Halk arasında basur olarak bilinen hemoroid, toplumda oldukça yaygın görülmesine rağmen çoğu zaman önemsenmeyen bir sağlık problemi olarak öne çıkıyor. Oysa anüs ve rektum bölgesindeki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıkan bu rahatsızlık, erken dönemde kontrol altına alınmazsa günlük yaşamı ciddi şekilde zorlaştırabiliyor. Uzmanlar, hemoroidin yalnızca bir “oturma rahatsızlığı” olarak görülmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Hareketsiz Yaşam ve Bazı Meslekler Riski Artırıyor
Hemoroid, özellikle uzun süre oturarak ya da ayakta çalışmayı gerektiren mesleklerde daha sık görülüyor. Ofis çalışanları, şoförler, öğretmenler ve güvenlik görevlileri risk grubunun başında geliyor. Ağır kaldırmayı gerektiren işlerde çalışanlarda da karın içi basıncının artması nedeniyle hemoroid oluşma ihtimali yükseliyor. Kadın ve erkeklerde benzer oranlarda görülse de, gebelik ve doğum döneminde kadınlarda risk daha belirgin hale geliyor.
Birçok Hastalıkla Karışabiliyor
Hemoroidin en sık görülen belirtileri arasında makattan kanama, ağrı, kaşıntı ve şişlik yer alıyor. Ancak bu şikâyetler, makat çatlağı, apse, fistül ve hatta daha ciddi bağırsak hastalıklarıyla karıştırılabiliyor. Uzmanlar özellikle makattan gelen kanamanın “basurdur geçer” diye düşünülmemesi gerektiğini, mutlaka bir doktora danışılmasının şart olduğunu vurguluyor.
Tekrarlamaması İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Şart
Hemoroid tedavisi hastalığın evresine göre planlanıyor. Erken dönemde fark edilen vakalarda beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Liften zengin gıdalar tüketmek, bol su içmek ve kabızlıktan kaçınmak çoğu zaman şikâyetlerin azalmasını sağlıyor. Gerekli durumlarda ilaç tedavisiyle de süreç desteklenebiliyor. İleri evrelerde ise ameliyatsız girişimsel yöntemler ya da cerrahi tedavi gündeme gelebiliyor.
Cerrahi Karar Hastanın Yaşam Kalitesi Düşünülerek Verilir
Her hemoroid hastası için ameliyat şart değil. Cerrahi karar, hastanın yaşadığı ağrı, kanama ve günlük yaşamındaki kısıtlanma göz önünde bulundurularak veriliyor. Sürekli kanamaya bağlı kansızlık gelişen, diğer tedavilere yanıt vermeyen ya da dışarı sarkan ve içeri itilemeyen hemoroidlerde cerrahi tedavi tercih edilebiliyor. Günümüzde gelişen yöntemler sayesinde ameliyatlar daha konforlu hale gelmiş durumda.
Cerrahi Sonrası Süreç Ameliyat Kadar Önemlidir
Ameliyat sonrasında dikkat edilmesi gerekenler, iyileşme sürecini doğrudan etkiliyor. Hafif ya da orta şiddette ağrı görülebileceği için doktorun önerdiği ilaçların düzenli kullanılması gerekiyor. Kabızlıktan kesinlikle kaçınılmalı, bol su içilmeli ve lifli beslenme alışkanlığı sürdürülmeli. Tuvalette uzun süre kalmamak, ıkınmamak ve hijyene özen göstermek de iyileşmeyi hızlandıran önemli adımlar arasında yer alıyor. Uzun süre oturmaktan kaçınılması ve kısa yürüyüşlerle hareketli kalınması da sürece olumlu katkı sağlıyor.
Uzmanlar Uyarıyor Ertelemeyin
Hemoroid, erken dönemde kontrol altına alındığında genellikle kolay yönetilebilen bir sorun. Ancak ihmal edildiğinde hem ağrılı bir sürece hem de daha karmaşık tedavilere yol açabiliyor. Uzmanlar, utanma ya da geçer düşüncesiyle şikâyetleri ertelemenin doğru olmadığını, erken başvurunun yaşam kalitesini korumada büyük rol oynadığını hatırlatıyor.




