Yıllar önce eski mahallemizde bir bakkal vardı.O zamanın şartlarında çok kazanıyordu.Çünkü dükkanın yapısı ,rafları,malzemeleri o günün şartlarına yetiyordu.Ancak gel zaman git zaman şartlar değişti,gelişti fakat bakkal amcamız sistemini değiştirmedi.
Kendisine "Bakkal amca artık dünya değişti.Şu rafları yenile,malzemeleri bollaştır yoksa dünyaya ayak uyduramaz ve iflasın eşiğine gelirsin" denilmesine rağmen bakkal amca kendisini değiştirmedi.Ve tahmin edildiği gibi iflas edip dükkanı kapatmak zorunda kaldı.
Değişmekten ve gelişmekten korkan insanlar maalesef her zaman vardır.Hatta evinin içindeki koltukların yeri değişti diye eşiyle tartışan insanları duyuyoruz.Sadece ev ve bakkal anlamında değil ülke anlamında da değişime karşı çıkan insanlar hep olmuştur.
Tarihimizde "İSTEMEZUK " sözü çok meşhurdur.Ülkemiz için ne zaman faydalı ve yararlı bir işe girişilse bu "İstemezuk" taifesi hemen devreye giriyor ve ne istediğini bile bilemeden karşı tavır takınıyor.
Ülkemiz için -İnşallah -faydalı olacağına inandığımız Yeni Anayasaya karşı gelenlere bakıyorum,niçin karşı olduklarını açıklayamıyorlar.Hiç unutmuyorum sol görüşlü bir yazar-İsmi bende gizli- belediye seçimlerinde Ak Partili adaya oyunu vermişti.Tabii çevresi çok tepki gösterdiler.O yazarın verdiği cevap hala aklımdadır.Şöyle demişti:"Bizim tarafın adayları niçin aday olduklarını bile açıklayamadılar".
Bugün yeni anayasaya hayır diyenlere bakınız niçin hayır dediklerini tatmin edici şekilde açıklayamıyorlar.Ortaya attıkları konular çoğu zaman ilimle bilimle ve gerçeklerle alakası yoktur.İtiraz ettikleri konuların bazılarına bakalım:
-"Ya Tayyip Erdoğan'dan sonra gelen kişi kötü biri olursa":Biz şuna inanıyoruz ki geleceği Allah'tan başka kimse bilemez.Şu andaki tabloya baktığımız zaman Tayyip Erdoğan olumlu mu? Evet olumlu.Yani yüzde 100 olumlu.Tayyip Erdoğan'dan sonra gelecek olan kişinin de en az yüzde 50 iyi olma ihtimali var mı? Evet var.Öyleyse sadece ihtimal ve şüpheye dayanarak yüzde 150 olumlu olan bir tabloya neden karşı geliniyor."Hayır" oyu verdiğiniz takdirde gelecekte gelmesinden korktuğunuz kişi/kişilere17 Nisan sabahı davetiye çıkartmış olmuyormusunuz?
Onun için büyüklerimiz böyle ihtimallere yer vermememiz için şöyle demişlerdir."Eğer" ile "Meğer" evlenmiş ,"Keşke" diye bir çocukları olmuş. Bizler de "Eğer"le "meğer"le değil gerçekçi düşünerek doğru karar vermemiz gerekir.
-Tek adam tehlikelidir, propagandası:Ülkemizi, şu son 10-15 yıl hariç yönetenler bazen tek adam bazen de çift adamlar değilmiydi?Eğer zülüm yapmak isterseniz bir adam ile bin adam arasında ne fark var?Ülkemizde uzun süren zülüm ve haksızlıkları yapanlar hep aynı kaynaktan gelen insanlar değilmiydi?Önemli olan bir veya bin adam meselesi değil mühim olan o insanların Allah'tan korkan zülüm yapmayan insanlar olmasıdır.
-Gençlerden korkan bir zihniyet:Diğer zamanlarda gençlerle ilgili bol keseden atıp tutanlar iş gençlere hak vermeye gelince paçaları tutuşmaya başladı.Oysa tarihimiz böylesi gençlerin başarılarıyla doludur.Mus'ab b.Ümeyr 18 yaşındayken Peygamber Efendimiz (sav) onu Medine'ye göndermiş Medine'de bir çok insanın İslam'a girmesine vesile olmuştu.Yine Sevgili Peygamberimiz (sav) büyük bir ordu hazırlatarak Usame b.Zeyd'in komutasına vermişti.O ordunun içinde Hz.Ebubekir (ra),Hz.Ömer (ra),Hz.Osman (ra),Hz.Ali (ra) ve benzeri büyük sahabiler de vardı.Abdullah b.Abbas daha 17 yaşındayken Hz.Ömer'in (r.a) istişare heyetine girmişti.Fatih'in 21 yaşında İstanbul'u fethettiğini bilmeyen yoktur.
İçinde bulunduğumuz şu günler 28 Şubat'ın yıldönümüdür.Çektiğimiz acılarımız hala tazeliğini korumaktadır.Onun için ben 28 Şubat'ta inat "EVET " diyorum.
İçinde bulunduğumuz şu günlerde 15 Temmuzda şehit olan 250 kardeşimizin acıları hala kalbimizdedir.Onun için Fetullah HOCİA ve FETÖ'ya inat "EVET" diyorum.
İçinde bulunduğumuz şu günler teröre karşı şehit verdiğimiz günlerdir.Bu acıların bitmesi için teröre inat "EVET" diyorum.
"Son Selahattin'i Eyyübi'yi son durakta durdurduk" diyerek sevinmemeleri için yedi düvele inat "EVET" diyorum.