Dünya

Evimizin Yurdumuzun Kıymetini Bilelim; 114 Milyon Kişi Yerinden Oldu!

Bu yılın haziran-eylül döneminde zorla yerinden edilenlerin sayısının 4 milyon artışla 114 milyonu aştığı açıklandı.

Abone Ol

Dünya genelinde devam eden savaş, şiddet ve insan hakları ihlalleri sonucu bu yılın haziran-eylül döneminde zorla yerinden edilenlerin sayısının 4 milyon artışla 114 milyonu aştığı açıklandı.

Ancak bu trajik sayının ardında ne gibi nedenler yatıyor ve bu konuda neler yapılabilir?

Son Dönemde Neler Oldu?

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından yayımlanan raporda, zorla yerinden edilmelerin sayısındaki bu artışa dikkat çekildi. Rapor, son 14 yılın verilerini içermekte ve bu verilere göre, 2023 yılı itibarıyla zorla yerinden edilen kişilerin sayısının 114 milyonu aşabileceği belirtildi.

Öne Çıkan Sebepler

Bu yılın ilk yarısında zorla yerinden edilmelerin başlıca sebepleri olarak Ukrayna'da devam eden savaş, Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Myanmar'daki çatışmalar, Somali'deki iklim olayları ile Afganistan'daki insani kriz gösterildi. Bu dönemde 4 milyon kişinin daha yerinden edildiği bilgisi de raporda vurgulandı.

İsrail ve Filistin Arasında Devam Eden Çatışmalar

7 Ekim'de İsrail ile Filistin arasında başlayan çatışmalar nedeniyle yaşanan göç hareketleri rapora dahil edilmedi. Ancak bu bölgedeki insani durum, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi tarafından da özellikle vurgulandı.

"Dünyanın odak noktası şu anda haklı olarak Gazze'de yaşanan insani felaket. Ancak küresel olarak çatışmalar artıyor veya tırmanıyor. Çatışmalar masum hayatları parçalıyor ve insanları yerlerinden ediyor." - Filippo Grandi

Mülteciler İçin Çözüm Arayışı

Grandi, uluslararası toplumun çatışmalara çözüm bulma veya yenilerini önleme konusunda yetersiz kaldığını belirtti. Ancak, mülteciler ve diğer yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönmeleri veya hayatlarına yeniden başlamaları için birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizdi.

Düşük ve orta gelirli ülkelerin, mülteciler ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilerin yüzde 75'ine ev sahipliği yaptığı da unutulmamalıdır. Bu da global bir çözüm ve iş birliğinin ne kadar elzem olduğunu göstermektedir.