Taşların üst üste gelip bir duvarda yer edinmesi kadar doğal olan bu süreci, bu kadar manasız ve içi boş bir hale getirmek için sadece aptal olmak yetmez. En kaba sözleri hak eder.

"Elimizde kalan son şey aşk. Almayın onu da elimizden" dediklerinde, aynı sözler geçer geçmesi gerektiği yerinden.

"Su gibi aziz ol." denilir, Aziz olan Hz. Allah değil midir? Öyledir. Neden öyle deriz peki? Çünkü Allahu Zülcelal; Rauf'sun, Rahim'sin demiştir Resulü Kibriya Aleyhisselatü Vesselam'a. Madem öyle, suyun tadı da sendendir Ya Resulullah.

Kurak geçiyor. Yağmak bilmiyor. İşler duruyor. Herkes bekliyor. Bir tek aşk bedava denilse de aşk dedikleri şey belden yukarı

Herkesin düşmanı kadar derdi var ve en büyük düşmanımız nefis değil de aşk olduğundan bu yana tarumar olduk.En az onun kadar sevebileceğim bir başkasının olacağını bilseydim. Vazgeçebilseydim. Ne şimdi bu? Acımak mı, acınası durumda olmak mı, çaresizlik mi? Yoksa bir başka din olsaydı ona inanacak mıydın?

Öyle de oldu. Deist, ateist, agnostik, Hristiyan ve az da olsa Budist derken baya bir kopup gidenler oldu. Aşkın dini olmaz dersin. Dinin aşkı tektir, tekliktedir unutma.

Bir fırsat daha istenir mi aşkta. Tek fırsat bu hayat. Bir defa geliyoruz. Allah'tan ki bir defa. Gerçekten geriye dönüp baktığımızda iyi ki bir defalıkmış demek gayesi ile geldiğimiz dünya için bunu diyemiyorsak aşkın ne olduğundan henüz habersiziz demektir. Bir imtihan. Aşkın imtihanındayız. Kim, neyi, ne kadar ve ne için sevdiği kadar var.

Öyle ölecek. Öyle...

* TEVHİD OCAĞI