"Yoksa "Kur'an'ı uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Allah'tan başka gücünüzün yettiklerini de yardıma çağırıp, siz de onun gibi uydurma on sure getirin." (HUD 13)

MEYDAN OKUMA AYETLERİ: Bu ayet-i kerime inkar edenlere bir meydan okumadır. K.Kerim'in sahibi Allah (c.c.) tüm inkarcılara meydan okuyor. Eğer bu bir insan sözüdür diyorsanız, haydi onun bir benzeri 10 sure getirin o zaman? Kur'an-ı Kerim'de bulunan bu gibi ayetlere "Tehaddi" yani, "meydan okuma" ayetleri denir.

K.Kerim'in bir özelliği de aciz bırakmasıdır. İnsan, Allah'ın (c.c.) karşısında bir kul olarak acizdir. Bunun gibi insan, söz ve ilim olarak da Allah'ın kelamı olan K.Kerim karşısında acizdir. K.Kerim'in bu özelliğine i'cazü'l-Kur'an denilir.[1]

"Allah 'ın kelamının diğer sözlere üstünlüğü, Allah'ın yarattıkları mahlukata olan üstünlüğü gibidir."[2]

Kur'an-ı Kerim öyle bir kitaptır ki; sahip bulunduğu edebi üstünlük ve muhteva zenginliği sebebiyle benzeri meydana getirilemez. Bu güne kadar bu yapılamadı. Kıyamete kadar da yapılamayacaktır.

Müşrikler Resulullah Efendimiz'i (s.a.v) inkar etmek için birçok bahane uyduruyorlardı. Hud Suresinde buyrulduğu gibi mesela diyorlardı ki: «Ona gökten bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi!"[3]

Sonra da iftira atıyorlardı: "Kuran'ı O uydurdu" diyorlardı.[4] Resulullah Efendimiz (s.a.v) müşriklerin bu inkar ve iftiralarından dolayı çok üzülüyordu.

MÜŞRİKLERİN İDDİALARI: Furkan Suresi de müşriklerin bu inkarından bahseder: " İnkar edenler: Bu Kur'an, olsa olsa Muhammed'in uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır. Yine onlar dediler ki: Bu ayetler, onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır.

Resulüm! De ki: Onu göklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. Onlar bir de şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı! Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yeyip meşakkatsizce geçimini sağlayacağı bir bahçesi olmalıydı.

Ayrıca o zalimler müminlere: Siz, ancak büyüye tutulmuş bir adama uymaktasınız! dediler. Resulüm! Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve hidayete hiçbir yol da bulamazlar. Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarından ırmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allah'ın şanı yücedir. Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkar edenler için alevli bir ateş hazırladık."[5] (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] TDV, İslam Ansiklopedisi, i'cazü'l-Kur'an

[2] Terğib ve Terhib.3/264

[3] Hud Suresi 12

[4] Hud Suresi 13

[5] Furkan Suresi 4-11