Galata Kulesi'nin ilk inşası, 528 yılında Bizans İmparatoru Justinianos dönemine kadar uzanır. O dönemde “MegalosPyrgos” yani "Büyük Burç" adıyla anılıyordu. Ancak kule, günümüzdeki taş yapısıyla 1348 yılında Cenevizliler tarafından yeniden inşa edildi. Bu dönemde kule, Galata surlarının en yüksek yapısı olarak tasarlandı ve “İsa Kulesi” (TorrediCristo) olarak adlandırıldı.
Kulenin amacı, Ceneviz kolonilerinin İstanbul’daki ticaret merkezini gözetlemek ve savunma yapmaktı. Stratejik konumu sayesinde Boğaz’ı ve Haliç’i gözlemleme imkânı sunuyordu.
Osmanlı Döneminde Galata Kulesi
1453’te İstanbul’un fethinden sonra Galata Kulesi, Osmanlılar tarafından da aktif olarak kullanıldı. Önce gözlem ve gözetleme kulesi, sonrasında ise yangın kulesi olarak işlev gördü. 18. yüzyılda İstanbul’da çıkan büyük yangınlar sırasında kulede görev yapan görevliler, şehri yüksekten izleyerek yangın noktalarını bildiriyordu.
Ayrıca kule, 19. yüzyılda zindan ve rasathane olarak da kullanılmıştır. Bu da onun sadece mimari değil, aynı zamanda sosyal ve bilimsel bir merkez olduğunu göstermektedir.
Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Uçuşu: Efsane mi Gerçek mi?
Galata Kulesi denince akla gelen ilk efsane: Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kanat takarak uçması.
1632 yılında, dönemin bilge adamlarından olan Hezarfen, kuşların uçuşunu inceleyerek kendi tasarımı olan kanatları taktı ve Galata Kulesi’nden kendini boşluğa bıraktı. Rüzgârı arkasına alarak Boğaz’ı geçip Üsküdar’a kadar süzüldüğü rivayet edilir.
Bu olay, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de geçer ve bilim tarihine “Osmanlı’da ilk uçuş denemesi” olarak kazınmıştır. Gerçekliği hâlâ tartışılsa da, Galata Kulesi’nin efsanevi yönünün bir simgesi olarak anlatılır.
Kız Kulesi ile Kavuşamayan Aşk
Galata Kulesi ile ilgili bir diğer romantik hikâye de Kız Kulesi ile yaşadığı efsanevi aşktır. Efsaneye göre, Kız Kulesi ve Galata Kulesi birbirine âşık olur. Ancak aralarındaki Boğaz yüzünden kavuşamazlar.
Bir gün Galata Kulesi, aşkını yazdığı mektupla Kız Kulesi’ne ulaştırmak ister. Martılar bu mektubu taşırken bir fırtınaya yakalanır ve mektup denize düşer. O günden sonra Galata Kulesi içine kapanır; sadece bakan gözlere hüzünle karşılık verir. Bu hikâye, İstanbul’un siluetindeki bu iki tarihi yapıya bakanların içinde bir duygu uyandırmaya devam eder.
Restorasyonlar ve Günümüzdeki Galata Kulesi
Galata Kulesi, yüzyıllar boyunca birçok kez zarar görmüş ve defalarca restore edilmiştir. En büyük restorasyonlarından biri, 1967 yılında yapılmış ve kule turizme açılmıştır.
2020 yılında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kapsamlı bir şekilde restore edilerek müze ve seyir terası olarak yeniden düzenlenmiştir. Artık ziyaretçiler, kulenin tepesinden İstanbul’un eşsiz manzarasını 360 derece izleyebiliyor; alt katlarda ise dijital tarih deneyimi, sergiler ve bilgi panoları ile Galata’nın geçmişine yolculuk yapabiliyor.
Galata Kulesi Hakkında İlginç Bilgiler
- Yüksekliği 67 metre, deniz seviyesinden yüksekliği 140 metredir.
- Kulenin duvar kalınlığı 3,75 metredir. Bu da onun neden yüzyıllara dayandığını açıklar.
- UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.
- Her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir.
- Aşk dileği tutulduğunda gerçekleştiğine inanılır!