Bursa, Osmanlı'nın ilk başkenti olmasıyla tarihte derin izler bırakan şehirlerden biri. Ancak sadece tarihiyle değil, teknolojiyle kurduğu köprüyle de son yıllarda adından söz ettiriyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve bazı özel girişimler, dijitalleşmeyi kültürel mirasın korunması ve daha geniş kitlelere aktarılması için bir araç olarak kullanıyor. Özellikle artırılmış gerçeklik (AR), sanal rehberlik sistemleri ve mobil uygulamalarla donatılan tarihi bölgelerde, ziyaretçiler adeta zamanda yolculuk yapıyor.
Bu projelerle amaç sadece turistlere farklı bir deneyim sunmak değil. Aynı zamanda genç kuşakların tarih bilinci kazanması ve kültürel değerlerle teknoloji arasında bağ kurması hedefleniyor. Eğitim kurumlarıyla yapılan işbirlikleri sayesinde öğrenciler, tarihi alanları sanal olarak gezip öğrenme imkânı buluyor. QR kod okutularak ulaşılan interaktif içerikler, sesli anlatımlar ve 3D modellemeler artık Bursa’da birçok noktada aktif olarak kullanılıyor.
Ulu Cami, Yeşil Türbe ve Muradiye Külliyesi Dijital Dönüşümde Öncü
Ulu Cami, Yeşil Türbe ve Muradiye Külliyesi gibi yapılar, dijital turizmin merkezleri hâline gelmiş durumda. Ulu Cami’ye gelen ziyaretçiler, girişte yer alan QR kodlarla caminin mimari özelliklerini, tarihsel geçmişini ve hat sanatı örneklerini uzman anlatımıyla öğrenebiliyor. Aynı şekilde Yeşil Türbe’yi gezen bir kişi, mobil uygulama yardımıyla türbenin yapım aşamalarını izleyebiliyor, içerideki çinilerin yapım tekniklerini animasyonlu videolarla görebiliyor.
Muradiye Külliyesi ise bir başka örnek. Burada yer alan AR destekli bilgi ekranları, şehzadelerin ve sultanların türbeleri hakkında bilgi veriyor. Ayrıca Osmanlı hanedanına dair mini belgeseller, mobil cihazlardan anında izlenebiliyor. Bu tür dijital materyaller sadece bilgi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıyı içine çeken bir deneyimle tarihe olan ilgiyi artırıyor.
Gençler ve Turistler Bu Sistemden Memnun
Yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra özellikle genç ziyaretçiler bu sistemleri ilgiyle karşılıyor. Üniversitelerden gelen öğrenci grupları, dijital rehberlerle daha verimli geziler yapabildiklerini belirtiyor. Aynı zamanda dil desteği olan uygulamalar sayesinde yabancı ziyaretçilerin de bilgiye erişimi kolaylaşıyor. İngilizce, Almanca, Fransızca ve Arapça gibi dillerde hizmet veren mobil sistemler, kenti uluslararası turizm açısından daha cazip hâle getiriyor.
Yerel Esnaf ve Zanaatkârlar Da Dijitalleşiyor
Bursa’nın sadece tarihi yapıları değil, esnafı da bu dijital dönüşümden payını alıyor. Tarihi Kapalıçarşı, Koza Han, Bakırcılar Çarşısı gibi noktalarda QR kodlu kartvizitler, artırılmış gerçeklik ile canlanan vitrinler artık yaygınlaşıyor. Zanaatkârlar kendi ustalıklarını kısa videolarla tanıtıyor, dükkânlarında sergiledikleri ürünlerin hikâyesini dijital içeriklerle destekliyor. Böylece hem kültürel üretim korunuyor hem de ziyaretçilerle daha kişisel bağ kurulabiliyor.
Gelecekte Neler Planlanıyor?
Bursa’da artırılmış gerçeklik projeleri sadece mevcutla sınırlı değil. Belediye, Kültür Bakanlığı ve özel sektör işbirliğiyle yeni projeler üzerinde çalışıyor. Bunlar arasında sanal müze turları, holografik anlatımlar ve interaktif oyunlaştırma içerikleri yer alıyor. Hedef, Bursa’yı sadece geçmişin değil, geleceğin de şehri olarak konumlandırmak.
Bursa’da teknoloji ile tarihi bir araya getiren bu örnekler, diğer şehirler için de ilham kaynağı oluyor. Ziyaretçiler artık sadece görmek değil, hissetmek ve anlamak istiyor. Bursa, bu anlamda dijital kültürel miras yönetiminin öncülerinden biri olmaya aday.