Bu zat, Yıldırım Beyazıt'in yakınında yer almış ünlü akıncı komutanlarındandır. Osmanlılar adına -ilk defa-, Tuna Nehrinin kuzeyine geçip askeri harekat gerçekleştiren gözü kara akıncı komutanlarından biridir.

Timur- Yıldırım Beyazıt arasında cereyan eden Ankara-Çubuk Meydan Savaşı öncesinde şahinler gurubunu temsil etmiştir.1402 yılı Temmuz ayında gerçekleşen Ankara Çıbuk Meydan Muharebesi'nde Yıldırım Beyazıt, ağır bir mağlubiyete uğrayınca Osmanlı Devleti, yok olama tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir.

Ankara Çubuk Meydan Muharebesi'nde ve sonrasında Hoca Firuz Bey, başta olmak üzere yetişkin bir çok Osmanlı devlet adamı, şehit olmuştur. Şüphesiz, bunların arasında İnegöllü İshak Paşa'nın dedesi İsa Bey ve Beyazıt Paşa'nın babası Yahşi Bey de vardır.

Günümüzde İnegöl'ün güneyinde ve mücavir alan bitişiğinde yer alan Hoca Köy, işte bu Hoca Firuz Bey'e dirlik olarak tahsis olunmuştur Köy de ismini buradan almıştır.

Ancak Ankara Çıbuk Meydan Muharebesinde mağlup olan Yıldırım Beyazıt, esir düşmüş ve Bursa yöresine gelen Timur'un oğlu, hem Yıldırım'ın hazinelerini almış ve hem de yöreyı, korkunç bir şekilde yağmalamıştır. Osmanlı beyleri ve aileleri de bu korkunç yağmadan nasibini almışlardır. Hiç şüphesiz Hoca Firuz Bey ve ailesi, bunların başında gelmektedir.

Sonraki yıllarda -muhtemelen torunu olan- bir diğer Firuz Bey, Osmanlı Devlet yönetiminde öne çıkmış, Antalya ve Muğla coğrafyasında Sancak Beyliği yapmıştır ki günümüzde Muğla'da halen ayakta kalabilen Firuz Bey Camii, bu zat tarafından yaptırılmıştır. İşte bu Firuz Bey'den ayırt etmek için bir evvelki Firuz Bey'e, Hoca-Firuz Bey adı verilmiştir.

Ankara Çıbuk Meydan Muharebesi sonrasında; başlayan ve şehzadeler arası dehşetli iktidar mücadelesine sahne olan fetret devrinde Hoca Firuz Bey'in oğullarından Yakub Bey, Çelebi Sultan Mehmed'in Ankara Sancak Bey'i olmuştur. O'nun oğlu Ali Bey'in de Sultan II. Murad devrinde İznik beyi olduğu görülmektedir.

Emir-i Ahur olan Ali Bey -muhtemelen- İnegöl coğrafyasında dedesi Hoca Firuz Bey'e tahsis olunan dirliklere sahip olmuştur. Ancak; oluşan yeni siyasi genel durum gereği Firuz adı karartılmış ve söz konusu yerleşim merkezi, Hoca Karyesi ismiyle anılmaya başlamıştır.

Öte taraftan Su-Sığırlık Karyesi'ndeki büyük baş hayvanlar, Bursa'ya nakledilince hem Su-Sığırlık Karyesi ve hem de Diyadinler/Deydinler Karyesi, Hoca Firuz Bey'in torunu ve Emir-i Ahur Ali Bey'e dirlik olarak verilmiştir.

Su-Sığırlık Karyesi olarak anılan köy de yeni dönemde: Ali Bey Köyü ismiyle anılmaya başlamıştır. Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri adlı kaynak eserde Domaniç Dağları'nda ve Uludağ'da yer alan bir çok yaylanın, bu zat tarafından kiralandığı görülmektedir.

Ali Bey'in oğullarından Karabey ve Pervane Beyler de -daha sonraki yıllarda- Hamamlı, Çitli veya Çiftlik köylerini kurmuşlardır