Tarih 26 Kasım 2002. O tarihte İnegöl Belediye Başkanı Hikmet Şahin'dir.

O tarihte, Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Şen, Başkan Şahin ile mini bir röportaj gerçekleştirir.

Ömer Şen, Başkan Şahin'e röportajın sonunda şu soruyu sorar: "İnegöl'de yapmak isteyipte yapamadığınız işler var mı?"

Başkan Şahin bu soruyu "var" diyerek cevaplar; "İnegöl OSB'ye doğalgaz getirdik. Evlere de doğalgaz vermeyi çok istiyorum."

Aynı gün GençGazete şu manşetle çıkmıştır: "İnegöl son yılların en yoğun hava kirliliğini yaşıyor: Boğuluyoruz!"

O tarihte İnegöl'ün havası o derece kirlidir ki, özellikle kış mevsiminde bazı günlerde; sis, is ve dumandan göz gözü görmemektedir. Bırakın araba kullanmayı bisiklet süremezdiniz o siste. Hatta çocuklar ve kadınlar sisten evlerini bulamaz, kaybolurlardı.

Tüm evlerin bacasından ve sanayideki tüm dükkanlardan yayılan kara kara dumanlar kaplardı İnegöl semasını.

Öyleki, İnegöl Devlet Hastanesi doktorlarından, iç hastalıklar uzmanı doktor Halil Sözmen'in şu uyarısı gazetemize haber olur: "Hava kirliliğinden etkilenmemek için çok gerekli olmadıkça dışarı çıkmayın."

Havamız kirliydi ama insanımız daha temizdi. Yeni neslin çoğu bilmez. Soba diye bir şey vardı evlerde.

Kış mevsimi gelince evlere soba kurulur ve bu sobalarda odun kömür yakılarak ısınılırdı. Bu sebeple kış gelmeden İnegöllüler odun kömür alma derdine düşerlerdi. Oduncu, kömürcü olmak para getiren mesleklerdendi o zamanlar.

Odun kömür bulmak ayrı bir dert, bu odun kömürü eve taşımak ayrı bir dertti. Evin annesi her sabah erkenden uyanır, depodan odun kömür doldurur, eve taşır sobayı yakardı. Yanan sobadan, çoğunlukla duman tüter evin içine dolardı. Dışarıda kirli hava, içerde soba dumanı boğardı insanı.

Yanan soba, sadece bulunduğu odayı ısıtır, yatak odaları ve banyo gibi diğer ev bölümlerinde soğuktan durulmazdı. Herşeye rağmen, sık sık komşu ziyaretlerine, sıcacık sohbetlere, sıcacık çay buluşmalarına şahit olurdu sobalı odalarımız.

Allah rahmet eylesin, İnegöl'e ilk doğalgazı getirmek rahmetli Hikmet Şahin'e nasib oldu. Başkan Şahin sonrasında İnegöl Belediye Başkanı olan Alinur Aktaş da doğalgazın tüm İnegöl'e yayılmasını sağlayacak yatırımlar yaptı.

20 yıl geçti. Çoğumuzun evinde doğalgaz var. Doğalgazın hayatımıza ve evimize getirdiği birçok kolaylık var ama yine de evinde yanan sobanın sesini özlüyor insan.

Sobada pişen sıcacık ekmeğe tereyağ-salça sürüp yemenin, sobanın yanında kediler misali kıvırılıp yatmanın, sobada kaynayan suyun sesini dinlemenin, gecenin karanlığında soba deliğinden tavana vuran ışık oyunlarına dalıp uyumanın ve çocukluğumuza dair birçok hasretin izi kaldı yüreğimizde.

Doğalgazla evlerimiz daha çok ısındı belki ama insanlar soğudu bu arada, yüreklerimiz daha çok üşür oldu maalesef...