MURAT GÖĞEBAKAN
"Kalbim Yaralı", "Ben Sana Aşık Oldum Birtanem", "Vazgeçilmiyor" ve "Ay Yüzlüm" başta olmak üzere şarkılarıyla bir döneme damgasını vuran sanatçı, 10 Ekim 1968'de, Hatice ve Hasan Göğebakan çiftinin ilk çocuğu olarak Adana'da dünyaya geldi.
Anne ve babasının çalışmak için yurt dışına gitmesi nedeniyle çocukluk yıllarını babaannesinin yanında geçiren Göğebakan, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarından mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak göreve başladı.
"Hasan'dan Olma Hatice'den Doğma" adlı kitabında kendi yaşam hikayesini anlatan sanatçı, henüz çocukken anne-babasının Almanya'ya gitmesi dolayısıyla yaşadığı ayrılığı şu sözlerle aktarmıştı:
"Avrupa'ya en çok da Almanya'ya göç dalgası sürüyordu halen. Annem ve babam, hem o dönemlerdeki ekonomik şartlar hem de insanların daha iyi bir yaşam istemeleri nedeniyle oldukça popüler olan, keza günümüzde de benzer nedenlerle hala popüler, yurt dışı kervanına katıldı. Bu uzun sürecek bir ayrılık anlamına geliyordu. Henüz bir bebektim ebeveynlerimden ayrıldığımda. Beni babaannemlere emanet ederek gitmişler. Bir süre sonra kız kardeşim doğdu ve o da benimle aynı kaderi paylaştı. Uzun yıllar boyunca babaannemlerde kaldım. Annem ve babamı hatırladığım kadarıyla ilk kez beş yaşımdayken gördüm. Çok uzun yıllar hem de belki onlara en çok ihtiyaç duyduğum yaşlarda ayrı kalmış olsam da onları çok seviyorum."
Göğebakan, aynı yıllarda dergah eğitimi aldı ve gitar dersleri verdi. Adana'da yaşadığı yıllarda Senem Hanım ile gerçekleştirdiği evliliğinden Bülent adlı bir oğlu olan Göğebakan, 1994'te eşinden ayrıldı.
Adana'dan İstanbul'a gelerek ilk albümünü çıkardı
Albüm yapmak için 1995'te Adana'dan İstanbul'a gelen sanatçı, 1997'de ise unutulmayan albümü "Ben Sana Aşık Oldum"u çıkararak hayallerini gerçekleştirdi.
Bu albümdeki şarkılarla beğeni toplayan Göğebakan, Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde "En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı" ödülünü aldı.
Şarkıcı 1998'de "Sen Rahatına Bak", 1999'da "Tek Suçum Seni Sevmekmiş", 2000'de ise "Merhaba" albümlerini yayımladı.
Göğebakan, 2000'de Sema Bekmez ile 11 yıl süren bir evliliğe başladı. Sanatçının, 2002'de dinleyiciyle buluşan "Ay Yüzlüm" albümü, MÜYAP'ın "En Çok Satan Albüm" ödülünü aldı.
Albümdeki, Bora Ayanoğlu'nun "Yunus" adlı eseri üzerine Ömer Faruk Güney'in yazdığı sözlerle ortaya çıkan "Ay Yüzlüm" çalışması döneme damgasını vurdu.
Yurt içinde ve yurt dışında birçok konser veren Göğebakan'ın aynı albümde bulunan "Vazgeçilmiyor" ve "Namus Belası" şarkıları da dinleyicilerin beğenisini kazandı.
Murat Göğebakan, 2004'te "Yaralı", 2005'te "Sana Olan Aşkım Şahit", 2007'de "Sevgiliye", 2010'da "Aşıklar Yolu" ve 2012'de ise son albümü "Aşkın Gözyaşları"nı müzik dünyasına kazandırdı.
Sanatçı, verdiği bir röportajda, eserlerinde hislerini samimi duygularla ifade ettiğini dile getirerek, şunları ifade etmişti:
"Ben iyi bir şey yapmaya çalışıyorum ya da yapmaya çalıştığıma inanıyorum. Hala da bu yoldaki inancım devam etmekte. Ama ne kadar başarılıyım, bu da takdiri ilahi. Ben Allah'tan bekliyorum. Çünkü ben hiçbir zaman kullarından bir şey beklemedim. Öyle bir beklentim olmadı. Öyle bir şey yapsaydım 'Ben sana aşık oldum' demezdim. 'Unutur muyum seni?' demezdim. Kullarından bir şey bekliyor olsaydım 'Ay yüzlüm' demezdim. Benim kefilim Allah. Onun için ayrıntılara pek fazla girmeden hayatımı devam ettirmek istiyorum. Ayrıntılar benim için çok fazla önemli değil."
Albümlerinde usta sanatçıların eserlerini yorumladı
Sanatçı, Cem Karaca, Barış Manço, Bora Ayanoğlu, Zülfü Livaneli, Ünol Büyükgönenç, Cengiz Kurtoğlu, Sinan Özen ve Ferdi Tayfur'un eserlerini de albümlerinde yorumladı.
Kendi döneminde Anadolu rock müziğinin önemli temsilcilerinden gösterilen başarılı isim, 1999'da Cansu Koç'la "Kendim Ettim Kendim Buldum", 2004'te Emir Şaşmaz'la "Gideceksen", Yaşar, Haluk Levent, Feridun Düzağaç ve Kurtuluş Türkgüven ile "Aynı Mahallenin Çocukları" albümünde, 2007'de Zeliha Sunal ile "Kara Gözlüm" ve 2010'da ise Örge Volkan ile "Karagül" adlı şarkılarda düet yaptı.
Sanatçı, 2010'da hastalığını kendi ifadesiyle "inancıyla ve edilen dualarla" yenerek müzik kariyerini kaldığı yerden sürdürdü.
Göğebakan, tedavisinin ardından "Aşıklar Yolu" adlı albümünü müzikseverlerle buluşturdu. 2012'de çıkardığı "Aşkın Gözyaşları" albümün ilk klibini "Vurgunum", ikincisini ise "Unutulan" adlı çalışmalara çekti.
2009'da kansere yakalandı
Anadolu rock müziğinin önemli temsilcilerinden olan başarılı sanatçı, 2009'un mayıs ayında grip olduğu düşüncesiyle gittiği hastanede, kan kanseri olduğunu öğrendi. İlerleyen hastalığı dolayısıyla hastaneye yatan sanatçı, 2010'da hastalığını kendi ifadesiyle inancıyla ve edilen dualarla yenerek müzik kariyerine kaldığı yerden devam etti.
Başarılı sanatçı, doktorunun, lösemi olduğunu, kemoterapinin yanıt vermemesi durumunda bir haftalık ömrünün kalacağını söylediği anı şu sözlerle anlatmıştı:
"Bana kemoterapinin yanıt vermemesi halinde bir haftalık ömrümün kaldığını söyledi. Ben de doktora 'Eyvallah!' dedim. Doktor rahatlığım karşısında şaşırmıştı. 'Allah verdi Allah alır. Doğmuşsam gideceğim.' dedim. Benim inancım var. Bu konuda radikalim. İtikadım sağlam. Ben bu konuda tarafım. Bunun için de çizgilerimi yıllar önce koymuşum.
Hastanede kaldığım 7 ay içerisinde yedi günde bir seansa giriyordum. Sonra diğer işlerimle uğraşıyordum. Öğle-akşam, bütün günümü teslimiyet içerisinde, ancak yılmadan sürekli çalışarak değerlendiriyordum. Günde 10 saat gitar çalışıyordum. Yaşadıklarımı yazdım. Çünkü ölüm vadisinden geçerken, diz kapaklarına kadar kan içindesin. Nasıl yazmazsın ki! Allah, insana kaldıramayacağı yükü vermez. Ben yaşadıklarımın sadece küçük bir kısmını dışa vurdum. Anlatmadığım birçok şey var."
Tedavisi bittikten sonra "Aşıklar Yolu adlı albümünü yayımlayan Göğebakan, 2012'nin mart ayında çıkardığı "Aşkın Gözyaşları" adlı albümün ilk klibi "Vurgunum", ikinci klibi ise "Unutulan" adlı şarkılarına çekti.
Sanatçı, katıldığı bir söyleşide kanser hastalığına dikkati çekerek, "Ne yazık ki ülkemizde bu tehlikeyi yaşayan ya da bununla karşı karşıya kalan birçok insan var. Bu nedenle toplumsal bilinç oluşturulmalı. İnsanlar bu tehlikelere karşı mücadele etmeli. İnsan inanırsa başaramayacağı hiçbir şey yok." ifadelerini kullanmıştı.
46 yaşındayken hayatını kaybetti
Hastalığı 2013'te nüksedince, yeniden tedavi görmeye başlayan sanatçı, 2014'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bestelediği "Uzun Adam" şarkısını Erdoğan'a armağan etti.
Kısa ömrüne büyük başarılar sığdıran, kendisine "sevgi adamı" lakabı takan ve sanat camiasında öyle tanınan Murat Göğebakan, 24 Temmuz 2014'te hastaneye kaldırıldı. Sanatçı, 31 Temmuz 2014'te İstanbul'da 46 yaşında vefat etti. Göğebakan'ın cenazesi Fatih Camii'nde kılınan namazdan sonra Adana'nın Sarıçam ilçesindeki Buruk Mezarlığı'na defnedildi.
Kısa ömrüne büyük başarılar sığdıran sanatçının hastalığı 2013'te yeniden nüksetti ve tedavi görmeye başladı.
"ÖLECEĞİNİ BİLİYORDU"
Oğlunun çok sevilen ve inançlı bir sanatçı olduğunu anlatan anne Göğebakan, şunları kaydetti:
"Peygambere aşıktı, Allah'a aşıktı, mesleğine aşıktı. Çünkü öyle yetişti. Biz inançlı insanlarız Rabbime şükürler olsun. Öleceğini biliyordu. 'Anne bayramdan sonra ben gideceğim, beni Adana'ya götürün, doğduğum topraklara götürün anne beni' diyordu. Bütün buraya gelenlere teşekkür ediyorum. Başbakan'a teşekkür ediyorum, bizi yalnız bırakmadı. Şöyle bakıyorum da böyle bir cenaze hiç kimseye nasip olmadı. Onur ve gurur duyuyorum ne güzel evlat yetiştirmişim ben. Onun için biraz teselli oluyorum. Benim söylememe gerek yok, telefonlar yağıyor. Bütün Kur'an kurslarından bana telefonlar yağdı ve Kur'an okunuyor. Ne mutlu bana, ne mutlu Murat'ıma, Murat'ım mekanın cennet olsun."
Daha sonra Göğebakan'ın cenazesi merkez Sarıçam ilçesindeki Buruk Mezarlığı'na götürüldü.
Burada Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Adana Valisi Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, AK Parti Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç, İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek, AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, sanatçılar Murat Kekilli ve Latif Doğan, şair Ahmet Selçuk İlkan, Göğebakan'ın babası Hasan, oğlu Bülent, kardeşi Ferhat Göğebakan ve diğer aile üyeleri ile sevenlerinin katılımıyla cenaze namazı kılındı.
"Bu dünyanın gelip geçici olduğunun farkındaydı"
Zamanın Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, cenazenin toprağa verilmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, çok değerli bir kardeşlerini bugün son yolculuğuna uğurladıklarını söyledi.
"Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun" diyen Çelik, şöyle konuştu:
"Gördüğünüz gibi hem yol boyunca hem burada Adanalılar ve Türkiye'nin değişik yerlerinden gelmiş dostlarımız çok büyük bir ilgi gösterdiler. Kardeşimiz 'derviş meşrep' kişiliğe sahipti. Bu dünyanın gelip geçici olduğunun farkındaydı, daha yüksek değerlere bakıyordu. Her zaman inançlı bir insan olarak daha yüksek değerlerin peşinde koşuyordu. Kişisel hayatında çok çile çekti, çok mücadele etti, çok bedel ödedi ama her zaman temiz bir yüreği oldu. O yüreğinin temizliğini her zaman korumayı bildi. Zaten o sebeple de onu bizzat tanıyan tanımayan herkes cenazesine yoğun bir teveccüh gösterdi."
Bakan Çelik, Göğebakan'ın hayatının çilelerle geçtiğini ifade ederek, "Çukurova'nın, Mezopotamya'nın verimli topraklarının çocuğuydu. Buradan çıktı Türkiye ve dünyanın başka yerlerinde hayatını tamamladı ve sonunda doğup büyüdüğü topraklara, Çukurova'nın bağrına geri döndü. Bugün de Çukurovalılar onu bağırlarına bastılar. İyi bir hayat yaşadı. Çile çekti, bedel ödedi ama insan gibi adam gibi yaşadı. Düşündüklerinden, yürüdüğü yoldan vazgeçmedi ve sonuç itibariyle de koştuğu değerlerle son nefesini vermiş oldu. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun" diye konuştu.
"Babamla arkadaş gibiydik"
Sanatçının oğlu Bülent Göğebakan, babasının ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şöyle devam etti:
"Allah mekanını cennet etsin. 'Baba beni bırakma' dediğimde, 'gönül istiyor ama lösemi bırakmıyor' dedi. Başımız sağolsun. Sürekli yanındaydım. Duşumuzu bile burada alıyorduk. Baba oğul olarak ilişkimiz, aramızda fazla yaş farkı olmadığı için arkadaş gibiydik. Her sabah futbol muhabbeti yapardık. Futbolu, ülkesini ve bu ülkenin insanlarını çok severdi."
"Ay yüzlünüz size 'elveda' etti"
Sanatçının kardeşi Ferhat Göğebakan da yaklaşık 25 gündür hastanede olduklarını ifade etti.
Konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamayan Göğebakan, "Burada kalmamıza rağmen bir şey yapamadık. Hocalarımız ellerinden geleni yaptılar ama ay yüzlünüzü kaybettik. Ay yüzlünüzü yarın akşam memleketi Adana'ya götüreceğim. Ağabeyimin son görevini yerine getireceğim. Adana'da, baba ocağına götürüp cumartesi günü kara toprağa kendi elimle bırakıp çıkacağım. Hepinizin, hepimizin başı sağolsun. Ay yüzlünüz size 'elveda' etti" diye konuştu.
"Rabbiyle sohbet ede ede gitti"
Murat Göğebakan'ın yakın arkadaşı Ferudun Özdemir ise "can yoldaşı" olduğunu söylediği sanatçının son günlerini huzurla geçirdiğini belirtti.
Özdemir, "Rabbiyle sohbet ede ede gitti. Sürekli onunla sohbet eder durumdaydı. Bir ara kendine geldiğinde sormuştum; 'Rabbinle muhabbet ediyor musun, sevenlerine dua ediyor musun?' Kaşlarıyla 'evet' dedi. Son iletişimimiz bu oldu. İnanç üzerine tevekkülle aramızdan ayrıldı. O Rabbine kavuştu. Mekanı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
"Sevdikleri onu 'Ayyüzlüm' olarak hatırlayacak"
Murat Göğebakan'ın tanınmasını sağlayan "Ayyüzlüm" isimli şarkısının bestekarı Bora Ayanoğlu da sanatçının vefatının kendisinde derin bir üzüntüye neden olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Bir gece arayıp 'Yunus' adlı bestemi Ömer Faruk Güney'in sözleriyle yeni bir versiyon olarak seslendirmek istediğini ve bana izin vermemi rica etti. Pek taraftar değildim Yunus'un formunun bozulmasına ama efendiliğiyle ve tutkulu yaklaşımıyla beni ikna etti. Kendisini izin belgelerini imzalamak için buluştuğumuzda bir kere gördüm ve tanıştım. Daha sonra hiç karşılaşmadık. Adını 'Ayyüzlüm' olarak bildiğiniz bestemle büyük başarıya ulaştı. Her ölüm erken ölümdür. İyi ki şarkımı okumuş. Sevdikleri onu 'Ayyüzlüm' olarak daima hatırlayacaktır. Nur içinde yatsın."
"Başbakan Erdoğan'a dua ederdi"
Ferudun Özdemir, Göğebakan için yarın öğle vakti Fatih Camisi'nde, cumartesi günü de Adana'nın Yüreğir ilçesinde cenaze töreni düzenleneceğini kaydetti.
Özdemir, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Temmuz'da Göğebakan'ı ziyaretine de değinerek, şunları söyledi:
"Sayın Başbakan, Rabbim kendinden razı olsun. Ramazan süreci içinde bizi ziyarette bulundu. Sohbet gerçekleştirdik. Başbakanlığı, liderliği, dünyevi birtakım vasıfları bir kenara, insan olarak kendisinden Rabbim razı olsun. Merhamet dolu bir yüreğe sahip, kıymetli bir insan. Ziyareti, muhabbeti ve telefonla aramasıyla kendisiyle ilgilendi. O hep şunu söyledi; 'Ben tarafım, ben abiden tarafım. Kendisini çok seviyorum. Rabbim ondan razı olsun' diye dua ederdi."
"İnanıyorum ki genç müzisyenlerimize ilham kaynağı olmaya devam edecektir"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Merhum Göğebakan, Türk müziğine miras olarak bıraktığı başarılı eserlerle, inanıyorum ki genç müzisyenlerimize ilham kaynağı olmaya devam edecektir'' dedi.
Başbakanlık Basın Merkezinin internet sitesinden, Başbakan Erdoğan'ın sanatçı Murat Göğebakan'ın vefatı vesilesiyle başsağlığı mesajı yayımladığı duyuruldu.
Erdoğan, mesajında değerli sanatçı Göğebakan'ın vefatını derin bir teessürle öğrendiğini belirtti.
Göğebakan'ın yaşadığı çeşitli zorluklara rağmen kendini sanata, müziğe adamış, birbirinden değerli beste ve güfteleriyle, özgün yorumlarıyla milletin gönlünde müstesna bir yer edindiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Merhum Göğebakan, Türk müziğine miras olarak bıraktığı başarılı eserlerle, inanıyorum ki genç müzisyenlerimize ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
Kalbi muhabbet beslediğim Murat Göğebakan'a Allah'tan rahmet niyaz ediyor; acılı ailesine, yakınlarına ve sanat camiamıza başsağlığı ve sabır diliyorum.''