2011 yılında yaşanan ve kamuoyunda "Futbolda Şike Soruşturması" olarak bilinen süreç, sonrasında yürütülen "kumpas" soruşturmasıyla yeniden gündeme geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bu soruşturma kapsamında, İlhan Helvacı, Lütfi Arıboğan, Ebru Köksal ve Ahmet Gülüm gibi önemli isimler gözaltına alındı ve sonrasında adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Bu yazıda, İlhan Helvacı'nın kim olduğu, mesleki geçmişi ve şike kumpası davasındaki rolü hakkında detaylı bilgilere yer verilecektir.
İlhan Helvacı Kimdir?
1964 yılında Sinop'ta doğan İlhan Helvacı, Türkiye'nin önde gelen hukukçularından ve akademisyenlerinden biridir. Eğitim hayatına Galatasaray Lisesi'nde başlamış, 1983 yılında mezuniyetini takiben İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne devam ederek 1987 yılında mezun olmuştur. Akademik kariyerine İstanbul Üniversitesi'nde Medeni Hukuk alanında devam eden Helvacı, profesörlük unvanına kadar yükselmiştir ve şu anda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini yürütmektedir. Ayrıca kendi adını taşıyan hukuk bürosunun kurucusu olan Helvacı, İlhan Helvacı Eğitim Vakfı'nın da başkanlığını yapmaktadır.

FETÖ Şike Kumpasında Rolü
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bahis soruşturması çerçevesinde, İlhan Helvacı’nın adı, 2011 yılında yapılan şike soruşturması sürecinde yer alan FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantıları nedeniyle yeniden gündeme geldi. Helvacı, o dönemde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bünyesinde kritik görevler üstlenmişti. 2009-2012 yılları arasında TFF Baş Hukuk Müşavirliği görevini yürüten Helvacı, aynı zamanda 2011-2013 yılları arasında UEFA Disiplin Müfettişliği yaparak UEFA bünyesinde disiplin süreçlerini denetleyen müfettişler arasında yer aldı.
Savcılığın hazırladığı sevk yazısına göre, İlhan Helvacı’nın, FETÖ/PDY'nin menfaatleri doğrultusunda TFF içindeki sportif yargılama süreçlerini yönettiği ve UEFA ile yürütülen görüşmeleri etkilediği iddia edilmektedir. Ayrıca, o dönemde FETÖ'nün medya ayağında yer alan gazeteci Mehmet Baransu ile koordineli hareket ederek kuruma gelen gizli belgeleri usulsüz bir şekilde paylaştığı öne sürülmektedir. Bu suçlamalar sonucunda Helvacı, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçlamasıyla hakim karşısına çıkmıştır.




