Hatay, 6 Şubat 2023 depremi sonrası ülkenin gündeminde en çok konuşulan illerden biri haline geldi. “Hatay deprem bölgesi mi?” sorusu hem halk arasında hem de uzmanlar arasında sıkça tartışılıyor. Jeoloji mühendisleri, fay hatı çalışmaları ve bilim insanlarının açıklamaları, il genelinde ciddi bir deprem riskinin varlığına işaret ediyor.

Hatay’da Fay Hatları ve Jeolojik Yapı
Jeoloji Mühendisleri Odası’nın “Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Hatay Raporu” isimli çalışmasında, Antakya ve Defne şehir merkezleri ile Hassa, Kırıkhan, Reyhanlı, Dörtyol, Erzin gibi ilçeler dahil birçok yerleşim biriminin diri fay hatları veya zonları üzerine konumlandığı belirtiliyor.
Bu durum, olası bir depremde zarar olasılığını artıran önemli bir risk olarak görülüyor.
Uzman Görüşleri ve Açıklamaları
Prof. Dr. Naci Görür’ün Hatay Değerlendirmesi
Prof. Dr. Görür, Hatay’ın “kırılmamış faylar” taşıdığına dikkat çekerek, özellikle İskenderun ve batı kesimlerde aktif fayların olduğunu vurguluyor. Ona göre bu fayların geçmişte kırılmamış olması, bölgede gelecekte sismik hareketliliğin artabileceği sinyalini taşıyor.

“Uzun Yıllar Deprem Olmayacak” Görüşünün Temeli
Bazı uzmanlar, Hatay’da 2023’teki büyük depremle birlikte fayların büyük kısmının gerilim boşalttığını ve bölgede uzun süre büyük ölçekli depremler beklenmediğini öne sürüyor. Bu görüş, jeolojik modellemelere dayandırılıyor.
Bu görüşteki bilim insanları, fay hatlarının “uykuya geçtiğini” değil, boşalan gerilimin yeniden birikmesinin uzun zaman alabileceğini belirtiyorlar.
Risk Değerlendirmesi ve Geleceğe Yönelik Öneriler
Hatay’da deprem riski tamamen yok sayılmıyor. Zemin özellikleri (özellikle alüvyon zeminler), yapı kalitesi ve yerleşim yoğunluğu gibi etmenler, olası etkileri artırıyor. Raporlara göre Antakya’nın alüvyon zemin üstünde yer alması, sarsıntıların şiddetini yükseltebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Bu nedenle uzmanlar, şu adımların acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor:
- Mikrobölgeleme çalışmaları ile zemin etütlerinin tamamlanması
- Diri fay hatlarının konumuna göre yapılaşma sınırlarının belirlenmesi
- Deprem master planının oluşturulması
- Yazılı imar planlarında riskli alanların yeniden düzenlenmesi




