Merhaba, bugün tarihten ilginç bir sahne, ilginç bir hikaye ile güne başlayalım. Görseldeki resimler yazıdan bağımsız olarak Hachiko isimli sadık bir köpeğin, ölümü ve on yıl sahibini beklediği yere dikilen heykeli. Ama bizim hikayemiz çok daha başka. Coronasız, dertsiz, tasasız, huzurlu günler diliyorum.

Prof. W. Eberhard, bu Japonya'nın tablosunu şöyle çizmektedir;

"Japonya, sihirli bir uykuya dalmış bulunuyordu. Masallardaki taş kesilen prensler gibi, her şey olduğu gibi kalmış, canlı, hatta çok canlı bir cemiyetten, canlı bir müze olmuştur."

Bu canlı müzede, nasıl bağnaz bir zihniyetin bulunduğunu Eberhard, şu sözlerle anlatmaktadır: Şogun'un erkek çocuğu olmamaktadır. Rahiplere basvurmuştur. Rahipler, "Mabetler yap, para bağışla, büyük dini törenler düzenle, çocuğun olur" demişlerdir.

Ama çocuk olmamıştır. Rahipler, "Eskiden işlediğin bir suç yüzünden çocuğun olmuyor" buyurmuşlardır. Anlaşılmıştır ki, Şogun'un suçu köpek öldürmektir. Bunun üzerine 1687 yılında köpek öldürme yasağı çıkarılmıştır. Yasak şiddetle uygulanmış ve yeni yeni fermanlarla genişletilmiştir.

Öyle ki, işin sonunda, herhangi bir hayvanı öldürmek, hatta dövmek bile suç sayılmıştır. Köpek öldürmenin cezası idam, hayvanlara kötü muamele etmenin cezası sürgün ve hapistir.

Bütün köpekler hakkında listeler düzenlenmiştir. Yeni doğan köpek yavruları resmi kayda geçirilmekte, ölen köpekler resmen gömülmektedir. Sahipsiz köpekler için bir "köpek oteli" kurulmuş, yüksek maaşlı bir asilzade bu işle görevlendirilmiştir.

Yasaklar o kadar ileri götürülmüştür ki, tavukçu ve kasap dükkanları kapatılmış, avcılar ve deri işçileri işsiz kalmış ve köylüler, çok fazla çoğalan vahşi hayvan, kuş ve sahipsiz evcil hayvanlar yüzünden tarlalarda iş göremez olmuşlardır.

Ata binmek de hayvana eziyet sayıldığı için, bütün nakliyat insanlar tarafından yapılmış, Samuray'lar bile yürümek ya da tahtırevana binmek zorunda kalmıştır.

Hatta 1692 ve 1708 tarihli emirlerle atların tırnak ve yelelerinin kesilmesi yasaklanmış, yasağa uymayan 25 kişi bir adaya sürülmüştür. 1709 yılı genel affı üzerine, yalnız Tokyo'da serbest bırakılan hayvan suçlusu sayısı 6737 kişidir.

Bu "hayvan sevgisinin", insanlara, ekonomik hayata ve devlete nasıl ağır bir eziyet olduğu açıktır. Buna rağmen, herhangi bir isyan hareketi görülmemiştir. Halk, Şogun'ların gizli polis ve jurnalcilik sisteminden yılgındır.