İnsan beyni binlerce yıllık evrimsel bir sürecin ürünüdür. Hayatta kalmak için çevresine karşı her zaman temkinli, tehditlere karşı tetikte kalması gerekmiştir. Bugün hâlâ duygularımızın yönetiminde bu temel dürtüler etkili olmaya devam ediyor. Bu yüzden çoğu zaman bir insanın bize yaptığı yüz iyiliği değil, bir kere yaptığı kötülük aklımızda kalıyor. Peki neden?
Negatif Bilgi Beyinde Daha Fazla Yer Kaplar
İnsan beyni, tehlikeyi algılayıp hızla tepki verebilmek için evrimleşmiştir. Bu nedenle olumsuz bir olay, beyinde daha güçlü ve kalıcı bir iz bırakır. Psikoloji biliminde bu duruma “negatiflik yanlılığı” (negativity bias) denir. Araştırmalar, kötü bir deneyimin beyinde daha fazla nöron aktivitesi yarattığını ve daha uzun süreli hafızada tutulduğunu gösteriyor.

Travmatik Anılar Hafızada Derin İzler Bırakır
Beyindeki hipokampus ve amigdala, duygusal anıların işlendiği merkezlerdir. Özellikle amigdala, korku ve tehdit içerikli olaylara karşı çok hassastır. Bir insan size bağırdığında ya da sizi kırdığında bu olay, amigdala tarafından ‘önemli ve tehlikeli’ olarak kodlanır. Bu da uzun süre hafızada kalmasına neden olur. Oysa birisi size iltifat ettiğinde aynı bölge bu kadar aktif çalışmaz.
Beyin Hayatta Kalmak İçin Kötülüğü Hatırlamaya Programlıdır
Binlerce yıl önce bir insana güvenmek ya da güvenmemek, hayatta kalıp kalmamak anlamına geliyordu. Bu nedenle insan beyni, başkalarına dair kötü tecrübeleri unutmamaya şartlanmıştır. Bugün bile biri size zarar verdiyse, beyniniz “dikkat et, bir daha zarar verebilir” uyarısını içten içe hep tutar.

İyilik Zamanla Alışkanlığa Dönüşebilir
Bir kişi size sürekli yardım ediyorsa, bu durum zamanla sıradanlaşabilir. Artık o iyilikler ‘beklenen’ bir davranış hâline gelir. Ancak aynı kişiden gelen tek bir olumsuz davranış, bu dengeleri aniden bozar ve dikkat çekici hâle gelir. İnsan beyni alıştığı güzellikleri arka plana atabilir ama beklenmedik kötülükleri ön planda tutar.
Sosyal İlişkilerde Güvensizlik Hızla Oluşur
Günümüzde sosyal ilişkilerde insanlar, bir kırgınlık ya da hayal kırıklığını yıllar sonra bile hatırlayabilirken, beraber geçirilen güzel anları daha çabuk unutabiliyor. Bunun nedeni, kötü bir anının kişide oluşturduğu güven kaybının kolay onarılamamasıdır. Bir kere yaşanan güvensizlik, sürekli tetikte olma hâlini beraberinde getirir.
Toplum Ve Kültür De Bu Eğilimi Besler
Atasözleri, halk hikâyeleri ve medya gibi unsurlar da kötülüğe karşı daha çok dikkat çekici başlıklar ve anlatılar sunar. “Bir insanı bin kere doyur, bir kere doyurma düşman ol” gibi sözler aslında bu psikolojik gerçeği besleyen örneklerdir. Toplumun belleğinde de kötülük daha uzun süre yaşar.

İyilik Yapmak Karşılık Beklendiğinde Değersizleşebilir
Bazı durumlarda iyiliğin unutulmasının bir başka nedeni de karşılık bekleyerek yapılmasıdır. İyilik beklentisiz yapıldığında değeri daha çok içselleştirilir. Ancak kişi karşılık görmediğinde, “bunca şey yaptım ama hiçbirini hatırlamadı” duygusu gelişir. Oysa karşıdaki kişi belki de o iyilikleri unutmadı, sadece göstermedi.
Empati Eksikliği İyiliğin Gölgesinde Kalmasına Neden Olur?
İnsanlar bazen karşılarındakinin iyi niyetini, çabasını veya fedakârlığını görmekte zorlanır. Empati kurma becerisi gelişmemiş kişiler, kendilerine yapılan iyilikleri fark etmekte veya takdir etmekte zorlanır. Bu da iyi davranışların arka planda kalmasına yol açar.
Beyin Kötülüğü Hatırlamaya Daha Eğilimlidir
İnsanın kötülüğü unutmaması bir zayıflık değil, aslında hayatta kalma stratejisidir. Ancak bu eğilimin farkında olup dengeyi kurmak da mümkündür. Farkındalık geliştirmek, yapılan iyilikleri takdir etmeyi öğrenmek, hafızada sadece olumsuz değil olumlu anılar için de yer açmayı sağlar. Her ne kadar kötülük çabuk iz bıraksa da, iyilik de doğru hatırlanırsa derin bir iz bırakabilir.




