Kuran-ı Kerim’de geçen sayılardan biri de 60 sayısıdır. Bu yazımızda  60 sayısının geçtiği ayet-i kerimenin tefsirini paylaşacağız

60 Fakiri doyurmak

“Hanımlarına; “Sen bana annem gibisin” deyip de ayrılmak isteyenler, Sonra bu söylediklerinden dönerlerse, Eşleri ile birlikte olmadan önce bir köleyi özgürlüğüne kavuştursunlar. Bu size bir öğüttür. Şüphesiz Allah yaptığınız her şeyden haberdardır. Bunu yapmaya imkân bulamayan kimse, Eşi ile birlikte olmadan önce iki ay aralıksız oruç tutsun. Buna da gücü yetmeyen kimse, altmış fakiri doyursun. Bu kolaylık, Allah’a ve Elçisine inandığınız içindir. Bunlar Allah’ın kanunlarıdır. Allah’ın kanunlarını inkâr edenler için acı bir azap vardır.” (Mücadele 3-4)

kabe mekke (7)

Dini gün ve gecelerde, Kandil gecelerinde çocuklarımızla neler yapabiliriz? Dini gün ve gecelerde, Kandil gecelerinde çocuklarımızla neler yapabiliriz?

Zıhar Nedir?

Altmış fakiri doyurmak, Zıhar gibi bir cahillik yapmanın keffaretlerinden biridir. Tarihte Zıhar diye bir boşama şekli var. Cahiliyye dönemine ait bir adet bu.

Zıhâr yapan kişi karısına, “Sen bana annemin sırtı gibisin” deyip onu boşamış oluyordu.”Sen bana annemin sırtı gibisin” cümlesinin anlamı şu idi; “Artık sen benim karım olamazsın. Annem bana nasıl haramsa sen de bana haramsın.”

İslam öncesi Araplar, zıhar uygulaması ile eşlerini annelerine benzeterek onunla bir arada bulunmayı haram sayarlardı. Diğer boşanma durumlarında tekrar evlenmek mümkün olsa da zihar ile boşamada geri dönme imkânı da olmazdı.

Mücadele süresi bu uygulamayı yasaklamakta, bu tür uygulamalarla günaha girenlere de hatasından dönme imkânı sunmaktadır: “Öfkelendiği hanımını cezalandırıp boşamak için; “Sen bana annem gibisin” diyenler bilsin ki; Onların kadınları, anneleri değildir. Onların anneleri ancak onları doğuran kadınlardır. Bu lafı edenler, çirkin ve boş konuşuyorlar. Şüphesiz Allah, af edip bağışlayandır.” Mücadele Suresi

kabe mekke (1)

Mücadele eden kadın; Evs b. Sâmit ve Hanımı

Ayet-i kerimenin iniş sebebi olarak şu olay zikredilir: “Evs b. Sâmit, bir gün, karısı Havle binti Sa’Iebe ile birlikte olmak ister. Havle, razı olmayınca, kocası ona kızıp, zıhâr yapar.

Bunun üzerine Hz.Havle, Rasulullah Efendimiz’e (s.a.v) gelerek şikâyetçi olur: «Ey Allah’ın Rasûlü! Kocam Evs, bana zıhâr yaptı. Ondan, benim küçük çocuklarım var. Bunları ona versem kaybolup giderler. Ben kendi yanıma alsam aç kalırlar?” der.

Rasulullah Efendimiz (s.a.v), “Senin ona haram kılındığını görüyorum.” Deyince Hz. Havle: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’a yemin olsun ki o beni boşamadı. O, çocuğumun babası ve benim en çok sevdiğim insandır” dedi.

Rasulullah (s.a.v): “Senin ona haram kılındığını görüyorum.” Şeklindeki sözünü tekrarladı.Havle de kendi sözlerini tekrarlayıp itiraz ve şikayetine devam etti. Ve bu olay üzerine: “Eşi hakkında seninle tartışan kadının sözünü, Allah işitmiştir. O kadın, sıkıntıdan kurtulmak için Allah’a şikâyette bulunuyordu. Şüphesiz Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, her şeyi işiten ve görendir.” ayet-i kerimeleri indi. Mücadele Suresi 1-4

Havle annemizin duası kabul olmuştu. Şikayetinde haklı olduğu ortaya çıkmıştı. Resulullah Efendimiz’in (s.a.v) eşi Hz. Âişe (r. a) annemiz de bu olaya şahit olmuş ve şöyle demiştir:

 “Mücâdele eden Havle binti Sa’Iebe gelip Rasulullah (s.a.v) ile konuştu. Ben evin bir kenarında idim ve söylediklerini işitiyordum. Havle kocasını şikayet ediyor ve şöyle diyordu: “Ey Allah’ın Rasulü! Gençliğimi çürüttü. Ona birçok çocuk yaptım. Neticede yaşlanıp çocuktan kesilince bana zıhâr yaptı. Allah’ım! Sana şikayet ediyorum”. Cebrail (a.s.) gelip Mücadele Suresini indirinceye kadar Havle şikayetine devam etti”

mekke hac umre

Yalan Söz

 Allah (c.c.) bu Ayetler ile zıhâr uygulamasının çirkin ve söylenen sözün yalan bir söz olduğunu bildirmiştir. Bu bir yalandır; çünkü kişinin karısı hiçbir zaman annesi gibi olamaz. Karısını boşamak için kişinin annesini kullanması çok çirkin bir davranıştır.

Hüküm koyan, haram ve helali belirleyen Allah’tır. Bir erkek hangi cüretle haram olmayan bir şeyi haram ilan eder? Bu ne kadar çirkin ve günah bir davranıştır. Böylece bu uygulama Allah’ın yasaklaması ile haram kılınmıştır. Allah’ın hükmüyle; zihar geçersizdir ve günahtır.

kabe umre hac mekke (1)

Zıharın Keffareti

Peki, daha önce zıhar yapmış olan Evs b. Sâmit ve başkaları, bu günahtan nasıl kurtulacaklar? Buna fıkıhta keffaret deniyor. Keffaret yerine gelmedikçe hanımları ile birlikte olamazlar.

Aslında zihar yapmak Allah katında ağır bir suçtur. Ancak Allah merhameti ile bu suçun keffaretini hafif tutmuştur. Böylece nikah ve aile hayatı koruma altına alınmıştır.

Ziharın birinci keffareti; Savaş hukuku sonucu esir ve köle olan bir kişi özgürlüğüne kavuşturulacak. Bunu yapma imkanı bulamayan; iki ay oruç tutacak. Âlimlerimize göre; Bu iki ay içerisinde, bir gün dahi oruç tutmasa, peşpeşe oruç tutma cezası bozulmuş olur ve cezasına baştan yeniden başlaması gerekir. Yaşlılık veya hastalıktan dolayı 2 ay peş peşe oruç tutma cezasını yerine getiremeyen kimse için de bu ayet ile altmış fakiri yedirip doyurma imkanı sağlanmıştır.

Tutulması gereken her oruç için bir fakir. 60 gün oruca karşılık 60 fakir. Oruç fidyesi gibi bir uygulama bu… Fakirleri doyurmak ile iki vakit yemek yedirmenin kastedildiği fıkıh kitaplarımızda belirtilmiştir. Bu da bir fakire bir fitre sadakası ölçüsünde olan bir uygulama…

Buna da imkan bulamayan, imkan bulup cezasını ödeyinceye kadar borçlu sayılır. Resulullah Efendimiz’in (s.a.v) bu durumda olanlara ödeme yaparak yardımcı olduğu kaynaklarda yer almaktadır.

kabe mekke (5)

Hemen Yuvayı Yıkma

Hülasa: Karı koca arasında tartışma ve fikir ayrılığı olabilir. Bu çok normal bir durum… Anormal olan; hemen boşanmayı öne sürmek…

Her çatı altında, her ailede, bir imtihan var Can! Karı koca arasında istenmeyen sorunlar yaşanabilir. Bu tür sorunlarda kesip atmak yerine, gurur ve hırsı bir kenara bırakıp, karşılıklı konuşmayı, olmuyorsa zamana bırakmayı, sağlıklı bir iletişim için uygun ortam ve anı beklemeyi tercih etmeliyiz. Her tartışmada gemiyi yıkıp yakmak, kaptana yakışmaz.

kabe mekke (4)

Kaynak: Sayıların Tefsiri, Ayhan Talha Bayraktar, Ravza Yayınları

Editör: AYHAN BAYRAKTAR