İnsanın günlük olaylara, çevresinde yaşananlara dair değerlendirmelerinin, yorumlarının ve bakış açılarının farklı olması gayet doğaldır. Buradaki önemli husus şudur; bakış açımızı ne belirliyor?

Olaylara bakarken inancımıza ve medeniyetimizin değer yargılarına göre mi bakıyoruz yoksa modern(!) zaman Batı anlayışına göre mi? Yani olaylara bakarken taktığımız gözlük bize mi ait, yoksa o gözlükleri Batılılar'dan mı aldık?

Suriye'den ülkemize gelen insanlara bakışımızı örnek alarak, cevap bulmaya çalışalım sorumuza:

Eğer olaya Türk-İslam markalı gözlükle bakarsak; bunlar bizim din kardeşimiz, Batı marka gözlükle bakarsak; bunlar yabancı-öteki. Türk-İslam gözlüğüne göre bunlar 'Muhacir' biz 'Ensar' , Batı gözlüğüne göre bunlar istenmeyen kişiler.

Türk-İslam gözlüğünden bakınca; düşene el uzatmak lazım, Batı gözlüğünden bakarsak düşene bir tekme de sen vur.

Medeniyetimiz derki;'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' , Batılı derki; Arabın derdi beni mi gerdi?

Medeniyetimiz derki; tüm Müslümanlar kardeştir, Batı derki; tüm Müslümanlar teröristtir. Medeniyetimiz derki; paylaş-veren el alan elden üstündür, Batılı ise 'rabbena-hep bana-kalırsa gene bana'(kapitalizm) der.

Herkesin istediği gözlüğü seçme ve takma özgürlüğü var şüphesiz. İsteyen istediği gözlükle bakabilir olaylara ve hayata. Ancak, dünyada bulunma amacımızı (İmtihanı,Dini) ve mensup olduğumuz milletin değerlerini düşünürsek olaylara Türk-İslam marka gözlükle bakmamız gerektiği aşikar.

Fakatları, lakinleri, yalanları, dedikoduları, psikolojik harp savrulmalarını, medyanın çarpıtmalarını, ufku dar şovmenlerin günübirlik ve temelsiz fikirlerini bir kenara bırakıp, Batı orijinli gözlüklerden vazgeçmek gerekir.

Vakit; Batı'nın gözlüğünü kenara bırakıp Türk-İslam gözlüğünü takmak, medeniyetimizi yeniden ayağa kaldırmak vaktidir. Aksi takdirde torunlarımıza miras bırakacağımız bir Türk-İslam gözlüğü kalmayacak ve gelecek nesillerimiz tamamen Batı değerlerine-Batı gözlüğüne mahkum olacak.

Batı değerlerine(Batı'nın değer yargıları nelerdir, var mıdır, yok mudur ayrı bir tartışma konusudur) mahkum edilen nesillerin vebaline ortak olmamalıyız, bunun hesabını dünyada da ahirette de veremeyiz.

Hem kendi gözlüklerimizin, hem çocuklarımızın gözlüklerinin temiz ve Türk-İslam markalı olması için her birimizin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, duyarlı olması gerekiyor.

Hadi bir nefis muhasebesi yapalım, gözlüklerimizi gözden geçirelim.