Bu süreçte firmalar reklamları tamamen durdururken, Basın İlan Kurumu üzerinden alınan resmi ilanlar da, icra ve ihale ilanlarının yayınlanmaması sonucu yüzde 70lere varan oranlarda azaldı.
Süreçte konuşulan ve değerlendirilen konular ise şu madde madde ele alındı,
1. Basın İlan Kurumunca yerel gazeteler için alınan kolaylaştırıcı karar ve önlemler sonucu yerel basın bir nebze de olsa nefes almıştır. Ancak, Basın İlan Kurumunun görev ve yetkilerini aşan, Maliye Bakanlığınca alınabilecek önlemler vardır. Örneğin; Medya sektöründe faaliyet gösteren gazete, televizyon, radyo ve kurumsal internet haber siteleri için Maliye Bakanlığı aracılığı ile hibe ve kredi sağlanmalıdır. Corona süreci mağduru medya kuruluşlarına banka sicil durumuna bakılmaksızın yüzde 50si hibe, yüzde 50si faizsiz kredi olmak üzere maddi kaynak sağlanabilir. Ayrıca, medya kuruluşlarının birikmiş SGK ile diğer vergilerinde indirim yapılabilir, indirim sonrası hesaplanacak borç taksitlendirilebilir.
Gazete, televizyon, radyo ve kurumsal internet haber sitelerinde görev yapan basın çalışanlarına ve diğer basın kartı sahibi gazetecilere, faizsiz kredi verilebilir. Televizyon kuruluşlarından alınan uydu bedellerinde indirim yapılarak taksitlendirilebilir, RTÜK payları bir süre alınmayabilir. Yerel basın kuruluşları, belediyeler ve kamu kurumları tarafından ilan ve reklamlarla desteklenebilir. THY, Vakıfbank, Ziraat bankası ve kamu ilanları yerel medyaya yönlendirilebilir, ayrıca bakanlıklar ücretli Kamu Spotu ve Zorunlu Yayın desteği verebilir.
2.Gazeteler ülkemizde uzun yıllar çeşitli firmalar tarafından bayilere dağıtılmış ve okurlarına ulaşmıştır. Ancak yıllar içinde dağıtım firmalarının kapanmasıyla, günümüzde tek bir firma kalmıştır. Gazetelerin tamamının tek bir firma tarafından dağıtılması, sektörde tekelleşmeye neden olmuş, tekelleşme de çeşitli sorunları beraberinde getirmiştir. Serbest fiyat belirlemeden, dağıtım yüzdesi dışında maktu para talebi, dağıtımdaki keyfiliğe kadar yaşanan tekelleşmeden kaynaklı sorunlar incelenmelidir. Sorun, dağıtım yapan firma sayısının arttırılmasıyla veya en azından yerel gazetelerin kamu tarafından kurulacak bir organizasyon tarafından dağıtılmasıyla çözümlenebilir.
3.Türk basını, başta gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen Gazetecilik Meslek Yasası olmak üzere pek çok konuda yasal düzenlemeye ihtiyaç duymaktadır. Basının bu sorunları ve sorunlara ilişkin çözüm önerileri geniş katılımlı toplantılar dizisiyle ele alınmalıdır. Bu amaçla, İletişim Başkanlığının öncülüğünde; Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun ve gerçekten gazetecileri temsil eden meslek örgütlerinin katılımıyla Türkiye genelinde Basın Kurultayı / Çalıştayı düzenlenerek, bütün sorunlarımızı ve çözüm önerilerini ortaya koymalıyız.
4.Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, Internet Yasasının zaman geçirilmeden çıkarılması konusunda ısrarcıdır. Teknolojinin hızla gelişimi ve internet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir. Özellikle coronavirüs sürecinde doğru, hızlı ve tarafsız haberciliğin önemi ortaya çıkmıştır. Sosyal medyada birçok sahte belge ve haber kamuoyunu yanlış yönlendirirken, kurumsal internet haber siteleri tarafından gerçek haberler anında Türk halkına ulaştırılmıştır.
Bu süreçte yasal boşluktan kaynaklanan sorunlar, her geçen gün daha da artmaktadır. İstihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri desteklenmeli, bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız da yeni düzenleme yapılarak gazeteci sayılmalıdır. Bu amaçla Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu tarafından İnternet Yasası Komisyonu ve Yeni Medya Komisyonu oluşturma kararı alınmıştır. Komisyon üyelerinin kısa sürede belirlenmesi ve en geç Haziran ayında çalışmaya başlamaları hedeflenmektedir.
5.Anayasa Mahkemesinin basın çalışanlarının yıpranma hakkına ilişkin 25 Aralık 2019 tarihli iptal kararı ile, yıpranmada basın kartı sahibi olmakla olmamak arasında fark kalmamıştır. Aksine, ağır ve yıpratıcı koşullar altında çalışan tüm gazeteciler için sosyal güvenlik hakkı olarak tanınmış olması gereken fiili hizmet süresi zammı ortadan kalkmıştır. Bu durumda TBMM, 14 Kasım 2020 tarihine kadar, gazetecilerin fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi için yasama organı olarak kanuni düzenleme yapmalıdır. Aksi takdirde gazeteciler için fiili hizmet süresi zammından yararlanma hakkı ortadan kalkmış olacaktır.
Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli, basın kartı sahibi ve sahipsiz gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir.
6.Basın mesleğinin önemli bir göstergesi olan basın kartlarının dağıtımında çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Bazı meslektaşlarımızın basın kartları uzun süredir teslim edilmezken, mesleğe yeni başlayan ve bekleme süresinin tamamlayan bazı genç meslektaşlarımız basın kartlarını alamamıştır.Basın kartı dağıtımındaki sorunların ortadan kaldırılarak, basın kartlarının zaman geçirilmeden hak sahibi meslektaşlarımıza ulaştırılması gerekmektedir.Basın kartları yönetmeliği yeniden ele alınmalı; komisyonun oluşumu dahil, basın mensuplarının ihtiyaçlarını göz önüne alan ve katılımcı bir yaklaşımla gözden geçirilmelidir.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunu oluşturan federasyon ve cemiyet başkanları olarak; Tam 101 yıl önce bağımsızlık yürüyüşünü başlatan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını özlem, minnet ve rahmetle anıyor, tüm ulusumuzun 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyoruz.Ayrıca, yaşadığımız zorlu süreçte Kovid 19 ile mücadelede kahramanca savaşan sağlık çalışanlarımıza minnetlerimizi sunarken, bu süreçte 24 saat özveriyle görevlerini sürdüren meslektaşlarımıza şükran, teşekkür ve başarılar diliyoruz şeklinde yapılan açıklama sonunda konferans sona erdi.