Geçen hafta yerel seçimlerin ardından başlığı ile İnegöl'ün yerel yönetimler kapsamındaki sorunlarına ilişkin değerlendirmelerimizi içeren bir yazı dizisinin ilkini yazmış ve devam edeceğini belirtmiştik.
Ancak güncelliği kaçırmamak adına ilerleyen haftalarda bu konuya dönmek kaydıyla bu hafta yeni bir konu hakkında fikirlerimi yazacağım.
Geçen hafta dünyanın en kapsamlı ve en ilgi gören mobilya fuarı İtalya'nın Milano şehrinde yapıldı.
İnegöl mobilya sektörü yıllardır bu fuara büyük ilgi gösteriyor. Ancak bu yıl diğer tüm yılları gölgede bırakacak bir çıkarma yapıldı.
Şehrin belediye başkanın yanı sıra, Bursa'nın İnegöllü milletvekili, büyükşehir belediye başkanı, Bursa valisi, Bursa ticaret ve sanayi odası başkanı, İnegöl ticaret sanayi odası başkanı ve İnegöl'den sektörle ilgili derneklerin yöneticileri yanı sıra Yenişehir havalından kaldırılan özel uçakla iki yüze yakın mobilya firmasından yönetici, tasarımcı ve diğer çalışanlar Milano fuarına birlikte gitti. Bunun dışında başka gurup ve bireysel gidişlerle birlikte İnegöl'den üç yüzü aşkın kişi Milano fuarına katıldı.
Şüphesiz bu durum İnegöl mobilyacısının yerel ve genel idaredeki yöneticiler üzerindeki etkisini göstermesinin yanı sıra, mobilya sektörünün gelecek vadeden yüzüne de işaret etmektedir.
Peki neden ?
Milano fuarına gösterilen bu yüksek ilginin sebebi nedir ?
Şüphesiz İtalya'nın diğer sektörlerde olduğu gibi mobilyada da moda yaratıcı tasarım gücü sebebiyle hem dünyadan hem de ülkemiz ve şehrimizden büyük ilgi görmektedir.
Mobilyacılar hem esinlenmek, hem de yeni trendleri ve formları anlamak, görmek ve mümkünse kendileri de uygulamak için bu fuara ilgi göstermektedirler.
Peki bakarak, görerek bunu yapabilmek ne ölçüde mümkün ?
Bence hiç mümkün değil.
Neden değil ?
Çünkü İtalya'da ki moda ve tasarım gücünün arkasında en az beş yüz yıllık bir zihinsel ve sanatsal birikim bulunmaktadır.
Avrupa kıtasını bir baştan bir başa değiştiren Rönesans hareketi İtalya'da ( floransa ve Venedik ) başlamıştır. Oradan da tüm Avrupa'yı sarmıştır.
Peki Rönesans nedir ?
15. ve 16. y.y İtalya'da başta mimari ve sanatın diğer alanlarında başlayıp diğer tüm bilimsel alanlara yayılan yenilikçi düşüncenin adıdır.
Beş yüz yıl önce başlayan bu sanat ve bilim hareketi zamanla sayıları binlerle ifade edilecek her kademedeki ( orta-lise-üniversite ) sanat ve tasarım okullarının kuruluşu sonucunu getirmiştir.
Antik yunan sanatını ve felsefesini yeniden yorumlayarak güncelleştiren İtalyanlar modern sanat-mimari ve tasarımı kurumsallaştırmayı başarmışlardır.
İşte bizlere İnegöl'den özel uçak kaldırtacak kadar cazibeli ve vazgeçilmez gelen İtalyan mobilyası, kendi tarihi ve kültürel köklerini güncelleyerek bunu başarmıştır. Bu güncelliği endüstriyel alana aktarıp kurumsallaştırarak ta maddi gelişmişliğinin esası haline getirebilmiştir.
Önümüzdeki hafta Milano fuarındaki güncel gözlemlerimizi ve Türkiye mobilya sektörünün geleceği için bu fuardan nasıl yararlanabileceğine ilişkin düşüncelerimizi paylaşacağız.
Önümüzdeki hafta görüşmek dileği ile,
Saygılarımla.
.