Ölünün ardından yapılan belirli gecelere bağlı merasimlerin dinî bir temeli bulunuyor mu? Yoksa İslam’da bu uygulamalar bid’at mı? İşte Diyanet'in cevabı!
İslam’a Göre Ölümden Sonra Yapılması Gerekenler Nelerdir?
İslam fıkhına göre bir Müslümanın vefatının ardından yerine getirilmesi gereken farz görevler; usulüne uygun şekilde yıkanması, kefenlenmesi, cenaze namazının kılınması ve defnedilmesidir.
Bu hususlar temel dini vazifeler arasında yer alır ve kaynaklarda açıkça belirtilmiştir. (Kâsânî, Bedâʾiʿu's-Sanâiʿ, 1/300, 306, 318)
Yedinci, Kırkıncı ve Elli İkinci Gün Uygulamalarının Aslı Nedir?
Halk arasında oldukça yaygın olan ve “yedisi”, “kırkı” ya da “elli ikisi” olarak bilinen uygulamaların dinî bir dayanağı bulunmamaktadır.
Zaman ve şekle bağlanarak yapılan bu tür merasimler, İslamî ölçülere göre bid’at kapsamına girer. Yani bu uygulamalar dinin aslında olmayıp sonradan uydurulmuştur.
Nitekim Hz. Peygamber’in hadisinde bu tür uygulamalara dikkat çekilerek şöyle buyurulmuştur:
“Her bid’at dalalettir.” (Müslim, Cum'a, 43; Ebû Dâvûd, Sünnet, 6)
Bu nedenle ölü için belirli günlerde düzenlenen merasimler İslami bir gereklilik değil, sonradan ortaya çıkmış kültürel alışkanlıklar olarak değerlendirilir.
Ölen Kişiye Ne Ulaştırılabilir?
Her ne kadar belirli gecelere bağlanan uygulamalar dinî açıdan geçerli sayılmasa da, ölen kimseye bazı sevapların ulaşabileceği İslam âlimleri tarafından kabul edilmiştir.
Sadaka vermek, Kur’ân okumak, dua etmek ve salih amellerin sevabını ölenin ruhuna bağışlamak, ehlisünnet görüşüyle desteklenmiş davranışlardır. Bu konuda bazı klasik kaynaklar şu şekilde bilgi verir:
“Ölen bir kimseye, onun için verilen sadaka, okunan Kur’ân-ı Kerîm ve yapılan dualar ulaşır.” (bk. Nevevî, Fetâvâ 92; İbn Âbidîn, el-Ukûd, I/297)
Ancak unutulmaması gereken önemli bir şart vardır: Ölen kişinin mümin olarak bu dünyadan göç etmiş olması gerekir. Kur’ân-ı Kerîm’de bu husus şöyle açıklanır:
“(Ey Muhammed!) Onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek.” (Tevbe Suresi, 9/80)
Ne Zaman Dua Edilmeli, Hayır Yapılmalı?
Dua, Kur’an okuma ve sadaka gibi ibadetlerin vakti yoktur. Bu sebeple hayır ve duaların özel gün ve gecelerle sınırlanması İslam’a uygun değildir.
Asıl olan, bu amelleri içten bir niyetle, ihlasla ve zaman gözetmeden yapmak; onları gösterişten uzak bir şekilde gerçekleştirmektir. Ölünün ardından yapılacak en doğru uygulama; vakti geldiğinde dua etmek, sadaka vermek ve Kur’an okumaktır.
Sonuç: Bid’atlerden Kaçınılmalı, Sünnete Uygun Davranılmalı
Özetle, ölenin ardından yapılan yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gece merasimlerinin dini dayanağı yoktur. Bunun yerine:
- Ölenin usulüne göre yıkanıp kefenlenmesi, cenaze namazının kılınması ve defnedilmesi farzdır.
- Belirli günlere bağlı merasimler bid'attır.
- Sevabı ölenin ruhuna bağışlanmak üzere her zaman hayır işlenebilir.
- Çeşitli vesilelerle ölen için dua edilebilir.
- Ölenin mümin olması, yapılan hayır ve duaların ona ulaşmasının ilk şartıdır (Tevbe, 9/80).
- Belirli gecelerde toplanmak yerine, imkan bulunan her zaman Kur'an okumak, hayır yapmak ve sadaka vermek daha uygundur.
-
Kültürel Etkiler: Yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gün merasimleri, bazı toplumlarda İslam öncesi geleneklerden kaynaklanmaktadır. Örneğin, Türk kültüründe ve diğer bazı toplumlarda bu tür uygulamalar, İslam’la bağdaştırılmaya çalışılsa da dinî bir temeli yoktur.
-
Din İşleri Yüksek Kurulu Görüşü: Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, 12.07.2017 tarihli açıklamasında, bu tür merasimlerin dinî dayanağı olmadığını ve bid’at olduğunu vurgulamıştır.
-
Alternatif Uygulamalar: Ölen kişinin ruhuna sevap ulaştırmak için belirli günlere bağlı kalmadan, Kur’ân tilaveti, sadaka, hayır hasenat veya dua gibi ameller her zaman yapılabilir. Örneğin, bir yetime yardım etmek, cami inşasına katkıda bulunmak veya Kur’ân okuma gibi amellerin sevabı ölünün ruhuna bağışlanabilir.
-
Farklı Mezheplerin Görüşleri: Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinde, ölü için yapılan hayırların sevabının ulaşacağı konusunda genel bir kabul vardır. Ancak belirli günlere özgü merasimlerin bid’at olduğu konusunda da ittifak bulunmaktadır.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!