O benim hayatımın her anını değiştiren... O benim duygularımı karmakarışık hale getiren... O benim dönüm noktam... O benim sırrım... Aslında her gün anlattığım ama kimsenin bilmediği diğer yarım, her şeyim benim...

Beni ağlatan, beni gülduren, beni kızdıran, tüm duyguları aynı anda yaşatabilen. (:

Peki kim? Gözlerimin yollarını gözlediği ama hiç gelmeyen bir insan mı? Cennetten bana bakıp gulümseyen bir Melek mi? Yoksa hiç görmediğim hiç beklemediğin bambaşka biri mi? Peki ona karşı hissettiklerim, aşk mı?

Bazen korkumu, belki heyecan, mutluluk ya da aslında hep söylenen dünyalar kadar sevmek... Böyle, küçük bir çocuğun kollarını iki yana açarak "seni bu kadar çok seviyorum' dediği gibi seviyorum onu...

İlk gördüğümde duygularımı anlayamadım veya anlamlandıramadım çünkü kendimi bilmiyordum... Lakin onun beni koklayıp öptüğünü hissetmiştim. Dünyanın en güzel kokusunu birbırimize bulmuştuk. Sanki cennette ulaşılmaz bir çiçeğin yanında ben vardım. Onu öylesine içime çektim ki tarifini asla yapamam. Bazen onun yokluğunu düşünüyorum ki bu düşünce beni karanlık bir kuyuya hapsediyor ve sesimi kimseye duyuramıyorum. Hakikatte o var ama onsuzmuşum gibi oluyor, bir yarımı alıp götürüyor sanki düşüncelerim beni. Aklımı ve kendimi kaybediyorum. O olmayınca ben tamamlanmamış eksik, ruhsuz, soğuk biri oluyorum.

Ben ondan hiç ayrı kalmadım. Şimdi okulda bir yabancı dil öğrenme programı var. Bu program vesilesiyle okul Amerika'ya gönderiyor. Gitmek istiyorum ama nasıl ayrı kalabilirim ki ondan. Eğitimim için süper bir fırsat ama onu bırakmak, Amerika'larda bir yıllığına da olsa başka bir ailenin ferdi olmak, beni geri çeviriyor. Sonuç olarak ben onun ruhuna o kadar geçmişim ki... Onunla o kadar bir olmuşum ki... Ondan ayrılmak zor geliyor bana. Hiç yaşanmamış duyguları yaşatıyor bana.

Peki o kim mi? O annem... O benim dünyam. Onu asla benden başka kimse yaşayamaz. Babamdan bile kıskanıyorken onu asla ve asla kimselere vermem O benim canım.

BERFİN ALBAYRAK