ilk Osmanlı tarihçilerinden Aşık Paşa-zade'nin Tevarih-i Al-i Osman isimli eserinde görüldüğü üzere -genelde- dedeler, Ahiyan-ı Rum temsilcileridir. Babalar ise Ebdalan-ı Rum temsilcileridir.

Her iki gurubun da Anadolu'nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında büyük rolü, olmuştur.Ahiyan-ı Rum'dan olan dedeler, daha ziyade, kasaba merkezlerinde sanat ve ticaret ile meşgul olmuşlardır.

Ebdalan-ı Rum gurubunda yer alan babalar ise -daha çok- kırsal alanı ve de inzivayı tercih etmişlerdir. Bununla birlikte hayattan kopmamışlar -bilakis- büyük çoğunluğu, devlet ile bütünleşerek istihbarat ve güvenlik hizmeti yapmışlardır. Bundan dolayı kurdukları zaviyeler, hep, stratejik noktalarda olmuştur.

İnegöl yöresinde görüldüğü üzere dede ve babalara ait "hatıra mezarları", ya yüksek hakim tepelerde yer almış veya "derbent" adı verilen üst geçitler ile "bel" adı verilen derin vadi-taban geçitlerde bulunur.

İnegöl ve yakın civarında babalar babası, Baba Sultan'dır. Dedeler dedesi de Bilecik İl merkezinde ebedi uykusunu uyuyan Ede Şeyh'tır ki halk arasında yaygın ismi, Şeyh Edebali'dir.

Yaptığım inceleme gezisi sırasında yerli köylerin hepsinde ortak değer olarak iki şeye rastladım. Bunlardan birincisi, her köyde -mutlaka- bir hamam'ın bulunmasıdır.

Çavuş Köyü'ne gittiğimde bana bir ihtiyar köylü, şöyle demişti: "Hamamsız köye, imansız köy derler evladım!". İşte bu inanç hakim olduğu için İnegöl yöresinde bulunan her yerli köyde-harap da olsa-bir hamama veya bir hamam kalıntısına rastladım.

Aynı tarzda -bazan müşterek de olsa- her yerli köyde bir de dede kültü'nün yaşadığına şahit oldum.

Dede ve babalar ile ilgili merasim ve şölenlere gelince, bunların büyük çoğunluğu, hasat alındıktan sonra-son bahar mevsiminde yapılması, gelenek olmuştur. Çünkü sonbahar mevsiminde gündüz ve gece uzunluğu, eşit hale gelmiştir. Halk arasında bugünlere, gün dönümü adı verilmiştir.

Dede kutlamalarında pilav ve meşrubat olarak da ayran yahut da komposto/ hoş-ab ikram edilir. Ardından da Kur'an-Kerim tilaveti, mevlid-i şerif kıraati ve de dua yapılır. Daha sonra da folklorik halk oyunları sergilenir.

İdeolojik istismarlara bulaşmadan yapılacak olan dede veya baba kutlamaları işte bu klasik çerçeve içinde yapılır.

Ne var ki günümüzde bir çok ideoloji bezirganlarının, dede ve baba kutlamalarını, yörüngesinden saptırarak kendi emellerine ulaşmak için araç olarak kullanmağa kalktığı görülmektedir.

SOSYAL NİTELİKLİ OYUNLAR: Bilindiği üzere sular akarken geçtiği yerden hem renk alır hem de koku ve tad alır. İnsanlar da yaşadıkları coğrafi bölgeden etkilenir ve bu coğrafyadaki kültürel değerlere katkıda bulunurlar.

Yarından itibaren sıradaki yazılarımızda, Sosyal ve de dini nitelik taşıyan kültürel etkinlikleri sizlerle paylaşmaya çalışacağız.