Hulusi Kentmen, Refika Hanım'la 1938'de astsubay olduğu dönemde evlendi. Maddi durumları izin vermediği için Refika Hanım gelinlik giyemedi. 40 sene sonra Hulusi Kentmen bir sürpriz evlilik yıldönümü hazırladı ve düğün gibi bir gece organize etti, Refika Hanım'a da gelinlik giydirdi.

1909'da Tırnova'da (Bulgaristan Krallığı) doğdu. Daha sonra Marmara'ya gelen ailesiyle birlikte çocukluğu ve gençliği İzmit'te geçti.

Hulusi Kentmen deniz tutkusunu şöyle anlatıyor: "Yavuz (Zırhlısı) yaralı, henüz tamir edilmemiş. Bütün ihtişamıyla İzmit'te yatardı. Biz o devirde ortaokula gidiyorduk.

Aşağı yukarı sınıfın yarısı denizci olmaya heves ederdi. Deniz tutkusu öncelikle Körfez'de oturuşumuzdan geliyor. Ayrıca babamın bir sandalı vardı, onunla beraber balığa giderdim, ona yardım ederdim. Bahriyelilerin o afili kıyafetleri ve denizin yosun kokusu yok mu, o bambaşka bir şey."

1943'te sanat hayatına başlayan Kentmen'in hikayesi oldukça ilginç. Hulusi Kentmen, denizaltı görevinden sonra İstanbul'daki Deniz Dikimevi'ne tayin oldu.

Uzun yaz günlerindeki boş vakitlerinde Kadıköy'de arkadaşlarıyla Halkevi'ne gidip gelmeye başlayan Kentmen, tiyatro provalarını izlerken bir oyun için bir oyuncu boşluğu olduğunda gelen talebi geri çevirmedi ve ilk kez Hisse-i Şayia oyununda rol aldı.

Tiyatrodan sinemaya geçiş hikayesi: Bir filmin yönetmenliğini üstlenen Ferdi Tayfur, oyuncuları bir araya getirirken bütün kadroyu Şehir Tiyatroları'ndan seçmiş. Filme dışarıdan dahil olan tek oyuncu Hulusi Kentmen oldu. 1946'da çekilen filmin adı Senede Bir Gün'dü.

Hulusi Kentmen, hem komedi hem de dram sinemasında verilen rolleri başarıyla canlandırdı. Kentmen bir röportajında sadece kötü adam rollerini oynayamadığından bahsetmiş.

Kentmen, oyunculuğunun yanı sıra oldukça iyi bir keman virtüözü. Torunu Ali Kentmen'le verdikleri konser dışında 1980'de İzmir Fuarı'nda Akasyalar Gazinosu'nda Hülya Koçyiğit'le sahne aldı.

Kentmen, bir röportajında gelen soru üzerine iyi bir film için gerekenleri şöyle sıralıyor: "İyi film için öncelikle iyi bir senaryo, iyi bir konu gerekir. Ondan sonra yönetmen gelir. Bu iki sağlam şey bir araya gelince ortaya çok iyi bir film çıkabilir. Aktör biraz zayıf olsa da senaryo ve yönetmen kuvvetli olunca o ayıp kapanır."

500'den fazla filmde rol alan Hulusi Kentmen, tatlı-sert ve babacan rolleriyle Yeşilçam sinemasına adını yazdırdı.

Türk sinemasının fenomen oyuncularından olan Kentmen, 81 yaşında 20 Aralık 1993'te böbrek yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi. Hulusi Kentmen'in kabri Karacaahmet Mezarlığı'nda bulunuyor.