Kocaeli ve Sakarya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü’nde su miktarı, kritik seviye olan 29,90 metrenin altına gerileyerek 29,60 metre olarak ölçüldü. Göldeki düşüş, hem bölgedeki içme suyu kaynaklarını hem de ekosistemi tehdit ediyor.
Su seviyesi 300 metre çekildi, tarihi kalıntılar ortaya çıktı
SASKİ verilerine göre göldeki su seviyesi 29,60 metreye indi. Bu düşüşle birlikte Kartepe kıyılarında 300 metre içeride bulunan tarihi kilise kalıntıları da gün yüzüne çıktı. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (SASKİ) acil eylem planı kapsamında; park ve bahçelerde sulama azaltılacak, tarımsal üretimde içme suyu kullanımı denetlenecek ve sanayi tesislerinde su tüketimi sınırlandırılacak.
“Nüfus yoğunluğu su kaynaklarını zorluyor”
KOÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, sorunun yalnızca sıcaklık değil, nüfus yoğunluğuyla da bağlantılı olduğunu belirtti: “Marmara Bölgesi’nde Türkiye’nin su kaynaklarının yüzde 4’ü bulunurken nüfusun yüzde 30’u bu bölgede yaşıyor. Bölgedeki mevcut kaynaklar artan nüfusu beslemekte yetersiz kalıyor. TÜİK verilerine göre son 3 yılda nüfus 25 milyondan 27 milyona çıktı.”
İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik tehdidi
Ergül, küresel iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte Sapanca Gölü’nde su kayıplarının giderek daha belirgin hale geldiğini vurguladı. Göldeki su azalmasının ekosistemi tehdit ettiğini dile getiren Ergül, “Su kaynaklarındaki azalma, hassas türlerin kaybolmasına ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açıyor” dedi.
Su kalitesi de düşüyor
Geçmişte oligotrofik (düşük besleyici elementli) olarak tanımlanan gölün artık mezotrofik yapıya geçtiğini belirten Ergül, bazı sığ kesimlerde ötrofik alanların oluştuğunu söyledi. Bu durumun hem su kalitesini hem de gölün canlı çeşitliliğini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Bireysel ve küresel önlemler şart
Prof. Ergül, su sorununa karşı alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
- Bireysel: Muslukların kapatılması, gereksiz tüketimin önlenmesi, farkındalık oluşturulması.
- Bölgesel: Atık su arıtım tesisleri kurulması, sanayide geri dönüştürülmüş suyun kullanılması.
- Küresel: Karbon emisyonlarının azaltılması, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat benzeri uygulamaların yaygınlaştırılması.
Ergül, “Fazladan aldığımız bir kot pantolon bile üretim sürecinde tonlarca suyun boşa harcanması anlamına geliyor. Suyun her damlası kıymetli” diyerek su tasarrufu konusunda uyarıda bulundu.





