Düşünün, o eski zamanlarda ekmek yapmak kolay mı? Hamuru yoğur, beklet, pişir, zahmetli iş! Ama işte o çok sevdiğiniz misafir geleceği zaman, bütün bu zahmet keyifli bir telaşa dönüşür. Çünkü o misafir, ev sahibinin gözünde o kadar değerli ki, ona en güzel ekmek yapılır, en özel yemekler hazırlanır. Bir bakıma evin bereketi de artar.
Bu atasözü aslında şunu der: Sevilen misafir, gelişiyle eve bayram havası getirir. Evin enerjisi değişir, sofra daha özenle kurulur, kahveler bol köpüklü yapılır. Belki de bir hafta önce yapılan yemek, o gün sanki özel bir törenle hazırlanmış gibi sunulur. Sevgiyle beklenen o misafir, en değerli ikramlarla karşılanır. Bu da misafirperverliğin en güzel örneği değil mi?
Türk kültüründe misafir, her zaman bereketin ve mutluluğun simgesidir. “Misafir kısmetiyle gelir” sözü de bu inancı destekler. Misafir ağırlamak, sadece bir gelenek değil, aynı zamanda o evin şansıdır. Misafir geldiğinde ev sahibi daha farklı bir enerjiyle hareket eder, sofra daha zengin kurulur. Hele ki bir de çok sevilen bir misafir varsa, evin havası değişir. Adeta bir bayram kutlanır.
Eski mahallelerde misafirlik adeta bir sosyal olay olurdu. Komşular misafirin gelişini fark eder, hatta bazen yardıma bile koşarlardı. Misafirin geldiği gün evde yapılan taze ekmeğin kokusu mahalleye yayılır, o evin misafirperverliği dilden dile dolaşırdı. O ekmeğin zahmeti değil, misafirin getirdiği sevinç önemliydi.
Şimdi diyeceksiniz ki, günümüzde kim ekmek yapıyor ki? Artık herkes misafirine hazır ekmek sunuyor. Evet, belki de zaman değişti, ama misafirliğe verilen değer hiç değişmedi. Sevdiğimiz bir dost, bir akraba evimize geldiğinde, hala en güzel yemekleri yapıyoruz, sofra başında tatlı sohbetler ediyoruz. Evin düzeni bile o misafir için yeniden şekillendiriliyor. Misafir bizim için bir sevinç kaynağı olmaya devam ediyor.
Özellikle pandemiden sonra, artık misafirlikler daha kıymetli hale geldi. Yüz yüze sohbet etmek, sevdiğimiz insanları ağırlamak, belki de hiç olmadığı kadar değerli. Misafir geldiğinde o eski zamanların ruhunu yaşatmak, ev sahibinin misafirine gösterdiği ilgi ve sevgiyi anlatmak için hala bu atasözü kullanılmaya devam ediyor.
"Misafirin sevileni ekmek yapıldığı gün gelir" atasözü, misafirperverliğin sadece bir gelenek değil, bir gönül işi olduğunu gösteriyor. O misafir geldiğinde evde yapılan hazırlıklar, ona verilen değerin bir ifadesi. Eskiden taze ekmek yapmak nasıl misafire verilen değerin göstergesiyse, bugün de sevdiğimiz misafirler için yaptığımız özenli sofralar, aynı sevginin bir yansıması.