Sınav tarihi yaklaşır ama sen hâlâ ders kitabına dokunamamışsındır. Defalarca “yarın kesin başlıyorum” dersin ama ertesi gün yine bir şey çıkar. Bazen bir dizi, bazen bir mesaj, bazen de sadece bakmak… Saatler geçer ama sen hâlâ çalışmaya başlamamışsındır. İşte bu noktada devreye giren şeyin adı: erteleme davranışı.
Peki neden erteliyoruz? Tembel olduğumuzdan mı, yoksa arkasında daha derin sebepler mi var?
Ertelemenin Altında Yatan Gizli Nedenler
İnsan beyni anlık mutluluğu uzun vadeli çabadan daha cazip bulur. Dizi izlemek, sosyal medyada dolaşmak ya da sadece uzanmak, sınav çalışmaktan her zaman daha kolay gelir. Çünkü sınav; stres demek, beklenti demek, sorumluluk demek. Beyinse bu baskıdan kaçmak için sürekli bahane üretir.
En sık rastlanan erteleme sebepleri şunlardır:
-
Stres ve kaygı: Sınavdan başarısız olma korkusu, insanı başlamaktan bile uzaklaştırır.
-
Mükemmeliyetçilik: “En iyisini yapamayacaksam hiç yapmayayım” düşüncesiyle hareketsiz kalırız.
-
Motivasyon eksikliği: Hedef belirsizse, yolculuk da olmaz.
-
Zaman yönetimi zayıflığı: Ne zaman ne yapacağını bilemeyen biri, başlamakta zorlanır.
Ertelemek Sadece Zaman Kaybı Değil, Sağlık Kaynağı da Tükeniyor
Erteleme alışkanlığı, sadece sınavlara hazırlığı değil, insanın ruhsal ve fiziksel sağlığını da etkiler. Her erteleme; suçluluk, yetersizlik hissi ve zamanla gelen bir özgüven kaybını beraberinde getirir. Uykusuzluk, baş ağrısı, dikkat eksikliği, yorgunluk… Bunlar sık sık erteleyen öğrencilerin ortak problemleri.
Küçük Ama Etkili İpuçları
-
Günde 10 dakikalık Pomodoro ile başla (25 dakika ders + 5 dakika mola yöntemi).
-
Sosyal medya bildirimlerini kapat.
-
Çalışacağın ortamı sadeleştir.
-
Hedeflerini yaz, görebileceğin bir yere as.
-
Yalnızsan bir arkadaşla sözleşip birlikte çalışın.
Sınav Sadece Puan Değil, Bir Farkındalık Süreci
Sınavlara çalışmak, sadece test çözmekten ibaret değil. Aslında bu süreç; zamanını nasıl yönettiğini, stresle nasıl başa çıktığını ve kendine ne kadar inandığını gösteren bir aynadır. Başlamak için mükemmel günü bekleme. Mükemmel gün, sen başladığında gelir.
Erteleme bir kader değil. Farkına vardığında değiştirilebilecek bir davranış. Kendini suçlamak yerine, neden ertelediğini anlamaya çalış. Her gün, yeniden başlamak için bir şans. Unutma, bu hikâyenin kahramanı sensin.