Yiğit Köyü, İnegöl'ün kuzeydoğusunda ve Ahi Dağı'nın güneye bakan eteklerinde kurulmuştur. Yerli köylerdendir. Arazisi, kısmen engebelidir. Bitki örtüsü ve akarsu bakımından çok zengin değildir.

Halkın geçimi, tarım ve ziraata dayanır. Kısmen sebze ve meyve de üretilir. Ancak günümüzde köy yakınında kurulan tavuk çiftlikleri, köylünün yaşamında etkili olmuşsa da göçü önleyememiş, nüfusun bir kısmı şehir merkezine göç etmeyi tercih etmiştir.

1990 yılı genel nüfus sayımına göre köy nüfusu, 260 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 132'si kadın ve 144'ü erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 276 kişi olmuştur. Köyün şehir merkezine uzaklığı, 9 kilometredir. Yakın çevresinde, Akbaşlar, Kulaca, Süpürtü ve Olukman köyleri vardır.

YİĞİTKÖY TARİHİ VE PAŞA YİĞİT

Tarihi geçmişine gelince, bu köyün kuruluşu, Yıldırım Beyazıt ve oğlu Çelebi Sultan Mehmed devrine kadar uzanır. Aslında burası, Üsküp'ün ilk Sancak Bey'i olan Paşa Yiğit'in çiftliğidir. Paşa Yiğit, Yıldırım Beyazıt devrinin ünlü akıncı komutanı ve Meşhur Turahanlar sülalesi'nin de kurucusudur.

Yunanistan Fatihi Turahan Bey, Paşa Yiğit'in öz oğludur ve bu zatın hayri eserleri, Kırklarelinde ve de Batı Trakya'dadır. İstanbul fethinde Mahmud Paşa ile birlikte sağ cenah komutanı olan Mühtedi Sarı İshak Paşa ise, bu Paşa Yiğit'in manevi evladıdır.

Sırp asıllı olan Sarı İshak Paşa -aslında- Sırp prenslerinden birinin çocuğudur. Paşa Yiğit, Üsküb'ün fethinden sonra buranın Sancak Beyliği'ne getirilmiştir. Sırp prenslerinden birinin küçük cocuğu olan İshak Paşa' yı manevi evlat edinmiş, eğitmiş ve ünlü bir devlet adamı olarak yetişmesini sağlamıştır.

Mühtedi Sarı İshak Paşa, uzun yıllar, üst seviyede devlet hizmetinde bulunmuş ve Sultan II. Murad, Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıt devirlerinde Sancak Beyliği, Anadolu, Rumeli ve Bosna beylerbeyliği, Padişah müsahibliği ve de vezirlik gibi en yüksek idari makamlarda bulunmuştur.

Sultan II. Murad ve Sultan II. Mehmed devirlerinde iki defa, -bazı tarihçilere göre ise üç defa- sadrazam olmuştur. Bu zatın bütün hayri eserleri, Makedonya'nın başkenti olan Üsküp şehrinde ve yakın civarındadır.

Oğlu İsa Bey, Deli Paşa ve Mustafa Paşa, Rumeli beyleri arasında ün salmış akıncı komutanlarıdır.Bunlardan her biri, uzun yıllar, Üsküp Sancak Beyliği'nde ve Bosna Beylerbeyliği'nde bulunmuşlardır. Sultan Murad ve Paşa Yiğit Cami'lerinin yanı sıra bu zevatın yaptırdıkları camiler ve hayri eserler,bugün bile Üsküp şehrini süslemektedir.

İnegöl'de külliyesi bulunan İshak Paşa ise Paşa Yiğit'in manevi evladı olan Sarı İshak Paşa değildir. Aynı dönemde yaşayan İsa Bey-zade İshak Paşa'dır ki bu İshak Paşa, aslen, Amasyalı'dır ve de Türk asıllıdır.

Dedesi İsa Bey'e isnad olunarak İsa Bey-zade İshak Paşa olarak anılmıştır. İsa Bey-zade İshak Paşa, Sultan II. Murad devri vezirlerinden ve bu unvanla Amasya beylerbeyliğini tedvir eyleyen Yörgüç Paşa'nın maiyetinde maliyeci olarak yetişmiştir.

Dedesi İsa Bey ise Yıldırım Beyazıt devri komutanlarındandır. Birinci Kosova Savaşı'ndan sonra kendisine dirlik olarak İnegöl'deki İsa-Ören Köyü verilmiştir. Günümüzde bu yöre, hala, bu zatın adını taşımaktadır. (DEVAM EDECEK)

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR