Kader konusu, insanlık tarihi boyunca merak edilen ve üzerinde çokça düşünülmüş karmaşık bir meseledir. Farklı inanç sistemleri ve felsefeler bu konuya farklı açılardan yaklaşır.
Bu haberimizde İslam dini başta olmak üzere farklı bakış açılarıyla kader konusunu ele alıyoruz.
Kader Nedir?
Kader kelimesi Arapça kökenli olup "ölçü, miktar, biçim, bir şeyi belirlemek, takdir etmek" gibi anlamlara gelir.
Kader kelime anlamı olarak “ölçmek, takdir etmek, planlamak” demektir.
Terim olarak Kader: Allah’ın, olmuş, olmakta olan ve olacak her şeyi ezelî ilmiyle bilmesi ve belirlemesidir. İslam’a göre kader, Allah’ın evren üzerindeki mutlak iradesi ve bilgisiyle ilgilidir.
Genel olarak kader, Allah'ın evrende olacak her şeyi, zamanını ve yerini önceden bilmesi ve takdir etmesi demektir. Bu, olayların kendiliğinden ya da tesadüfen değil, belirli bir düzen ve ilahi bir plan içinde gerçekleştiği inancını ifade eder.
Kader, Allah’ın ezelî ilmi, takdiri ve yaratmasıdır. Dört unsuru vardır: ilim (Allah’ın her şeyi bilmesi), kitap (Levh-i Mahfuz’a yazılması), irade (Allah’ın dilemesi) ve yaratma (fiillerin gerçekleşmesi). İnsan, cüz’î iradesiyle sorumludur (Kamer 54/49, Buharî, Kader 4).
Kader, Allah’ın her şeyi önceden bilmesi (ilim), takdir etmesi (kaza) ve dilediği şekilde yaratmasıdır. Kur’an’da (örneğin, Şura 42/52, Hadid 57/22) her şeyin Allah’ın bilgisi ve takdiriyle olduğu belirtilir.
Doğduğun Gün Kaderin Yazılır mı?
Doğduğun gün kaderin yazılması meselesi, İslam’da "Levh-i Mahfuz" (korunmuş levha) inancıyla ilişkilidir.
Levh-i Mahfuz'a yazılma konusunu, Allah'ın ilminde var olan bilgilerin görevli meleklere de bildirilmesi ve kayda alınması olarak anlayabiliriz. Zamanı da yaratan ve zaman üstü bir ilme sahip olan Allah, biz kullar için dün, bugün ve yarın olarak ifade edilen her şeyi bilmektedir.
İslam inancına göre, her şeyin bilgisi Allah katındadır ve evrenin yaratılışından önce her şeyin takdir edildiği kabul edilir. Bu, doğum gününüzün de bu genel planın bir parçası olduğu anlamına gelir. Ancak bu, insanın irade ve sorumluluğunun olmadığı anlamına gelmez. Konuyu daha detaylı açacağız.
Kaderin yazılması, “Levh-i Mahfuz”da (korunmuş levha) ezelde gerçekleşir, yani doğduğun gün değil, Allah’ın ezelî ilmiyle önceden belirlenmiştir. Ancak insan, özgür iradesiyle (cüz’î irade) seçim yapar ve bu seçimler kaderin bir parçasıdır.
Hadislerde, bir insanın doğmadan ana rahminde 120. gününde kaderinin dört şeyle yazıldığı belirtilir:
-
Rızkı
-
Eceli
-
Ameli
-
Mutlu (cennetlik) veya bedbaht (cehennemlik) olacağı
Bu hadisten hayatımızla ilgili görevli meleklerin bu aşamada kaderimizle ilgili bilgi sahibi olduklarını anlayabiliriz. Doğum günü, kaderin “yazıldığı” bir an değil, belki sembolik bir başlangıç noktasıdır.
"Sizden birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk gün nutfe olarak toplanır, sonra bir o kadar süreyle alaka (embriyo), sonra bir o kadar süreyle mudğa (et parçası) olur. Sonra Allah bir melek gönderir ve ona ruh üfler. Melek, dört kelimeyi yazmakla emrolunur: Rızkını, ecelini, amelini ve bedbaht mı, mesut mu olduğunu."
(Buhari, Müslim)
Kader Çizgisi Ne Zaman Başlar?
İslami anlayışa göre, kader çizgisi evrenin yaratılışından önce, yani her şeyin ilahi bilgi tarafından belirlendiği "Ezeli Kader" ile başlar.
Kur'an'da ve hadislerde geçen ifadeler, Allah'ın her şeyi Levh-i Mahfuz'a (Korunmuş Levha) yazdığını belirtir. Bu, sizin doğumunuzdan, hayatınızdaki önemli olaylara kadar her şeyin, Allah'ın mutlak ilmi dahilinde olduğu anlamına gelir.
Kader, Allah’ın ezelî ilmiyle zaman ötesi bir şekilde belirlenmiştir. Kaderin ayzılması demek, Allah’ın ezelî bilgisinin bir yansımasıdır; Allah'ın kader sıfatı bir yerden başlamaz, ezelden beri vardır.
Kader, Allah katında ezelîdir, yani zamanın başlangıcından da öncedir. İnsan için kader çizgisi ise;
-
Allah’ın ilminde önceden bilinir,
-
İnsan doğmadan önce ana rahminde yazılır,
-
Ancak insanın fiilî hayatı ve iradesiyle bu kaderin nasıl gerçekleşeceği şekillenir.
Doğum Tarihi ve Kader İlişkisi Nedir?
Doğum tarihi, Allah’ın takdir ettiği ecelin (ömrün) başlangıcıdır. Hadislerde (Müslim, Kader 13) insanın ömrünün, rızkının ve kaderinin Allah tarafından belirlendiği belirtilir. Ancak doğum tarihi, kaderin kendisi değil, yalnızca bir zaman işaretidir.
Doğum tarihi ile kader arasındaki ilişki, genellikle doğum anında yıldızların ve gezegenlerin konumlarına dayalı astrolojik inançlarla karıştırılabilir. İslam'da astroloji (yıldız falcılığı) caiz görülmez ve geleceği bu yolla öğrenme çabası haram kabul edilir.
İslam'a göre doğum tarihiniz, Allah'ın sizin için takdir ettiği zaman ve mekanın bir parçasıdır. Yani, o tarihte doğmanız kaderinizin bir tecellisidir; ancak o tarihin kendisi, geleceğinizi belirleyen mistik bir güç değildir.
Doğum tarihi, kaderin şekillendirilmesinde zamansal bir eşiktir, ancak kaderin kendisi değildir.
Astrolojide doğum tarihi karakter ve kaderle ilişkilendirilse de İslam'da bu kabul edilmez. Kişinin kaderini belirleyen şey, doğduğu zaman değil, Allah’ın ilmi ve insanın kendi seçimiyle şekillenen hayatıdır.
Evleneceğimiz Kişi Kaderimizde Belli mi?
İslami anlayışa göre evleneceğiniz kişi de dahil olmak üzere hayatınızdaki tüm önemli olaylar, Allah'ın ezeli ilminde bellidir.
Yani kiminle evleneceğiniz, ne zaman evleneceğiniz gibi konular ilahi kaderin bir parçasıdır. Ancak bu, sizin bu konuda hiçbir çaba göstermeyeceğiniz anlamına gelmez.
Allah insanlara akıl, irade ve seçim hakkı vermiştir. Evlilik için araştırmak, dua etmek, doğru adımlar atmak sizin sorumluluğunuzdadır. Sonuç, yine Allah'ın takdiriyle gerçekleşir.
Bu konuda yaygın bir ifade vardır: "Kader gayrete aşıktır." Yani siz çaba gösterirsiniz, kader de bu çabanıza göre tecelli eder.
Ancak insan, cüz’î iradesiyle eşini seçer ve bu seçim Allah’ın bilgisi dahilindedir. Hadislerde (Tirmizî, Nikâh 1) evliliğin hayırlı bir eşle tamamlanması için dua edilmesi öğütlenir, bu da iradenin önemini gösterir.
İslam’a göre evleneceğimiz kişi kaderdedir, ancak bu kader seçimlerimize bağlıdır. İnsan birini seçer, tanır, karar verir; bu süreçte iradesini kullanır. Sonuç ne olursa olsun, Allah’ın bilgisi dışında değildir. Şöyle denir:
-
“Sen seçersin, Allah bilir.”
-
“Allah bilir ama zorlamaz, sen istersin, O yaratır.”
Cennetlik ya da Cehennemlik Olduğumuz Kaderimizde Belli mi?
Evet, Allah’ın ilminde bellidir. Ancak bu, insanın özgür iradesini ortadan kaldırmaz. Kur’an’da insanın ne yapacağını Allah’ın bildiği ama insanın kendi tercihiyle bu sonucu yaşadığı ifade edilir:
“Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür. Kim de zerre kadar şer işlerse onu görür.” (Zilzal, 7-8) İnsan ne seçerse, ona göre bir ahiret sonucu alır. Allah kimseye zulmetmez.
Bu, kader konusu içinde en hassas ve tartışmalı noktalardan biridir. İslam inancına göre, kimin cennetlik veya cehennemlik olacağı Allah'ın ezeli ilminde bellidir. Ancak bu bilgi, insanlar tarafından bilinemez ve Allah'ın bu bilgisi, insanın özgür iradesini ortadan kaldırmaz.
Allah insanlara iyi ile kötüyü ayırt etme yeteneği, akıl ve peygamberler aracılığıyla yol göstermiştir. İnsan, kendi tercihleriyle amel eder ve bu amellerinin sonucundan sorumludur.
Şöyle düşünebiliriz: Bir öğretmen, sınavda kimin geçeceğini ya da kalacağını önceden bilebilir, çünkü öğrencilerini ve yeteneklerini tanır. Ancak bu bilmesi, öğrencilerin sınava çalışıp çalışmaması üzerinde bir etkiye sahip değildir.
Öğrenci kendi çabasıyla ya geçer ya kalır. Benzer şekilde, Allah'ın her şeyi bilmesi, bizim yaptıklarımızdan sorumlu olmadığımız anlamına gelmez. Bu, İslam'daki kaza ve kader kavramlarının derinliğini gösterir: Kader, Allah'ın takdiri; kaza ise bu takdirin gerçekleşmesidir.
Farklı İnanç Sistemlerinde ve Felsefede Kader
İslam Dini (Kur'an ve Sünnete Göre)
İslam'da kader, Allah'ın mutlak ilmi, kudreti ve iradesiyle açıklanır. Her şeyin Allah'ın bilgisi dahilinde ve O'nun takdiriyle gerçekleştiğine inanılır. Ancak bu, cebircilik (insanın iradesiz olması) değildir.
İnsana akıl, irade ve seçim hakkı verilmiştir. İnsan, tercihleri ve amellerinden sorumludur. Bu denge, "cüz'i irade" (insanın sınırlı iradesi) ve "külli irade" (Allah'ın mutlak iradesi) kavramlarıyla açıklanır.
İnsan kendi iradesiyle iyiyi veya kötüyü seçer, ancak bu seçimin neticesi Allah'ın külli iradesine tabidir. Allah, kulun neyi seçeceğini bilir, ama ona bunu zorlamaz.
-
Allah her şeyi bilir ve belirler (kader).
-
İnsan özgürdür, tercihlerinden sorumludur (irade).
-
Kadere iman, imanın şartlarındandır.
-
Kul ister, Allah yaratır. Bu, “kesb” (kazanım) olarak adlandırılır.
Hristiyanlık ve Kader
Hristiyanlıkta kader (predestination) kavramı farklı mezhepler arasında farklı yorumlanır.
Özellikle Kalvinizm gibi bazı Protestan mezhepleri, Tanrı'nın kimin kurtulacağını (cennete gideceğini) veya kimin lanetleneceğini (cehenneme gideceğini) önceden belirlediği görüşünü savunur (çifte kadercilik).
Bu görüşe göre insanın kurtuluşu, Tanrı'nın lütfuyla tamamen O'nun seçimi ve iradesiyle gerçekleşir.
Katoliklik ve diğer bazı Protestan mezhepleri ise insanın özgür iradesine daha fazla vurgu yapar ve kurtuluşta hem Tanrı'nın lütfunun hem de insanın iman ve amellerinin rol oynadığını belirtir.
-
Tanrı’nın önbilgisi esastır.
-
“Takdir edilmişlik” inancı güçlüdür (özellikle Kalvinizm’de).
-
İsa’ya iman kurtuluşun kaderidir, ama insan özgür iradeyle seçer.
Yahudilik ve Kader
Yahudilikte kader kavramı, Hristiyanlıktaki gibi merkezi bir dogma değildir. Daha çok Tanrı'nın her şeyi bildiği (Omniscience) ancak insanın özgür iradesine sahip olduğu fikri öne çıkar.
Musa bin Meymun (Maimonides) gibi önemli Yahudi düşünürler, Tanrı'nın geleceği bilmesinin, insanın seçimlerini etkilemediğini, dolayısıyla insanın yaptıklarından sorumlu olduğunu savunmuşlardır.
İnsanın Tora'ya (Tevrat) uygun yaşaması ve mitzvaları (emirleri) yerine getirmesi beklenir.
Yahudi inancında:
-
Kader kavramı zayıftır.
-
İnsan özgürdür, Tanrı ile sözleşme yapar.
-
Tanrı yasalar koyar, insan o yasalara göre yaşarsa ödüllendirilir.
Diğer Dinlerde Kader İnancı (Örnek: Budizm ve Hinduizm)
- Budizm: Kader yerine karma kavramı merkezi bir rol oynar. Karma, kişinin geçmişteki eylemlerinin (fiziksel, sözel ve zihinsel) mevcut ve gelecekteki yaşamlarını etkilediği inancıdır. Bu, bir nevi "nedensellik" ilkesidir. İyi eylemler iyi sonuçlar, kötü eylemler kötü sonuçlar doğurur. Kader gibi dışsal bir güç tarafından belirlenmiş bir plan değil, kişinin kendi eylemleriyle inşa ettiği bir gelecektir.
- Hinduizm: Budizm'e benzer şekilde karma ve samsara (yeniden doğuş döngüsü) kavramları ön plandadır. Kişinin şimdiki yaşamı, geçmiş yaşamlardaki karmasının bir sonucudur ve bu yaşamdaki eylemleri de gelecekteki yaşamlarını belirleyecektir. Mokşa (aydınlanma ve yeniden doğuş döngüsünden kurtulma) ise nihai hedeftir.
Hint Dinlerinde:
-
Karma yasası geçerlidir: Sebep-sonuç ilişkisi.
-
Önceki yaşamın fiilleri bugünkü kaderi belirler.
-
Reenkarnasyon döngüsüyle ruh, eylemlerine göre yeniden doğar.
Kader ve Felsefe
Felsefede kader konusu genellikle determinizm (belirlenimcilik) ve özgür irade tartışmaları çerçevesinde ele alınır.
- Determinizm: Evrendeki her olayın, önceki nedenlere bağlı olarak zorunlu bir şekilde gerçekleştiğini savunur. Bu görüşe göre, insanın seçimleri de dahil olmak üzere her şey önceden belirlenmiştir. Bilimsel determinizm (fiziksel yasalarla her şeyin belirlenmiş olması) veya teolojik determinizm (Tanrı tarafından her şeyin belirlenmiş olması) gibi alt dalları vardır.
- İndeterminizm: Determinizmin tersine, olayların tamamen belirlenmiş olmadığını ve en azından bazı olayların rastlantısal veya özgür iradeye bağlı olduğunu savunur.
- Uyumluluk (Compatibilism): Hem determinizmin (evrendeki neden-sonuç ilişkileri) hem de özgür iradenin bir arada var olabileceğini savunan görüştür.
Felsefi olarak, kader kavramı genellikle nedensellik, bilgi, sorumluluk ve ahlak gibi temel konularla iç içe geçer.
-
Determinist düşünce (Leibniz, Spinoza): Her şey nedensellik zinciriyle olur. Özgürlük yanılsamadır.
-
İndeterminizm (Kant, Sartre): İnsan özgürdür, kader yoktur.
-
Stoacılık: Evrenin ilahi düzeni vardır, insan buna uyum sağlamalıdır (logos).
Sonuç
-
İslam’da kader vardır ama insan özgürdür.
-
Diğer dinlerde kader anlayışı farklıdır: kimi mutlak yazgıyı savunur, kimi özgür iradeyi.
-
Felsefede kader, özgürlük ve determinizm tartışmalarıyla ele alınır.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!