Şeytanın yaratılması, Rabbimizin insanların kötülüğünü istemesi, yanlışa düşmelerini kolaylaştırması ile ilişkilendirilemez. Evrenin ve içerisindeki her şeyin yaratılmasında bizim bileceğimiz ya da bilemeyeceğimiz pek çok hikmet/ sebep vardır. Şeytanın yaratılmasında da böyle hikmetler/ sebepler gizlidir.

 Bunlardan biri, insanı merkeze alarak şöyle açıklanabilir: İnsan, dünyada imtihan için bulunmaktadır. İmtihanın gereği ise hem iyinin hem de kötünün bilinebilir ve tercih edilebilir olmasıdır. Rabbimiz, bu farklılığı anlayabilmemiz ve doğruyu, yanlışlardan ayırt edebilmemiz için varlıkları da birbirleriyle zıt olacak şekilde bizlere tanıtmıştır. Bu doğrultuda şeytan da iyiyi, doğruyu, güzeli tercih eden ve tavsiye eden meleklerin zıddı, alternatifi olarak yaratılmıştır. Kur’an’da tarif ve tasvir edilen şeytanla insan arasındaki ilişki hep mücadele şeklindedir.

Şeytan insanı kandırmaya, onu yoldan çıkarmaya, Rabbinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır (Nisâ, 4/60). Buna karşın Rabbimiz ve Peygamberimiz şeytanın hile ve tuzaklarına karşı dikkatli olmamızı, telkinlerine itibar etmememizi ve şerrinden Rabbimize sığınmamızı tavsiye etmektedirler (Aʻrâf, 7/200-201). Bu mücadele dünyada, cennet için sınanıyor olmamızın bir gereği olarak değerlendirilmelidir.

Rabbimiz biz insanlar için iyiyi ve kötüyü yaratmakta, iyinin iyi olduğunu anlatan peygamberler ve kitaplar göndermekte, kötünün de nasıllığını ve ondan korunmanın yollarını belirtmektedir. Bu şekilde belirlenen usul, sınava giren bir öğrencinin durumuna benzetilebilir.

 Öğretmeni tarafından dersin anlatıldığı, gerekli kaynakların verildiği bir öğrenci, sınav kâğıdında karşılaştığı sorularda bir tane doğru şıkkın yanında birden fazla yanlış şıkkı da görecektir. Bu durum, öğretmenin öğrencinin yanlış yapmasını istediği şeklinde değerlendirilemez.

1 Mayıs'ta İstanbul'da Ulaşım Kısıtlamaları: Taksim ve Çevresi Erişime Kapanıyor! 1 Mayıs'ta İstanbul'da Ulaşım Kısıtlamaları: Taksim ve Çevresi Erişime Kapanıyor!

Aksine öğretmen, soracağı sorularla ilgili gerekli bilgilendirmeyi yapmış, kaynakları göstermiş ve yanlışa düşürecek muhtemel durumlardan da bahsetmiştir. Ancak yanlış şıkların sınav kâğıdında yer alması da sınav usulünün bir gereğidir.

Editör: Ramazan Yavuz