Hayatınızın en az bir döneminde mutlaka araştırmışınızdır "motivasyon nedir" diye. Eğer bu araştırmayı yapıyorsanız ya bir değişiminde peşindesiniz ya da mevcut durumunuzu devam ettirmede zorlanıyorsunuz demektir. Peki motivasyon nedir?

Motivasyon bir hedef ile alakalı istek arzu ve tutkuyu ifade eder. Hedeflediğiniz konu ile alakalı istek arzu ve tutkunuz ne kadar fazlaysa o konuya karşı motivasyonunuz o kadar yüksektir demektir. Bir konuya karşı olan motivasyonunuz yüksek ise sizin o konuyu unutmanız, ertelemeniz, önemsiz görmeniz ya da o konunun yerine başka şeyler tercih etmeniz pek mümkün değildir. Karşınıza çıkan hiçbir engel sizi hedeften geri döndüremez. Mesainizin birçoğunu o hedefi düşünerek geçirirsiniz. Hatta boş kaldığınız zamanlarda da kafanızın bir köşesinde hedef ile alakalı yeni fikirler çırpınır durur. Dolayısı ile zihniniz hedefiniz doğrultusunda sürekli meşguldür.

PEKİ NEDEN MOTİVASYONA İHTİYAÇ VAR?

Günlük yaşantımızda biz fark etmesek bile anlık olarak birçok şey olur. Bu olanlar bilincimiz ve bilinçaltımız tarafından sürekli işlenir ve duruma göre kaydedilir. Dolayısı ile etrafımızda çok fazla uyaran vardır. Sabah beraber kalktığımız ailemizden alın tüm gün boyunca beraber yaşadığımız iş/okul arkadaşları, eş, dost ve akrabalar, sosyal çevre ve sosyal medya, diğer tv radyo ve internet bileşenleri zihnimizi o kadar meşgul ediyor ki değil bir hedefe odaklanmak bazen hayata ve yaşama bile odaklanamıyoruz. Bunların yanında ekonomik olumsuzluklar ve siyahi çekişmeler de bizleri olumsuz yönde etkiliyor.

İşte bu uyaranların ve etkilerin bizdeki etkilerini azaltmak, yok etmek veya görmezden gelmek için motivasyona ihtiyacımız var. Çünkü bizim hedefimize hizmet etmeyen bütün uyaranları durduramazsak hedef bizden sürekli uzaklaşır. Her attığımız adımda yoruluruz. İşler gözümüzde büyümeye başlar, daha sonra hedef gözümüzde küçülmeye başlar ve sonunda o hedef sadece bir hayal olarak kalır. Belki dünyayı değiştirecek küçük bir kıvılcım bahanelerin arkasında kaybolup gider.

Herkes hayatının bir yada birkaç döneminde harika fikirler düşünmüştür. Kimisi işleri kolaylaştırır, kimisi çok para kazandırır, vs. Bu fikirler insanlık tarihi boyunca olmuştur. Çok mantıklı olanları da vardır çok saçma olanları da. Ama bu mantıklı ya da saçma sıfatları neye göre kime göre hangi zamana göre? Peki fikirleri harika yada saçma yapan neydi? Gerçek şu ki bir fikri harika yapan o fikre olan inancımız ve motivasyonumuzdur. Fikrin ne olduğu hiç önemli değil. Eğer inanıyorsak harikadır. Zamanında kariyerinden zirvesinde olan John SculleyPepsi'ninCeo görevini icra ederken, Steve Jobs tarafından yeniden motive edilir. Bu hikayeyi bir çoğunuz biliyorsunuz. "Ömrünün sonuna kadar şekerli su mu satacaksın yoksa dünyayı mı değiştireceksin?" Steve Job'sın kurduğu efsane cümle onun hayallerine olan sonsuz inancındandır, motivasyonundandır.

MOTİVASYON ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Motivasyon çeşitleri kısaca iç motivasyon ve dış motivasyon olarak ikiye ayrılır. Bu iki motivasyon çeşidi de kendi içinde ikiye ayrılabilir.

  1. İç motivasyon kendimizi güdülememiz anlamına gelir. Bu motivasyon tipinde kişi argo tabirle içten yanmalıdır. Hedefe o kadar kilitlenmiştir ki dışarıdan gelen herhangi bir şeyden ya da içeriden gelen olumsuz düşüncelerden etkilenmez. Bu kişi için sadece hedefe ulaşmak vardır. Aksi mümkün değildir. İç motivasyonda kişi iki şekilde motive olur.
    1. Kişi mutluluğa ya da keyfe odaklanır, hedefe ulaştığında elde edeceği hazzı arzu eder.
    2. Kişi mutsuzluğa ya da acıya odaklanır, hedefe ulaşamadığında maruz kalacağı acı duruma odaklanır.
  2. Dış Motivasyon ise dışarıdan gelen tepkilerle güdülenmemiz anlamına gelir. Bu motivasyon tipinde kişi dışarında gelen tepkilere göre hayatını şekillendirir. Dolayısı ile kendi düşünceleri ve kararları pek yoktur. Dış motivasyonda da yine kişi iki şekilde motive olur.
    1. Kişi olumlu tepkilere odaklanır. Alacağı her olumlu tepki onu mutlu edecektir. Sürekli dışarından olumlu tepki gelmesi için çaba gösterir.
    2. Kişi olumsuz tepkilere odaklanır. Alacağı her olumsuz tepki onu mutsuz edecektir. Dolayısı ile olumsuz tepkilerden kaçmak için çaba gösterir.

MOTİVASYON NASIL ARTIRILIR?

Motivasyonu Artırmak demek hedeflediği konu ile alakalı elde edeceği ya da bertaraf edeceğin sonuçların çok iyi belirlenmesi önceliktir. Elde edilecek olan sonuçların büyüklüğüne olan inancın artırılması motivasyonu artırır. Dolayısı ile sürekli hedefi ve sonuçları kendimize hatırlatmalıyız. Hedeflerimizi bir an olsun gözümüzün önünden ayırmamalıyız. Eğer gözümüzü hedeften ayırırsak daha önce bahsetmiş olduğun diğer uyaranlar bizi esir alıp önce hedefi küçümsememize sonra da ondan vazgeçmemize sebep olabilir. Zaten gerçekten bir şeye niyet ettiğinizde bu konuda enerjiniz yükseldiğinde bütün evren size yardımcı oluyor. Yeter ki gerçekten isteyin.

Motivasyonu artırmak için önce kişinin hangi çeşit motivasyon kaynağına sahip olduğunu bilmesi gerekir. Dolayısı ile zihinsel olarak hangi motivasyon artırıcı unsurlara odaklanması gerektiğini bulabiliriz. Ayrıca NLP felsefesine göre kişinin görsel, işitsel ve dokunsal alt modaliteleri vardır. Her kişinin alt modalitesi farklı olabilir. Örnek vermek gerekirse bir kişi mutlu olduğu bir anıyı anlatırken renklerden sahnelerden yani kısacası görsel şeylerden bahsediyorsa alt modalitesi görseldir.

Hem motivasyon çeşidini hem de alt modalitesi belli olan kişi için motivasyon artırma hedef güdümlü bir roket gibi olur. Bu konuda bir vaka çalışmasından bahsedeyim. Ayşe ismindeki bir danışanım, kendini kilolu olarak görüyor ve bu konuda pek motivasyonu olmadığını düşünüyor. Bir iki seans bilgi topladıktan ve Ayşe yi daha fazla tanıdıktan sonra Ayşe nin motivasyon çeşidinin İç Motivasyon, iç motivasyon çeşidi de mutluluk. Alt modalitesi ise görsel olduğunu tespit ettik. Bu durumda Ayşe için zayıflamış, bu haliyle mutlu olduğu bir görsel hayal ettirdiğimiz de kilo verme konusu ile alakalı daha fazla odaklanmasını ve dolayısı ile motivasyonunun arttığını gördük. Bunun dışında Ayşe'ye birilerinin ona "Ay ne güzel zayıfsın" demesi onun için bir şey ifade etmeyecekti. Çünkü Ayşe dış motivasyonlu biri değil, işitsel biri hiç değil. Dolayısı ile kalıcı bir motivasyon sağlanamamış olurdu.

MUHARREM ZANTUR

Endüstri Mühendisi

Profesyonel Koç