"Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar." (NAZİAT 13)

O'NA DÖNECEĞİZ: Sadece bir sesleniş... Ve dönüş başlar. Ayet-i kerimede geçen dönüş, ahiret günü gerçekleşecek olan diriliştir. Diriliş, yani kıyametin kopmasından sonra Allah tarafından ölülerin diriltilmesi hadisesi, K.Kerim'de ba's kelimesi ile ifade edilir. Ba's kelimesi sözlükte "birini kaldırıp harekete geçirmek; uykudan uyandırmak, diriltmek" anlamlarına gelir. İslami literatürde ba's, "kıyamet gününde Allah'ın ahiret hayatını başlatmak üzere ölüleri yeniden canlandırması, onları kabirlerinden çıkararak hayata göndermesi" anlamında kullanılır.[1] Dirilişe inanmak Müslüman olmanın esaslarından biridir.[2]Bu ayet-i kerime, ahiret gününde dirilişe inanmayanlara bir cevaptır. Onlar dediler ki: "Öldükten sonra biz, dünyadaki ilk halimize mi döndürüleceğiz, hem de çürümüş kemikler olduktan sonra mı?» [3] Onlar kendi akıllarınca dirilişin imkansız bir şey olduğunu iddia ediyorlardı.

DİRİLİŞ EMRİ: Diriliş için Allah'ın tek bir emri yeter. Sadece bir seslenme... Bu seslenmeye inananlar şükrederek cevap verirler. Elhamdülillah diyerek dirilirler. Böylece "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz." Hadisi gerçekleşmiş olur.[4] Hayatı boyunca şükreden kul, dirilirken de şükrederek kalkar. Allah (c.c.) için yaratılış veya diriliş çok kolaydır. "Ol" der olur. Bu emir geldiğinde insanlar başta olmak üzere, ölen tüm canlılar dirilip ayağa kalkarlar. Müminler, dünyada iken inandıkları diriliş gerçekleştiğinde; "Elhamdülillah" diyerek ayağa kalkarlar. Kafirler için ise bu seslenme korkunç bir ses, bir çığlık gibi gelir. Korku ve dehşetle dirilip ayağa kalkarlar. "Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler."[5]

Bir anlık bakış gibi, bir tek sözden ibarettir kıyamet... Bu konuyla ilgili ayet-i kerimeler mealen şöyledir: "Bizim buyruğumuz, bir anlık bakış gibi, bir tek sözden başka bir şey değildir."[6] "Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir."[7]

SURA ÜFLEMEK: K.Kerim ayetlerinden ve hadis-i şeriflerden; kıyametle görevli olan melek Hz.İsrafil'in, kıyamet aşamasında Allah'ın emri ile 2 defa görev yapacağını biliyoruz. Bu görev Sura üflemek olarak tanımlanmıştır. Sur, sözlükte; "seslenmek, ses çıkarmak anlamlarına geliyor. Hz.İsrafil'in Sura üfleme vazifesini, sadece elindeki basit bir boruya üflemesi olarak hayal etmemiz eksik olur. Bu öyle bir vasıtadır ki; ilk işlevi tüm kainatın düzenini bozar. Kozmik yıkım ve değişim gerçekleşir.

İkinci işlevinde diriliş ve hesap günü başlar. Surun nurdan veya kristal saflığında beyaz inciden yapılmış, ruhlar adedince deliği bulunan boru şeklinde, çok büyük bir alet olduğunu söyleyen alimlerimiz vardır.[8] İşin aslını Allah (c.c.) bilir. Günümüz deyimi ile biz buna; "düğmeye basmak, komut vermek, birşeyi çalıştırmak, şifreyi girmek" diyebiliriz.

Resulullah Efendimiz (s.a.v) Sur ve İsrafil (a.s) ile ilgili şöyle buyurmuştur:"Surun sahibi İsrafil (a.s), suru eline almış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken, ben nasıl dünya nimetlerinden rahatça istifade edebilirim?" Bunun üzerine Ashab-ı Kiram sordu: "Peki biz ne yapalım ey Allah'ın Resulü?" Resulullah Efendimiz (s.a.v) ashabına salih amelle birlikte şunu söylemelerini tavsiye etti: "Hasbünallah ve ni'mel-vekil (Allah bize yeter, o ne güzel vekildir!), Biz Allah'a tevekkül ettik."[9]

Bu komut 2 defa verilecektir. Birincisinde kıyamet kopar, evrendeki canlı cansız tüm yaratıklar yok olur. İkincisinde diriliş ve Allah'ın huzuruna gelme gerçekleşir. İşte ayet-i kerimede geçen seslenme budur: "Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar."[10] Ebu Hureyre'nin haber verdiğine göre: Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) sura iki üfleniş arasında ne kadar zaman geçeceği sorulmuş, o da "kırk" diye cevap vermiştir. Bu rakamla yıl mı, ay mı yoksa gün mü kastedildiği hadis-i şerifte açıklanmamıştır. [11] Gazali, bu aranın 40 yıl olduğunu söyler.[12] (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH)


[1] TDV,İslam Ansiklopedisi, diriliş

[2] Buhari, "Îman", 37

[3] Naziat Suresi 10-11

[4] Müslim, Cennet, 83

[5] Naziat Suresi 14

[6] Kamer suresi 50

[7] Nahl suresi 77

[8] Gazzali, İ?ya?, IV, 636; Kurtubi, el-Cami?, XVI, 217

[9] Tirmizi, Kıyamet 9

[10] Naziat suresi 13

[11] Buhari, "Tefsir", 39/78; Müslim, "Fiten", 28

[12] Gazzali, ed-Dürretü'l-fa?ire, s. 49