Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre yalnızca Alzheimer, dünya çapında 57 milyon kişide görülüyor ve her yıl yaklaşık 10 milyon yeni vaka ekleniyor.
Demans vakalarının yüzde 60’tan fazlasını da Alzheimer oluşturuyor.

Hafızayı ve Günlük Yaşamı Altüst Eden Hastalık
Beyin hücrelerinin zamanla ölmesiyle ortaya çıkan Alzheimer, hafıza kaybı, günlük aktivitelerde zorluk ve düşünme yetisinin yavaş yavaş azalmasıyla kendini gösteriyor. 1906 yılında Alman psikiyatrist Alois Alzheimer tarafından tanımlanan bu hastalık, özellikle 65 yaş üstünde sık görülüyor. Uzmanlar tarafından “21. yüzyılın kabusu” olarak nitelenen Alzheimer, halen en yaygın demans türü olmayı sürdürüyor.

Toplumların Algısı Değişiyor Ama Yanlış İnanışlar Sürüyor
Alzheimer’s Disease International (ADI) tarafından yayımlanan 2024 raporu, toplumların bu hastalığa bakışını ortaya koydu. Rapora göre insanların yaklaşık yüzde 80’i demansı yaşlanmanın doğal bir süreci olarak görüyor. Üstelik sağlık çalışanlarının da önemli bir kısmı, demansın kaçınılmaz olduğunu düşünüyor.
Öte yandan, katılımcıların yüzde 25’i bu hastalığın önlenemez olduğuna inanırken, yüzde 43’ü bakım ve aile desteği eksikliğini en büyük neden olarak görüyor. Buna rağmen büyük çoğunluk tıbbi tanının önemine dikkat çekiyor ve doğru yaklaşımlarla hastaların yaşam kalitesinin artırılabileceğini kabul ediyor.

Kadınlar Daha Fazla Etkileniyor
Veriler, kadınların demans kaynaklı ölüm oranlarının erkeklerden daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ayrıca bakım yükünün de büyük oranda kadınların omuzlarında olduğu belirtiliyor. Araştırmalara göre bakım hizmetlerinin yaklaşık yüzde 70’i kadınlar tarafından sağlanıyor.

Farklı Nedenler Tabloyu Ağırlaştırıyor
Demans vakalarının yarısından fazlasında birden fazla nedenin bulunduğu saptandı. Özellikle 85 yaş üstünde bu karma tablo daha sık görülüyor. Davranış değişiklikleri ve psikiyatrik sorunlar da hem hastaların hem de ailelerin sürecini daha zor hale getiriyor.

Salgının Etkileri ve Yeni Tedavi Umutları
Kovid-19 salgını döneminde sağlık sistemlerinde yaşanan sıkışıklık, demans hastalarını olumsuz etkiledi. Uzmanlara göre savunmasız gruplar kriz dönemlerinde ilk gözden çıkarılanlar arasında yer aldı.
Bugün için Alzheimer’ı tamamen ortadan kaldıran bir tedavi bulunmasa da klinik çalışmalar sürüyor. Uzmanlar, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için sosyal etkileşim, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve zihinsel aktivitelerin önemine vurgu yapıyor.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri Riski Azaltabilir
Araştırmalara göre sigara ve alkolü bırakmak, kilo kontrolü sağlamak, düzenli egzersiz yapmak ve tansiyon, kolesterol ile kan şekerini dengede tutmak, bunama riskini azaltabiliyor. Kısacası, Alzheimer giderek artan bir sağlık sorunu olsa da bilinçli adımlar ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla bu tabloyu hafifletmek mümkün.






