Avustralya’nın Sidney kentinde bulunan ve yaklaşık yarım asır önce inşa edilen AMP Center, tam anlamıyla “yıkılmadan yeniden doğan” bir gökdelene dönüştürüldü. Dünya çapında örneği çok az olan bu proje, hem mühendislik alanında hem de çevresel sürdürülebilirlikte yeni bir sayfa açtı.
Bina Nasıl İkiye Katlandı?
1976’da yapılan eski gökdelen, artık modern ofis ihtiyaçlarına cevap veremiyordu. Normal şartlarda yıkılıp yeniden yapılması beklenen bina, tamamen farklı bir yöntemle ele alındı. Mevcut yapı korunarak 45 bin metrekarelik kapalı alan tam 102 bin metrekareye çıkarıldı ve gökdelenin üzerine 9 yeni kat eklendi.
Bu tür dönüşümler genellikle küçük ölçekli binalarda yapılırken, 185 metrelik bir gökdelenin bu şekilde büyütülmesi dünyada çok ender görülen bir mühendislik başarısı olarak kayıtlara geçti.
Eski Yapı Nasıl Korundu?
Projede amaç, binayı baştan inşa etmek değil; var olanı en verimli şekilde değerlendirmekti.
Bu nedenle:
- Taşıyıcı sistemin yüzde 65’i,
- Bina çekirdeğinin yüzde 98’i korundu.
4.500 kişilik ofis kapasitesine sahip bina, dönüşümden sonra 9.000 kişinin çalışabileceği modern bir yaşam ve iş kompleksine dönüştü.
Yıkmak Yerine Dönüştürmenin Avantajları
Bu dönüşüm sadece ekonomik açıdan değil, çevresel olarak da büyük kazançlar getirdi.
- İnşaat süresi yaklaşık bir yıl kısaldı.
- Yıkım ve yeniden yapım maliyetleri hesaba katıldığında 100 milyon dolar tasarruf sağlandı.
- Binanın ilk yapımında oluşmuş 12 bin ton karbondioksit emisyonu tekrar atmosfere salınmadı.
- Kiracılar için süreç daha az kesinti ile tamamlandı.
Bu yönleriyle proje, “sıfırdan inşa etmek yerine mevcut yapıyı geliştirme” fikrinin ne kadar sürdürülebilir olduğunu ortaya koydu.
4D Dijital İkiz Teknolojisi ile Yönetilen Proje
Bu kadar büyük bir yapının dönüştürülmesi, çok sayıda risk barındırdığı için ekip gelişmiş bir yöntem kullandı:
4D dijital ikiz modeli.
Bu model sayesinde:
- Binanın tüm detayları dijital ortamda yeniden oluşturuldu,
- Olası problemler önceden görüldü,
- İnşaat süresince yüzlerce sensörden gelen veriler modelle entegre edildi.
Bu yöntem, projenin neredeyse hatasız ilerlemesini sağladı.
Asansör Trafiğine Akılcı Çözüm
Bina büyüyünce en büyük sorunlardan biri iç ulaşım oldu. 9.000 kişiye hizmet edecek bir asansör sistemi gerekiyordu. Bunun için klasik yöntemler yerine çift katlı asansörler tercih edildi.
Bu sistemle:
- Hem tek hem çift numaralı katlara aynı anda çıkılabiliyor,
- Daha hızlı ve akıcı bir bina içi trafik sağlanıyor,
- Ekstra asansör boşlukları açmaya gerek kalmadı.
İzin Süreci ve İlginç Bir Detay
Binanın büyütülmesi için gerekli izin de oldukça sıra dışı biçimde alındı. Sahibi olan şirketin başka bir parselde planladığı yeni gökdelen, “çevrede gölge oluşturacağı” gerekçesiyle reddedilmişti. Belediye, bu parseldeki kullanılmayan inşaat hakkının mevcut gökdelenin genişletilmesinde kullanılmasına izin verdi. Böylece bina yasal olarak da büyütülebilecek hale geldi.
Dünyada Ses Getiren Proje
Gökdelenin güçlendirilmiş çekirdeği ve yenilenen yapısı sayesinde ömrü 50–60 yıl daha uzatıldı.
Projenin bugün gündeme gelmesinin nedeni ise oldukça prestijli:
Earthshot Prize 2025 ödüllerinde “Atıksız Bir Dünya” kategorisinde finale kalması.
Bu başarı, özellikle büyük kentlerde eski binaların yıkılmadan yenilenmesi gerektiğine dair küresel bir farkındalık yaratmış durumda.




