BEHİCE BORAN

10-35

Doğum tarihi : 01.Mayıs.1910

Ölüm tarihi : 10.Eylül.1987

Kaç yaşında öldü : 77

Burcu : Boğa

Meslek : Akademisyen , Sosyolog , Siyasetçi

Doğum yeri : Bursa

Ölüm yeri : Brüksel, Belçika

KAZAN TATARI

4-188

Siyaset kadını ve sosyolog Behice Boran 14 Mayıs 1910 yılında Bursa'da doğmuştur.

Kazan Tatarı olan anne ve babası 1890’larda Bursa’ya göç edip gelmişlerdir.

İlkokulu Bursa’da okumaya başladı ancak Kurtuluş Savaşı döneminde Yunanlılar Bursa’ya girince, ailesiyle İstanbul’a göç etti.

İstanbul’da Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde eğitimine devam etti. Şimdiki adıyla Robert Kolej olan okulun orta kısmından 1927 yılında mezun oldu.

KOLEJİ BİRİNCİLİKLE BİTİREN İLK TÜRK KIZI

3-258

1931 yılında kolejinden lise kısmından birincilikle bitiren ilk Türk kız öğrenci oldu.

Mezun olunca Manisa ortaokuluna İngilizce öğretmeni olarak atandı.

Amerikan Kız Koleji’ndeki tarih öğretmeni sayesinde Amerikan Michigan Üniversitesinden burs alarak Amerika’ya gitti.

Michigan Üniversitesi’nde sosyoloji doktorasını 1939 yılında bitirerek Türkiye’ye döndü.

Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) sosyoloji bölümüne doçent olarak atandı.

1941 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte 'Yurt ve Dünya' ile 'Adımlar' dergilerini çıkarmaya başladı, ancak her iki dergi de 1944 yılında bakanlar kurulu kararıyla kapatıldı.

ÜNİVERSİTEDEN ATILDI

12-23

Boran, ABD’de tanıştığı Marksist düşüncelere paralel yazılar yazar, sol sosyalist dergilerle ilişkiler geliştirir.

Bu durum üniversite yönetimin dikkatinden kaçmaz ve hakkında soruşturmalar açılır; sakıncalı düşünceler taşıdığı gerekçesiyle aktif öğretim üyeliğine son verilir.

15 Aralık 1945 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın emrine verilir. Bunun üzerine Behice Boran Danıştay’a başvurarak, dava açar.

2-544

Danıştay tasfiye kararını oybirliğiyle iptal eder. Boran ve arkadaşları üniversiteye geri dönmeleri üzerine DTCF’de olaylar yaşanır. 1948 yılında siyasi görüşleri nedeniyle üniversiteden el çektirildi.

Özellikle milliyetçi düşüncelere sahip bazı öğretim üyeleri üniversiteye dönenlere tepkiler gösterir, olaylar yaşanır.

Behice Boran, 1946 yılında Dışişleri’nde Yunanca çevirmenliği yapan Nevzat Hatko ile evlendi. Elif Alova adında kızı vardı. Dursun adında bir erkek çocukları oldu.

CEZAEVİNDE DOĞUM YAPTI

6-107

1950 yılında “Barışseverler Cemiyeti”ni kurdu ve başkanlığını yaptı. Bu cemiyetten 1950 yılında Adnan Menderes hükümetinin Kore'ye asker göndermesini kınayan bir bildiri yayımlayınca 15 ay hapis cezası aldı.

Hükümlü olduğu 1951 tarihinde oğlu Dursun’u cezaevinde dünyaya getirir.

1962 yılında (TİP) Türkiye İşçi Partisine üye oldu. 1965 yılındaki genel seçimlerde Şanlıurfa'dan milletvekili oldu. Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’yi temsil etti.

İLK KADIN GENEL BAŞKAN

11-324

1970 yılında TİP’in 4. Kongresinde Behice Boran ilk kadın genel başkanı sıfatıyla partisinin başına geçer.

12 Mart 1971 muhtırası ile birlikte tutuklandı ve partisi (TİP) kapatıldı.

Behice Boran’a 15 yıl hapis cezası verildi ancak 1974 yılında ilan edilen genel aftan yararlanarak serbest kaldı.

1975 yılında Türkiye İşçi Partisini tekrar kurdu ve genel başkanı seçildi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından kısa süre ev hapsinde tutulan Behice Boran, daha sonra yurtdışına çıktıktan sonra 1981 yılında vatandaşlıktan çıkartıldı.

SÜRGÜN HAYATI

7-86

Avrupa’da 7 yıl sürgün olarak yaşadı. Sürgüne gitmek zorunda kaldığında 69 yaşındaydı. Ve yaşadığı ilk sürgün de değildi.

Dedeleri 18'nci yüzyılın sonuna doğru yaşanan Büyük Çerkes Sürgününde, Çarlık Rusya’dan Anadolu’ya sürülmüşlerdi.

 Mülteci maaşıyla geçinmeye çalıştı.

Ölümünden bir yıl önce Uğur Mumcu’ya şöyle diyecekti:

“Her şeyi düşünmüştüm bu işlere girerken, hapis yatmayı, baskıları şunu bunu. Ama yetmiş altı yaşında, bir yabancı ülkede sürgün yaşamak hiç aklıma gelmemişti.”

BRÜKSEL'DE ÖLDÜ

5-150

Yurtdışında iken (TKP) Türkiye Kominist Partisi ile TİP'in birleşme kararı aldıklarını duyurdu ve iki gün sonra da 10 Eylül 1987 tarihinde Brüksel’de öldü.

Cenazesi Türkiye’ye getirilir ve TBMM’de tören düzenlikten sonra İstanbul’da Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

8-67

1-629

MÜZEYYEN SENAR

1-601

Doğum tarihi : 16.Temmuz.1918

Ölüm tarihi : 08.Şubat.2015

Kaç yaşında öldü : 97

Burcu : Yengeç

Doğum yeri : Gököz, Keles, Bursa

Ölüm yeri : İzmir

4-168

Müzeyyen Senar, 16 Temmuz 1918 tarihinde Bursa-Keles’e bağlı bir

Gököz köyünde doğmuştur.

O’nun İnegöl Hilmiye köyünden olduğunu, Oylat’a gelen bir İstanbullu aileye evlatlık verildiğini iddia eden de olmuştur. Bu iddiaları hiçbir zaman kabul etmedi.

İNEGÖL HİLMİYE KÖYÜNDEN Mİ?

8-62

Bu iddiaya göre İnegöl’ün Hilmiye köyünde Zeliha Eren adıyla doğan Senar’ın baba adı Reşit anne adı ise Fatma'dır.

Müzeyyen Senar altı yaşındayken mevlitlerde annesine eşlik etmeye başlar ve güzel sesiyle dikkat çeker.

Nazar değdi derler, çünkü birden kekeme olur.

10-32

1927 yılında Müzeyyen Senar 9 yaşında iken babasının olumsuz davranışları yüzünden annesi evi terkedip İstanbul’a gider.  3 yıl sonra da Müzeyyen Senar annesinin yanına gider.

Okuluna İstanbul’da devam eder. Okuldaki müzik hocası sayesinde Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne kaydolur.

İLK SOLİST

7-76

Güçlü bir sese sahip olan Müzeyyen Senar, hafız Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Lemi Atlı, Mustafa Nafiz Irmak gibi devrin önemli üstatlarından da dersler alır.

1932 senesinde İstanbul Radyosu'nda şarkı söylemeye başlar. Müzeyyen Senar’ı bu radyo programında dinleyen, İstanbul'un en önemli müzikhollerinden biri olan 10. Yıl Belvü Gazinosu'nun sahibi “İbrahim Dervişzâde” 1933 yılının yaz sezonunun yıldızlar programına Müzeyyen Senar'ı da alır.

12-22

Sahneye çıkmak için getirdiği ‘solo’ şartı ile Türk gazino tarihinde solistlik

müessesesini başlatan ilk sanatçı oldu.

1938 yılında Ankara Radyosu’nun kurulması ile birlikte ilk yayınları yapanlar arasında yer aldı. Radyo programlarını ise 1941 yılına kadar devam ettirdi.

ATATÜRK’E ÖZEL KONSERLER

1-602

Müzeyyen Senar'ın yeteneği, Türk sanat müziğinin büyük hayranı Mustafa Atatürk'ün de ilgisini çekti. Sanatçı birçok kez Atatürk’e özel meclislerinde şarkı okudu.

Son konserini 1938 yılı Haziran ayında Savarona Yatı'nda veren Müzeyyen Senar, Radi Dikici'nin kaleme aldığı Müzeyyen Senar Efsanesi 'O bir devdi, devirdi' adlı kitapta Atatürk ile ilk karşılaşmasını şöyle anlatmıştır:  "Sanki bana bir asır gibi gelen yolculuktan sonra saraya vardık. Girdiğimde bu zamana kadar görmediğim ihtişam adeta gözlerimi kör etti. Daha da şaşkın olmuştum. Yaveri takip ettik. Masanın kurulduğu salona girdiğim anda Atatürk'ü gördüm. Bir taraftan dizlerimin bağı çözülmüştü ama sanki uçuyor gibiydim. İçimden, 'Müzeyyen bu Atatürk ve onu görüyorsun. Rüya mıydı acaba? diyordum. Hayır değildi. Atatürk'ü gördüğümde bayılacaktım... Yüzüne bakamadım." Müzeyyen Senar kitapta Atatürk'ün Rumeli türkülerinde kendisine eşlik ettiğini ve çok güzel zeybek oynadığını da belirtiyor.

BENZEMEZ KİMSE SANA

14-8

İlk yurtdışı konserini Paris’te verdi. En çok ‘Haydar Haydar’, ‘Ormancı’, ‘Feraye’, ‘Benzemez Kimse Sana’ şarkısını söylemeyi seviyordu.

Müzeyyen Senar, son sahne konserlerini 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu'nda verdi.

 En son 2004 yılında Sezen Aksu tarafından düzenlenen 73. Sanat yılı konserinde Tarkan, Ajda Pekkan, Nilüfer gibi birçok sanatçıyla sahneye çıktı.

16-8

26 Eylül 2006 tarihinde İzmir'deki evinde beyin enfarktüsü geçirdi. Sol tarafı felç oldu.

Muğla'nın Bodrum ilçesinde kızı Feraye ve oğlu Ömer ile birlikte yaşadı

CUMHURİYET’İN DİVASI

12-21

Müzeyyen Senar 1998’de Devlet Sanatçısı unvanı ve ‘Cumhuriyet’in divası’

lakabını aldı.

Öğrencisi Bülent Ersoy tarafından Müzeyyen Senar'ın anısına 30 Ekim 2009

tarihinde Müzeyyen Senar'ın sanat yaşamından fotoğrafların yer aldığı “Cumhuriyetin Divası: Müzeyyen Senar” sergisi açıldı.

SEFİRE OLDU

11-321

Bir dönem Suudi Arabistan sefiri ile evlenip sefire ünvanını da almıştır. Arap filmlerinin dublajında Münir Nurettin Selçuk'la birlikte şarkı söyledi.

Sadettin Kaynak'ın şarkılarını plağa okudu. Kerem ile Aslı, Kahveci güzeli gibi filmler de oynadı.

Türkiye’de yakılan ama Amerika’da gösterilen "Ana Yüreği" adlı bir sinema filminde oynamıştır.

Beş binden fazla plak yapmıştır.

EVLİLİKLERİ

8-61

 Üç kere evlendi. kızı Feraye ve oğlu Ömer olmak üzere İki çocuğu var.

1935’te, 17 yaşında iken Ali Senar ile evlendi.

1943’te Galatasaray’da top oynayan Ercüment Işıl ile evlendi. Feraye

Polis ekiplerinden asırlık operasyon... 98 yıl hapis cezasıyla aranıyordu Polis ekiplerinden asırlık operasyon... 98 yıl hapis cezasıyla aranıyordu

adında bir kızı ve Ömer Işıl adında bir oğlu oldu.

1953’te Suudi Arabistan sefiri Tevfik Hamza Bey ile evlendi.

VEFATI

6-100

8 Şubat 2015 tarihinde sabah saat 07:30'da zatürre dolayısıyla tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 96 yaşında öldü.[11] Unutulmaz sanat müziği icracısı Müzeyyen Senar'ın cenazesi 10 Şubat 2015'te Bebek Camii'nde kılınan öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.

5-136

EKOL OLDU

Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses ve Semahat Özdenses gibi dönemin sanatçılarından kendine has sesi, tavrı ve yorumu ile ayrılan Senar, sanatıyla Zeki Müren, Behiye Aksoy ve Bülent Ersoy'un da aralarında yer aldığı çok sayıda assolist için ekol oldu.

7-77

ALBÜMLERİ:

9-45

2008 - Odeon Yılları-2

2008 - İkinci Dubleden Sonra

2007 - Son Aşkımı Canlandıran

2007 - Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar

2006 - Odeon Yılları-1

2006 - Ne Yaptım

2006 - Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim

2004 - Bir Bahar Akşamı

2001 - En Son Okuduklarım

1998 - Müzeyyen Senar ile Bir Ömre Bedel

1995 - Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine

1991 - Nostalji Müzeyyen Senar'la Faslı Muhabbet

1990 - Çilingir Sofrası

1990 - Günay Sanat Geceleri

1989 - Çilingir Sofrası

1988 - Yine Bir Sızı Var İçimde - Efsane Sesler Arşiv Serisi

1988 - Ayrıldı Gönül Efsane Sesler Arşiv Serisi

1986 - Bilmem ki Sefa

1983 - Gelse O Şuh Meclise 2

1988 - Söyleyin Güneşe - Efsane Sesler Arşiv Serisi

1979 - Güller Arasında - Efsane Sesler Arşiv Serisi

1979 - Şarap Gibi

1978 - Çilingir Sofrası 1978

1976 - Gelse O Şuh Meclise

1970 - Son Veda

2001 - Gül Yüzlülerin Şevkine Gel

1995 - Meşk

1995 - Müzeyyen Senar

13-11

AYDAN ŞENER

1-594

Doğum tarihi : 01.Mart.1963

Kaç yaşında : 60

Burcu : Balık

Meslek : Model , Dizi Oyuncusu

Doğum yeri : Kilis, Gaziantep

AYDAN ŞENER

3-232

Aydan Şener, 1 Mart 1963 tarihinde Kilis’de öğretmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Tam adı; Memnune Aydan Şener.

9-43

1 yaşında iken ailesi ile birlikte Bursa'ya göç etti. Aydan Şener, ilkokulu, ortaokulu ve liseyi Bursa'da okudu. Bu sebeple Aydan Şener Bursalı kabul edilir.

TÜRKİYE GÜZELİ

6-97

Liseyi bitirdiği yıl güzellik yarışmasına katıldı. 1981 yılında Türkiye güzeli seçildi.

1983 yılında Senaryosunu Tarık Buğra’nın yazdığı, yönetmenliğini Yücel Çakmaklı’nın yaptığı "Küçük Ağa" televizyon dizisi ile birlikte oyunculuk yaşamına başladı.

ÇALIKUŞU

4-163

Reşat Nuri Güntekin’in romanındanyönetmenliğini Osman Seden’in yaptığı 1986 yılında “Çalıkuşu” adlı dizide başrolü Kenan Kalav ile paylaştı. Feride karakteri ile iz bıraktı.

KIZI ECEM

7-71

Aydan Şener, 1983 yılında futbolcu Ayhan Akbin ile evlendi. 1988 doğumlu Ecem Akbin adında bir kızı vardır. 1991 yılında boşandılar.

10-29

ÇILGIN YENGE

11-318

2008 yılında Sadık Şendil'in yazdığı, sahneye Sümer Tilmaç ve Abdullah Şahin’in koyduğu “Çılgın Yenge” Adlı tiyatro oyununda “çılgın yenge” karakterini canlandırdı.

8-57

Birçok filmde başrol oynayan Aydan Şener, son olarak 2011 yılında “Yıllar Sonra” adlı dizide rol aldı.

SİNEMA ROLÜ YOK

9-42

Aydan Şener hiçbir sinema filminde rol almadı. Magazine konu olacak aşklar, ilişkiler yaşamadı.Gazinoların en şaşaalı günlerini yaşadığı dönemde, kendisine gelen assolistlik tekliflerini kabul etmedi.

8-58

DÜNYACA ÜNLÜ KADIN TARİHÇİMİZ MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ

1-585

Doğum tarihi : 20.Haziran.1914

Kaç yaşında : 109

Burcu : İkizler

Meslek : Tarihçi

Doğum yeri : Bursa

DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SÜMEROLOGLARINDAN BİRİDİR

3-225

Ailesi köken olarak Kırımlı göçmenlerden olup babası Kırım'dan Amasya, Merzifon'a, annesi ise Kırım'dan Bursa'ya göçmüştür.

20 Haziran 1914'te Bursa'da doğdu. Kurtuluş Savaşı yıllarında ailesi Çorum'a yerleşti. İlkokula burada başladı. İlkokul son sınıfta ailesi tekrar Bursa'ya döndü.

7-68

Özel bir okul olan Bizim Mektep'te Fransızca dili ve keman dersleri gördü.

1926 yılında Kız Muallim Mektebi'ne girdi. 1931 yılında mezun olan Çığ, babası gibi öğretmenlik yapmaya başladı. İlk tayin yeri Eskişehir’dir.

6-93

1935'te Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Sümeroloji bölümüne girdi.

1940 yılında mezun oldu. İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne tayin edildi.

MÜZE DEPOSUNDAKİ HAZİNE

muazzzez-ilmiye_4

Müzede 31 yıl boyunca meslektaşı Hatice Kızılay ve Dr. F. R. Kraus ile birlikte müzenin deposunda bulunan, dünya için çok büyük önem taşıyan bir işe imza attı.

Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılmış 74 bin tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturdu ve katalog haline getirdi.

Prof. Kramer ile yaptığı çalışmalar ile Sümer edebiyatına yeni konular kazandırıldı, eksik olanlar tamamlandı.

1940 yılında aynı okulda okuduğu Kemal Çığ ile evlendi. Aynı yıl kızı Yülmen, 1947'de ise ikinci kızı Esin dünyaya geldi.

1965 yılında Roma'da sergilenen Hitit sergisine başkanlık ederek sergiyi Londra'ya götürdü.

10-24

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi teklifi uyarınca üniversite senatosu
tarafından 4 Mayıs 2000 tarihinde Fahri Doktora unvanı verildi.
Sümer ve Hitit kültürlerinin en önemli araştırmacılarından olan Muazzez İlmiye Çığ, on üç kitap ve birçok bilimsel makale yazdı.

74.000 tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturdu, 3.000 tabletin kopyasını yapıp katalog halinde yayımladı.

9-37

1957'de Münih'teki Oryantalistler Kongresi'ne katıldı. 1960'da Heidelberg Üniversitesi'nde altı aylık bir çalışma yaptı. 1965'de Roma'da sergilenen Hitit sergisini bu şehirden alarak Londra'ya götürdü. 1972'de emekliye ayrıldı.

8-52

Emeklilikten sonra bir süre yurtdışında yaşayan Muazzez İlmiye Çığ, 1988'de Philadelphia'daki Asuroloji kongresine katıldı. Prof. Kramer'in History Begins at Sumer adlı kitabını Türkçeye çevirdi ve kitap 1990'da 'Tarih Sümerle Başlar' adıyla Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlandı. Kitabın çok ilgi görmesi üzerine 1993'te çocuklara yönelik Zaman Tüneliyle Sümerlere Yolculuk da dahil Sümer ve Hitit kültürlerini tanıtan 13 kitap yazdı

Yayınlanan Kitapları:

5-122

 1- "Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni", 1995, Kaynak Yayınları

2- "Sumerli Ludingirra - Geçmişe Dönük Bilimkurgu", 1996, Kaynak Yayınları

3- "İbrahim Peygamber- Sumer Yazılarına ve Arkeolojik Buluntulara Göre",1997, Kaynak Yayınları

4-"İnanna'nın Aşkı - Sumer'de İnanç ve Kutsal Evlenme", 1998, Kaynak

Yayınları

5- "Zaman Tüneliyle Sumer'e Yolculuk", 1998, Kaynak Yayınları (genişletilmiş ikinci basım; ilk basım 1993, Kültür Bakanlığı Yayınları)

4-155

6-"Hititler ve Hattuşa - İştar'ın Kaleminden", 2000, Kaynak Yayınları

7- "Gilgameş - Tarihte İlk Kral Kahraman", 2000, Kaynak Yayınları

8-"Ortadoğu Uygarlık Mirası", 2002, Kaynak Yayınları

9- "Ortadoğu Uygarlık Mirası 2", 2003, Kaynak Yayınları

10- "Sumer Hayvan Masalları", 2003, Kaynak Yayınları

3-224

11-"Bereket Kültü ve Mabet Fahiseliği", 2004, Kaynak Yayınları

12-"Vatandaşlık Tepkilerim", 2004, Kaynak Yayınları

13-"Atatürk Düşünüyor", 2005, Kaynak Yayınları

14- "Çivi Çiviyi Söker - Muazzez İlmiye Çığ Kitabı", Serhat Öztürk, 2002, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

15-"Sümerlilerde Tufan - Tufan'da Türkler", 2008, "Kaynak Yayınları"

Editör: AYHAN BAYRAKTAR