Ciğerimiz yanıyor,ciğerimiz yanıyor.Televizyonda yanan ormanları,yanan evleri,küle dönen yayan hayvanları gördükçe inanın içimiz parçalandı.Ülkesine gönülden bağlı her insan bu yangından etkilendi.Felaketin boyutunu ekranlarda gördükçe ormanlar gibi ciğerimiz de kavruldu.Arılarımız yandı,zeytinlerimiz yandı,yaban hayvanlarımız yandı,büyümesi için yıllarca beklediğimiz ağaçlarımız yandı.Evlerimiz yandı,bitki örtümüz yandı.Kısacası neyimiz yanmadı ki!.

Yerine elbette yenileri dikilecek ama bu süreç belki yıllarca sürecek.Yangında görev alan orman çalışanlarımızı,görevli polislerimizi,kadın erkek demeden yangın çalışmalarına gönüllü olarak katılan vatandaşlarımızı,itfaiye erlerimizi ve burada adını sayamadığım tüm kurul ve kuruluşları yürekten kutluyorum.

Bir yandan üzülürken bir yandan da kendi kendime uzun zamandan beri yağmur yağmıyordu,her yer iyice kızışmıştı,acaba ormana giriş ve çıkışlar yasaklanamaz mıydı?Yasaklanması için ille ormanların yanması mı gerekiyordu?Biz hep olay olduktan sonra mı tedbir alacağız.Sağlık bakanlımızının ne güzel koruyucu hekimlik uygulaması var.Orman bakanlığının ya da yerel yönetimlerin Orman Koruma Eylem planı yok mudur?Bu planı hazırlamak ve uygulamaya koymak bu kadar zor mu?Her yazın aşında bu sorunu yaşıyoruz zaten.Akşam karanlık çökünce yangının devam etmesini mi bekleyeceğiz?Gece de çalışan ve gece görüşlü helikopterler alamaz mıyız?Biz güçlü bir devletiz.Bunları almaya muktediriz.Sade bir vatandaş olarak bu sorularıma cevap bulmak istiyorum.

Devletimiz her felaketin üstesinden gelecek güçtedir.Devletime 30 yıl hizmet etmiş bir kamu emeklisi olarak devletime inanıyorum.Bu felaket de geçecek.Toplumsal daynışma ile yanan yerler yine ağaçlandırılacak.Karamsar değilim ama resmen içim acıyor.Hani ufacık bir iğne battığında bile içimiz nasıl acırsa orman yangını haberleri de içimizi acıtıyor.Uçak,helikopter filomuzu arttıralım.Koruma önlemlerini yazın başlangıcında olağanüstü seviyeye çıkaralım.Söndürmek için harcadığımız onca emek ve parayı koruma adına harcayalım ki ormanlarımızın yanmasına engel olalım.Bu sene yaşadıklarımızdan ders çıkarıp gelecek için önlemler alalım ki bir daha böyle yüz yılın feleketiyle karşılaşmayalım.Belki tabii afetlere engel olamayız ama orman yangınlarına etkili koruma tedbirleriyle engel olabiliriz.

Orman da insan gibi bir canlı.Bünyesinde milyonlarca canlı barındırıyor.Bizler karıncayı incitmekten korkarken bazıları canlara nasıl kıyıyor anlayamıyorum.Onları yüce Allahın ilahi adaletine havale ediyorum.

Bu satırlara kaleme alırken instagrama göz attım.Bahçeşehir Eğitim Kurumlarının ''İklim Değişikliği Modülü 2021-2022 Eğitim Öğretim yılında Bahçeşehir Kolejinde başlıyor haberi ilgimi çekti.Orman yangınları ve küresel ısınmayla,çevre duyarlığıyla ilgili diye köşemde bahsetmeyi uygun gördüm.

Kasırga,sıcak hava dalgaları,sel,kuralık,orman yangınları iklim değişikliğinin en önemli belirtileri olarak ortaya çıkmakta ve dünyamız insanını felaketlerle yüzleştirmektedir.Bahçeşehir Koleji İklim Değişikliğine dikkat çekmek ve öğrencilerini doğanın birer koruyucuları olarak yetiştirmek amacıyla sürdürülebilir kalkınma amaçları eğitim modeli kapsamında 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılında İklim Değişikliği Modülü uygulamasını başlatmaktadır..Bahçeşehir Eğitim Kurumları'nın küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek ve öğrencilerini geleceğin birer çevreci bireyleri yetiştirmek adına başlattığı iklim değişikliği modülünün İnegölümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.