İnsan; Kökü nisyandan, unutan, nankörlük eden anlamında. Nasıl da ismiyle müsemma.

Unutmak! Nerden geldiğini, kim olduğunu ve nereye gideceğini hatırdan çıkarmak...

Unutmak! Kendi değerin, O'na bu kıymeti vereni umursuzca akıldan çıkarmak.

Ve sonuç; Koskoca bir nankörlük.

Oysa insanı adam kılan ve oradan da Ademlik makamına yükselten vefa tacı değil midir?

Seni sen kılana sımsıkı bağlanmak; Ahde Vefa.

Önce ne tuhaftır ki insan; Rabbiniunuttu, sonra insanlığını ve hüsran unuttuğunu unuttu! En acısı da bu zaten...

Yeryüzünü imar ve inşa için gönderilmişti. Tümkainat onun emrine serilmişti. Gökyüzü ve yeryüzü amadesiydi.

Her şey ona göre düzenlenmişti. Bunca güzelliğin gölgesine aldandı insan. Şekle takıldı özü unuttu. Baktı ama görmedi. Zira her bakan görmeye talip değildi.

Asıllarını fark edemeyince sanallarıyla avundu, durdu. Bu da ona yetmedi, hep daha fazlasını istedi. İhtiyaçlarsınırlı, isteklersınırsızdı...

Kanaat hırkasını giymeyince hırs kürküne büründü. Mutluluğu hiç birinde yakalamadı. Her şeyin içinde bir HİÇ ti! Bu onu yiyip bitirdi.

Tükenmişti, hayatanlamsızdı. İçindeki cevheri bir keşfedebilseydi aslında kendine varacaktı. Zira kendini bilen Rabbini bilirdi.

Ve Rabbini bilen insanlığın gereğini tüm kainata gösterebilirdi.

Öyleyse! Gaflet uykusundan uyanma vaktidir Ey İnsan!

Dem bu demdir. Silkelenip kötü hasletlerden, vefayla, sadakatle, merhametle, hoşgörüyle bürünüp aleme güzellik katma günüdür.

Haydi, Ey İnsanoğlu, Adem olmanın çağı gelmiştir.

Düş gerçeğin peşine...

Zira aramakla bulunmayabilir, ama unutma bulanlar arayanlardır!

Sevda ÇEVİK