31 Mart mahalli idareler seçimlerinin sonuçları ülke gündemini hala yoğun bir şekilde meşgul ededursun, bu seçim sonuçlarından başta siyasiler olmak üzere iktidar ve muhalefet partilerine gönül vermiş vatandaşlar olarak çıkarılması gereken çok ciddi dersler vardır. Şimdi naçizane fikirlerimle buna değinmek istiyorum.

İktidar partisinin çıkarması gereken en büyük iki ders var. Bunlardan ilki kesinlikle ve kesinlikle siyasi üsluptur. Evet "Beka meselesi" olabilir. Muhalefet partilerine gönül vermiş vatandaşların göremediği şeyler de olabilir .Biz vatandaş olarak olayları devlet ricalinin gördüğü yerden göremeyiz ama devlet ricali gerek istihbaratı gerek danışmanları ve teşkilatları aracılığıyla olayları, halkın baktığı yerden gözlemlemekle mükelleftir. Dolayısıyla perde arkasında bize yansıtılmayan ve yansıtılması doğru olmayan meseleler üzerinden oluşan söylem zafiyetini inşa etmeleri gerekir. Buna bağlı olarak iktidara bağlı medya akımına ciddi anlamda çeki düzen vermesi de elzemdir.

İkinci ders ; Vatandaşın taleplerini dinlemektir. Ben şahsen halktan biri olarak iktidar partisinin diğer partilerden ayrıldığı en büyük noktayı halk ile bütünleşmiş olması olarak görüyordum. Bu erdem hala yüksek oranda var ancak son zamanlarda bu durumda da ciddi zaafiyetler oluştuğunu görmek mümkün . Bu sadece teşkilat meselesi değildir. Halkın EYT olsun gerek ekonomik nedenler gerek aday belirleme gibi konularda ciddi anlamda taleplerinin görmezden gelindiğini söylemek mümkün.

Yine ne olursa olsun yüzde 52'lik bir oy oranı ile iktidarın seçimden bir başarı ile çıktığını söylemek mümkün. Asıl önemlisi ise Recep Tayyip Erdoğan sevgisinin tartışılmaz bir noktada olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Yapılan hataları telafi etmek ve halkın verdiği mesajın gereğini yapmakla bu sevgi halkın kendini ifade ettiği platformlarda yeniden avdet edecektir. Bu sevgi eski hataları devam ettirme ve küskün milletin hataları görmezden gelmesini istemek gibi nahoş durumlara kurban edilmemelidir.

Muhalefetin çıkarması gereken dersler ise üslup konusunda hemen hemen aynıdır. Kendi partisinden olmayan ve iktidar partisine gönül vermiş vatandaşlara ve onların değerlerine hakarete varan ifadelerden sakındırması ciddi anlamda gereklidir. Bir takım ilçe ve il başkanları bu konuda ciddi uyarılar yapmıştı seçim öncesinde. Çeşitli yerlerdeki seçim başarılarının ise iktidarın zafiyetleri üstüne inşa edildiğini unutup eski hatalarında ısrarcı olmamalılar.



Toplum olarak 4.5 sene seçimsiz bir sürece giriyoruz. Bu çok uzun ve ciddi bir zaman dilimi. Bu zamanı toplumsal mutabakatın muhafazası için değerlendirmeliyiz. Kazanan da kaybeden de kim olursa olsun biz buradayız. Yüz yüze bakıyoruz ve birbirimizin yüzüne bakmaktan haya ettirecek hal söylem ve hareketlerden kaçınmalıyız.

Yazacak daha çok şey var ama şimdilik bu kadar...

Selam sevgi ve muhabbetle...