1. Top Gun: Maverick
"Top Gun: Maverick" 1986 yapımı "Top Gun" filminin devamı niteliğinde. Hikaye, usta pilot Maverick'in eğitmen olarak hava kuvvetlerine dönüşü sonrasını esas alıyor. Tom Cruise’nin aksiyon dolu performansı filme maceranın kapılarını sonuna kadar açmış olup izleyiciye adeta adrenalin bombası yaşatmakta.
2. The Grand Budapest Hotel
Bir yazar, eski bir lüks otelin sahibiyle karşılaşır ve ona, otelin ihtişamlı yıllarında, olağanüstü bir resepsiyon görevlisinin yanında lobi görevlisi olarak çalıştığı ilk yıllarını anlatır. Mizah yönünden güçlü olan film her yaştan izleyicinin kahkahasına sebep olabilir. Gülmeyi sevenlerin belki de tekrar tekrar izlediği bu film görsel açıdan da estetik düzeye sahiptir. Ne diyelim yönetmen ve yapımcısı olan Anderson’a ne kadar teşekkürlerimizi sunsak az!
3. Notting Hill
Romantik komedi türündeki film Londra’nın Notting Hill semtinde geçer. Londra’da toz pembe bir aşk.. Grant’in kitapçısında tesadüf eseri olan bir karşılaşmayla başlayan hikaye mutlu sonla biter. İzleyicilere belki de bu yüzden tekrar tekrar izleme isteği uyandırır. Julia Roberts’in başrolü iyi taşıdığı, onun sahnede bir yıldız gibi parladığı da bilinen bir gerçek. Ünlü aktris film üzerine iyi etki ederek silinmez bir karakter de yaratmayı başarmış.
4. Harry Potter and the Prisoner of Azkaban
Alfonso Cuarón’un muhteşem yönetmenliğiyle damga vuran o film aslında kitaptan esinlenmiştir. 2004 yılında vizyona girmiştir. Büyücülük dünyasının efsanevi gizemi, çalan müzikleri, oyuncuların performansıyla film adeta izleyiciden eleştirmenine kadar büyük övgü ve alkış toplamayı başarmıştır. Hogwarts’ın gizemli dünyasının kapılarını ardına kadar aralayan filmde izleyici gotik atmosferin içine kapılıyor. Beyaz perdeye yıldırım gibi düşen film onlarca ödüle layık görülüp izleyicinin sık sık izlediği filmler arasında adından söz ettiriyor.
5. Back to the Future
Hollywood dünyasından çıkan muhteşem bir bilim kurgu filmiyle karşı karşıyayız.. “Geleceğe Dönüş” Film; zamanda yolculuk yapan otomobilin yanlışlıkla 1955'e gönderilen gencin hikayesini konu alır.
İzleyiciyi mest eden zamansız bir klasiktir. Hikâye ayrıca özgüven, cesaret, yeteneklerinizi gösterme ve aklınıza bir şey koyduğunuzda her şeyi başaracağınız gerçeğini unutmamamız konusunda ilham verici mesajlar veriyor.
6. Inglourious Basterds
Efsane yönetmen Quentin Tarantino’nun başarılı projelerinden. Yahudi ABD askerlerinin Nazi liderlerini öldürme planı konuya işlenir. Brad Pitt, Christoph Waltz gibi yakışıklı ve yetenekli oyuncuların yer aldığı bu film savaş konusunu sevmeyenleri bile ekran başına kilitlemeyi başarır. Hırs, savaş, intikam duygularını barındıran bu film olumsuz duyguları izleyicide uyandırsa da aslında çok zekice tasarlanmıştır. Ayrıca “asmr” diye adlandırılan nefis sahnelere de yer veriyor. Albay Hans’ın ( Christoph Waltz) bir kadının Yahudi olduğunu kanıtlamak için önüne sunduğu tatlıyı (strudel) yemesini istemesi ve tatlının çatal bıçak sesleriyle mükemmel ses çıkarması adeta ağzımızın suyunu akıtacak cinsten. Uzun lafın kısası film hem oyuncuları hem konusu hem de sahneleri için defalarca izlenir.
7. Die Hard
Klasik aksiyonların ilk akla gelenlerinden şüphesiz. Basit ancak sade ve kaliteli kurgulanmış bir hikaye. BruceWills’in üst seviyedekiperformansı hayran olunacak derecede. Willis'in kötü adamlarla savaşmak ve rehineleri kurtarmak için hem zekâsını hem de fiziksel gücünü kullanmasının yarattığı heyecan aynı zamanda filmde gerilimde yaratıyor. İnanılmaz derecede güçlü ama herkesi kurtarmaya çalışacak yüreğe ve cesarete sahip bir adam karşımıza çıkıyor.
8. The Dark Knight
Kara Şövalye, Christopher Nolan'ın yönettiği bir süper kahraman filmidir. Film, tüm zamanların en iyi çizgi roman uyarlamalarından biri olarak kabul ediliyor. Batman, Joker gibi efsaneleşmiş karakterlerin yer aldığı bu film inanılmaz bir yaratıcılık simgesi. İmgelemelerin yoğun bulunduğu bu film izleyicinin hayal gücünü geliştirmekle birlikte kendi iç dünyasında yaratıcılığı da sunuyor. Muhteşem kurgu, muhteşem diyaloglar, muhteşem tasarılar film bilim kurguda resmen çağ atladığının kanıtını tüm dünyaya duyuruyor. Nefes kesen film böylesine donanımlı bir başyapıt olmasıyla tekrar izlenmeye değer.
9. Call Me By Your Name
1983 yılının İtalya’sında geçen yaz ve aşk konulu bir film.. Hem görsel sunum olarak hem de konu olarak izlemeye doyamayacaksınız. Bilindik aşk hikayelerinin çok ötesinde.. 17 yaşındaki Elio ve 24 yaşındaki Oliver arasında geçen tutkulu olduğu kadar masumiyeti barındıran bu aşk hikayesi gökkuşağı kadar güzel ardındaki yağmur kadar fırtınalı.. Müzikleri, oyuncu performansı olsun izleyicinin aklından silinmeyecek güzel sahnelere sahip. Ve bizce her yıl üzerinden tekrar geçinilmesi gereken bir başyapıt.
10. Boogie Nights
Boogie Nights, Paul Thomas Anderson tarafından yazılıp yönetilen 1997 yapımı bir drama. Mükemmel senaryosunun düşünceli ve görkemli bir mizansenin dışında düşünülemeyeceği özgün bir anlatı. Cesur bir film yöneteninden, oynayanına; oynayanından izleyicisine kadar. İddialı film sevenlerin listesine kesin yer vereceği türden.