Salih Erol'un Genç Gazete'de yayımlanan köşe yazısı.

Aslen Saraybosnalı; Bosna’dan İnegöl’e göç etmiş bir ailenin ferdi Semizzâde el-hacc Mehmed Efendi’den bahsedelim. Saygın, âlim bir çevrede yetişmiş; medrese eğitimini başarıyla tamamlamış Mehmet Efendi, tarihimizin iftihar edilesi adamlarından biriydi.

Günümüzden yüz on yıl önce, yâni 1912 – 1913’lerde, İnegöl’ün kanaat belirten önde gelen adamlarındandı. Balkan Harbi felaketiyle sarsıldığımız o günlerde İnegöl’de toplanan yardımların baş aktörlerinden biriydi bu kıymetli şahsiyet.

Benim, Semizzâde Hacı Mehmet ile tanışmama vesile olan şey, Sebilüreşad Mecmuası’dır.

Bilmeyenler için söyleyeyim, adı geçen mecmua, İstiklal şairimiz Mehmed Akif Ersoy’un başyazarlığını yaptığı derginin adıdır. Mehmed Akif ve arkadaşlarının 27 Ağustos 1908 Perşembe gününden başlayarak çıkardıkları haftalık derginin ilk adı Sırât-ı Müstâkim; yani Doğru Yol’dur.

Dergi, birkaç yıl sonra «Sebilüreşad» adını aldı ve İslâm Dünyası’nda ilgiyle takip edilen bir fikir mecmuası olarak dikkat çekti. 

İnegöl’de yaşayan Semizzâde Hacı Mehmet, yukarıda tanıttığımız mecmuanın sıkı bir takipçisidir. O yüzden bu yazımızın başlığını: “İnegöl’den Bir Okur” şeklinde attık.

Aslında kendisi bir okurdan çok daha fazlasıydı. Kanaatimce, Semizzâde, gerçek bir din adamının nasıl olması gerektiğini bize davranışlarıyla göstermektedir.

Toplumla iç içe, milleti ve devleti konusunda üst düzeyde duyarlı, topluma ameliyle rehberlik eden bir hocadır o. Bu kanaate sadece Sebilüreşad Mecmuası’na gönderdiği yazılardan yola çıkarak ulaşmadım.

 Aynı zamanda devlet tarafından kendisine verilmiş İftihar Madalyası’nın belgesi de bize onun nasıl bir öncü olduğunu göstermektedir. Bu belge, Osmanlı arşivinde mevcuttur.

Kıymetli okuyucularım!

Bu türden değerli şahsiyetleri aradan geçen zamanın unutulmuşluğuna terk etmemenin ve onlar hakkında yazılar yazmanın esas amacı, her zaman muhtaç olduğumuz birlik – beraberlik ve dayanışma ruhunu diri tutmaktır.

 İstanbul’a dergilere, gazetelere telgraflar çeken, yaşadığı yöre olan İnegöl’deki gelişmeler konusunda bilgiler – demeçler veren Semizzâde, hemen her zaman rol model olacak kıymetlerdendir.

Mesela, Sebilüreşad’ın 5 Eylül 1912 tarihli sayısında onun için düşülen şu nota dikkatinizi çekeyim: “El-Hâc Mehmed Efendi’nin galeyân-ı hamiyyeti (dayanışma ruhu) şâyân-ı takdîrdir. Dinini seven ona hürmet ettirmenin yolunu da bilir. Artık Müslümanlar uyuşukluğu terk etmelidir”. Dönemin en saygın, İslam dünyasının en çok okunan mecmuasında İnegöllü hemşehrimiz Semizzâde Hacı Mehmed Efendi’den böyle bahsedilmesi bizim için ayrıca gurur verici olmalıdır.

SALİH EROL

HAFTAYA DEVAM EDECEK İNŞALLAH!