Şehit ÖMER HALİSDEMİR kadar önemli ŞEHİDİMİZ.Maalesef pek bilinmiyor!66. Zırhlı tugay dışarı çıksaydı durum çok daha vahim olacaktı. Kurmay Albay SAİT ERTÜRK., kimseden emir almadan, yüreğindeki Atatürk ve Vatan sevgisi, Cumhuriyete olan bağlılığı ve ettiği yeminin gereği olarak 15 Temmuz darbe girişiminde canını feda etmiştir.

Adı çok bilinmese de İstanbul'u kurtaran kahramandır...15 Temmuz gecesi arkadaşı ve yanlarına aldığı üç uzman çavuş ve üç polis ile birlikte eski görev yeri 66. Zırhlı Tugaya gidip tankların ve mühimmatların çıkışını engelleyerek şehit oldu.

Bazı komutanlar, şehidin eşine "O olmasaydı İstanbul olmayacaktı" dediği bilinir. Ankara'da Ömer Halisdemir kim ise İstanbul'da SAİT ERTÜRK o'dur. Kendisi kurmay albay olması ile birlikte o gecenin TSK adına şehit olan en rütbeli askeridir ama gelgelelim kendisinin o geceki hikayesini bilen fazla kişi yok.

15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan askerlerin en kıdemlisi olan 47 yaşındaki Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün, iş yerindeki masasında ve o gece yanında götürdüğü çantasında şehitlikle ilgili 2 tane şiir bulundu. Ertürk'ün, o gün yanında bulunan not defterinin ilk sayfasında yer alan Yahya Kemal Beyatlı'nın "26 Ağustos 1922" başlıklı şiirinin şu mısralarının yazılı olması dikkati çekti.

"Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi,Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi,"

Sait Ertürk'ün eşi Ceylan Ertürk, "Sait, gerçek bir vatanseverdi. Askerlik onun için havaydı, suydu, yediği ekmekti, her şeyin önündeydi. Taziye için beni arayan komutanlardan şu ifadeyi kullananlar oldu; 'Sait olmasaydı, bugün İstanbul yoktu.' Tabii ben bunun yanına Davut Albay'ı da ekliyorum" diye konuştu.

Ertürk'ün cenazesi, Ankara'da Cebeci Şehitliği'ne defnedildi.66. Zırhlı Tugay'da verdiği mücadeleyle İstanbul için kilit rol oynayarak, tugayın darbe girişimine desteğini engelleyen Şehit Kurmay Albay Sait Ertürk'ün ismi, Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde bulunan Omurtak Kışlası'na verildi.

BOĞAZLIYAN KAYMAKAM'I KEMAL BEY: 10 Nisan 1919 - İtilaf devletlerine yaranmak için, İstanbul hükümeti tarafından idam cezasına çarptırılan Boğazlıyan Kaymakam'ı Kemal Bey'in idam edilmeden önceki son sözleri:

"Sevgili vatandaşlar, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki, ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet!

Benim sevgili kardeşlerim, asil Türk Milleti'ne çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet elbette onlara bakacaktır. Allah, vatan ve milletimize zeval vermesin. Amin. Borcum var, servetim yok. Üç çocuğumu millet uğruna yetim bırakıyorum.Fertler ölür, millet yaşar.İnşallah Türk Milleti ebediyete kadar yaşayacaktır. Yaşasın Millet..."

(Kemal Bey, T.B.M.M. tarafından 1922 yılında "Milli Şehit" ilan edilmiştir.)