E-ÇARDAK DİNLENME TESİSLERİ PARKI: "Çardak" kelimesi, "Çardak Çamii" terkibinin kısaltılmış şeklidir. Şöyleki: Orhaniye Mahallesi'nin kuruluşu öncesinde İnegöl'ü Yenişehir'e bağlayan yol ile İnegöl'ü, Kurşunlu beldesi'ne bağlayan iki yolun buluşma noktasına, alt katında dükkanlar bulunan ahşap iki katlı bir mescid, inşa edilmiştir.

Söz konusu bu ahşap iki katlı mescid, halk arasında "Çardak Camii" olarak anılmıştır. "Çardak Çamii" nin, üstlendiği fonksiyon bakımından diğer camilere göre ayrıcalığı vardır. Önce bu mabet, İnegöl'de kurulan ilk hırdavat ve ahşap sanayi bölgesidir. Üç tarafından yol geçen küçük "sanayi bölgesi"nde; balta, kazma, kürek, demir maşa, saban demiri, pulluk, saç ayağı, hayvan nalı ve de benzeri bir çok hırdavat malzemesi, imal edildiği gibi düven, çeyiz sandığı, tabut, fıçı, koşum takımları ve benzeri araçgereçlerde de bu yörede imal edilmiştir.

Yağhane, kireç deposu, fırın ve camcı gibi yapı malzemesi satan iş yerleri de bu bölgenin yakın çevresinde yer almıştır. Hatırlanacağı üzere; İnegöl'ün merkez mahallesine komşu olan Romanlar, çengi ve cünbüş işleri ile meşğul olduğu kadar, bunlardan bazı aileler de demircilik, kalaycılık, elekçilik ve düvencilik gibi sanatlar ile yakinen ilgilenmişlerdir. 1940'lı yıllarda İnegöl'ün küçük bir sanayi bölgesini oluşturan bu yöredeki ahşap iki katlı Çardak camii, bir anlmda Roman vatandaşların da camii sayılıyordu. 1951-52 yıllarında hıfzımı çalışırken hıfız arkadaşım Hilmiyeli Sabri Ünver ile birlikte ahşap yapılı ve iki katlı Çardak Camii'nde müezzin-kayyımlık yapmıştım.

O yıllarda Çardak Camii'nde imam-hatib olan Hamzabeyli Emin Efendi, Roman vatandaşların da mahalle hocası olduğu için onların cenazelerini, o gasledip kaldırırdı. Mevlitlerini de yine Emin Hoca efendi, okurdu.

Bir akşam Roman vatandaşın evinde okunan mevlid merasimine beni de götürmüş ve bu yolla, Roman vatandaşların ev hayatları ve yemek kültürleri konusundaki alışkanlıkları hakkında -az da olsabilgi sahibi olmuştum. Bilindiği üzere günümüzdeki "Çardak Tesisleri" nin bulunduğu yer, İnegöl'ün "Tahıl ve Zahire Pazarı" dır.

Bu Pazar yerini Kurtuluş Savaşı'nın yapıldığı yıllarda İnegöl Belediye Başkanı olan Osman Bey, yaptırmıştır.Hatırladığım kadarıyla; etrafı, çepeçevre dükkanlar ile çevrili olan Tahıl ve Zahire Pazarı'nın ortasında sekizgen planda yapılmış iki katlı ahşap bir yapı bulunmakta idi.

Üst katı mescid olarak dizayn edilmiş bu küçük yapının alt katında bir küçük şadırvan ve bir de İnegöl Belediyesi adına tartı işlerini yürüten bir görevli ve bu görevlinin kullandığı "Baskül" adı verilen kantar, bulunuyordu Zahire Pazarı'nın, biri Ankara caddesi'ne diğeri de Yenişehir Caddesi'ne açılan iki kapısı bulunuyordu.

Pazarın iç alanına bakan dükkanlar tek cepheli iken Caddeye bakanlar, çift cepheliydi. Tahıl ve Zahire Pazarı'n da zahirecilik yapan 30 kadar esnaf bulunuyordu. Malını pazara getiren köylü, malını pazarın iç kısmına indirdiği zaman, belediyeye, resmi bir ücret ödüyordu.

İç kısma girmiyen köylüler de sattıkları malı tarttırmak için yine belediyeye bir ücret ödeme durumunda kalıyorlardı. Uzun yıllar İnegöl'lülere, "Tahıl ve Zahire Pazarı", olarak hizmet veren bu tesis, 1960'lı yılların başında, önce, İnegöl'e otoğar yapma yeri olarak proğramlanmıştır.Ancak İnegöl'ün eski hava alanı, " Organize Sanayi Bölgesi" olarak tesbit edilince ve bu arada BursaEskişehir Otabanı'nın da İnegöl 'ün kuzeyinden geçeceği kesinlesince "İnegöl Tahıl ve Zahire Pazarı"nın yerine otağar yapmaktan vaz geçilmiştir.

İnegöl Otoğarı, günümüzdeki İnegöl Alış Veriş Merkezi'nin yerinde inşa edilmiştir. Ardından da "İnegöl-Tahıl ve Zahire Pazrı"nın yerine de İnegöl Belediyesi'nce dinlenme tesisleri inşa edilerek halkın hizmetine sunulmuştur. Karşısında yer alan İnegöl'ün ilk sanayi bölgesi de kamulaştırılarak günümüzdeki görkemli cami yapılmıştır. Geçmişin bir hatırası olara yapılan yeni camiye de ve sosyal tesislere de "Çardak" adı verilmiştir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR