Türkiye ve ABD, nükleer enerji alanında yeni bir döneme adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı imzalandı. Bu adım, Türkiye’nin nükleer teknoloji kapasitesini güçlendirmek ve enerji çeşitliliğini artırmak açısından büyük önem taşıyor.
Mutabakat Zaptı Ne Anlama Geliyor?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, anlaşmayı değerlendirerek şunları söyledi:
"ABD ile köklü ortaklığımızı nükleer enerji alanında daha da derinleştiriyoruz. Görüşmeler sonrası ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da katılımıyla Mutabakat Zaptı’nı imzaladık. Bu anlaşmanın her iki ülke için de karşılıklı fayda yaratmasını umuyoruz."
Bu mutabakat ile ABD’nin sahip olduğu ileri nükleer teknolojiler (reaktör tasarımları, güvenlik sistemleri, yakıt döngüsü yönetimi ve atık işleme yöntemleri gibi) Türkiye’ye aktarılma imkânı bulacak. Ayrıca Türk şirketlerinin ABD’li firmalarla ortak projeler geliştirmesi ve nükleer santral inşası ile yan sanayi yatırımları için yeni fırsatlar doğacak.

Türkiye’nin Nükleer Enerjideki Mevcut Durumu
Türkiye’de nükleer enerji alanındaki en büyük proje Mersin’deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali. Bu santral, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından inşa edilip işletilecek. Türkiye ile ABD arasındaki yeni anlaşma ise mevcut projeleri çeşitlendirmek ve ileri teknolojiye erişimi kolaylaştırmak için kritik bir adım olarak görülüyor.
Uzmanların Görüşü
Enerji uzmanları, bu anlaşmanın Türkiye’nin enerji güvenliği ve teknolojik bağımsızlığı açısından önemini vurguluyor:
- Nükleer enerji, elektrik üretiminde karbon salımını azaltmada stratejik rol oynuyor.
- ABD ile teknoloji paylaşımı, Türkiye’nin kendi nükleer santral projelerini geliştirmesi ve yönetmesi için fırsat yaratıyor.
- Yan sanayi ve mühendislik alanında yeni istihdam ve Ar-Ge imkanları doğabilir.
Türkiye’nin nükleer enerji alanındaki bu yeni iş birliği, hem enerji üretim kapasitesini artıracak hem de teknoloji transferiyle ülkenin uzun vadeli stratejik hedeflerine katkı sağlayacak gibi görünüyor. Önümüzdeki dönemde anlaşmanın detaylarının ve ortak projelerin nasıl şekilleneceği merakla takip edilecek.



