Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, referandumun meşruiyetin temel şartı olduğunu vurguladı. “Yeni anayasa yapma hakkı halka aittir” diyen Uçum, referandumsuz anayasanın demokratik ve hukuki kıymeti olmadığını belirtti.
Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı “Yeni anayasa gündemini çarpıtma gayretleri (2)” başlıklı yazısında, TBMM'nin anayasa yapma yetkisi, Terörsüz Türkiye hedefi ve referandum gerekliliği konularına dikkat çekti. Uçum, “TBMM'nin yapacağı yeni anayasayı hangi oy sayısıyla kabul ederse etsin halkın onayına sunması, yeni anayasanın meşruiyeti açısından zorunludur” ifadelerini kullandı.
“Referandumsuz anayasa halkın hakkının gasbı olur”
Uçum, “Asil olan halkın onayı olmadan yeni bir anayasayı yürürlüğe sokmak, halkın anayasa yapma hakkını gasbetmek olur. Bu nedenle referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yoktur” dedi. TBMM’nin yalnızca mevcut anayasanın kurduğu bir irade değil, halkın asli kurucu iradesinin temsili olduğunu ifade etti.
“Terörsüz Türkiye hedefi pazarlık konusu değildir”
Yeni anayasa sürecine yönelik bazı iddiaların asılsız olduğunu söyleyen Uçum, “Yeni anayasanın Terörsüz Türkiye hedefinin pazarlık unsuru olduğu ve federal yönetime geçiş için istendiği yalandır” diyerek bu tür söylemlerin “fikri provokasyon” olduğunu belirtti. Uçum, “Terörsüz Türkiye hedefi kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız bir şekilde yürürlüğe sokulmuş bir devlet politikasıdır” ifadelerini kullandı.
“Üniter yapı vazgeçilmezdir”
Yeni anayasa çalışmalarının üniter yapıyı hedef almadığını vurgulayan Uçum, “Türkiye’nin coğrafi bütünlüğü ve siyasi birliği yani üniter yapı vazgeçilemez ilkedir. Üniter yapının siyasi pazarlık için tartışmaya açılması da asla mümkün değildir” dedi. Cumhuriyetin ilk dört maddesi ve demokratik birikimin yeni anayasanın temelini oluşturduğunu ifade etti.
“TBMM halkın temsilcisi olarak yetkilidir”
TBMM’nin anayasa yapamayacağına ilişkin görüşleri “doktriner gericilik” olarak nitelendiren Uçum, “TBMM’nin iradesi sadece anayasal normdan değil, halkın temsilinden kaynaklanan norm üstü bir iradedir. Yeni anayasa yapma yetkisi, halkın asli kurucu irade olarak TBMM’ye verdiği görevden doğar ve tartışılamaz” değerlendirmesinde bulundu.