Saadet Partisi İlçe Başkanı Bahri Urgun"un CHP"yi eleştiren açıklamalarının ardından iki parti arasında başlayan polemik sürüyor. CHP İlçe Başkanı Turhan Neşe"nin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamanın ardından dün Bahri Urgun, Neşe"ye cevap verdi. Urgun yaptığı açıklamada: "Saadet Partisi olarak yerel ve ulusal gündemi yakından takip ediyoruz ve sorumluluğumuz gereği de gündemlerle ilgili düşüncelerimizi medya kuruluşlarımız aracılığıyla halkımızla paylaşıyoruz. Bu çalışmalarımızı yaparken de kimseye iftira atmak ve karalamak gibi bir düşüncemiz yoktur. Sadece gördüğümüz yanlışlıkları ve gerçekleri ifade ediyoruz. Ancak bu beyanlarımızı "siyasi nezaketsizlik" çerçevesinde değerlendiren CHP İlçe başkanımız, maalesef bizi itham ettiği üslupla bazı açıklamalarda bulunmuştur. Öncelikle belirtmek isteriz ki biz buradan CHP"ye oy vermiş hiçbir vatandaşımıza "sen teröristsin, terörü sen destekliyorsun" demedik. Biz burada ısrarla şunu söylüyoruz; Bugün terör diye bir meselemiz varsa bunun nedeni, Türkiye"de ve özellikle o bölgede zamanında manevi bir üst kimlik oluşturmak yerine, ırksal bir politikanın izlenmesidir. Somut örnek mi istiyorsunuz" Bu ülkede ezanı Türkçe okumayana 3 ay hapis cezası ve ağır para cezaları 1941 senesinde CHP iktidarında gelmiştir. (4055 sy. Kanun ile mevcut TCK"nın 526. Maddesine eklenmiştir.) Şimdi sayın ilçe başkanımız "Türkiye, CHP döneminde İslam"ın en iyi yaşandığı ülkedir" diyor. Bu sözü halkımızın takdirine bırakıyorum. Ancak şunu da hatırlatmak istiyorum ki geriye dönüp baktığımızda; 99"u Müslüman olan bir ülkede, samanlıklarda saklanarak, yorganların altında Kuran"ı Kerim okunduğunu, Arapça ezan okumanın suç olduğunu, Müslüman olduğu ve dinini yaşayıp anlattığı için alimlerin idam edildiğini, camilerimizin ahırlara çevrildiğini, güneydoğuda halkımıza rağmen köy isimlerinin değiştirildiğini bizler hep CHP iktidarında yaşadık. 1940 yılında yayımlanan 8589 sayılı genelge ile 12 bin civarında bölgenin ismi değiştirilmiştir" dedi.

Kobani Davasında Kararlar Açıklandı Kobani Davasında Kararlar Açıklandı

"İDDALARA GÜLÜP GEÇERDİK AMA""

"Ancak geldiğimiz süreçte gördük ki AKP de aynı zihniyet yanlışlığıyla yola devam etmektedir" diyerek açıklamalarını sürdüren Urgun: "Dini bir üst kimlik oluşturmak yerine, bu milleti İslam merkezinde toplamak yerine kontrolsüz ve amaçsız yapılan açılımlarla sorunu aşmak şöyle dursun iyice kördüğüm haline getirmişlerdir. İlçe başkanımızın Saadet Partisi ile ilgili "Domuz bağı ile insan öldüren", "İnsanları diri diri yakan" ve "Yardım paralarını zimmete geçirerek hırsızlık yapan" , "Kurtuluş savaşında düşmanla kol kola gezen" iddialarına sadece bakıp gülmek yeterli olurdu ama bizler Milli Görüş camiasını temsil ettiğimiz için cevap verme zaruretini kendimizde görüyoruz. Öncelikle bizi siyasi nezakete davet eden ilçe başkanımıza bizlere "katil, hırsız, vatan haini" gibi ithamlarda bulunduğunu hatırlatıyoruz. Ama anlaşılan o ki, Sayın başkanımız 28 şubat sürecindeki güdümlü tv yayınlarının ve boyalı basının etkisinden hala kurtulamamış ki bu iddiaları da basından takip ettiğini söylüyor. Domuzbağcıların cinayetlerinden Milli Görüş"ü sorumlu tutmuş. Oysa ki Hizbulvahşet, vahşi cinayetleriyle, mezar evleriyle Milli Görüş ve İslami kesimi zan altına bırakmayı amaçlayan bir MOSSAD - CIA projesidir. Fazilet Partisi Meclis Grubu tarafından Meclis Başkanlığı"na sunulan "Hizbullah Örgütü hakkındaki Meclis Araştırma Önergesi" Meclis"te müzakere dahi edilmemiştir. Bugün hala bunları bilmiyor olmak ayıptır. İşin en ilginç tarafı ise, şu sıralarda CHP"nin pek sıkı fıkı olduğu Ergenekon örgütünün, bu vahşet saçan domuzbağcılarla derin ilişkileri gün yüzüne çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

"İZMİR"DEKİ CİNAYETLERİN SORUMLUSU CHP Mİ""

Neşe"nin Madımak olayı ilgili açıklamalarına da değinen Urgun açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Madımak olayları ile ilgili olarak sadece dönemin belediye başkanının Refah Partili olması, ki o da olaylar sırasında şehir dışındadır, yaşananları bizim camiamızın yaptığı anlamına geliyorsa İzmir"de şu an yapılan tüm cinayetlerin sorumlusu da CHP"dir sonucu çıkar. Asıl siyasi nezaketsizlik böyle bir mantıkla hareket ederek ithamda bulunmaktır. Yine zimmete para geçirme iddiasından kastınız, basında "Deniz Feneri" veya "Mercümek" şeklinde bilinen davalar ise bunları da bizimle ilişkilendirmenize anlam veremiyoruz. Kaldı ki bahsedilen davalar neticesinde söz konusu muhataplar beraat etmişlerdir. Yine Kurtuluş Savaşı sürecinde düşmanla kol kola girdiğimiz ithamından hangi grubu veya oluşumu Saadet Partisi ile Milli Görüş hareketi ile ilişkilendirdiğinizi halen anlayabilmiş değiliz. Bize uygar yaşam tarzını içimize sindiremediğimizi söylüyorsunuz. Evet belli bir yaşam tarzını içimize sindiremediğimiz doğru. Şu an aile yapımızı dejenere etmek için nokta atışı yapan tv dizilerindeki yaşam tarzını içimize sindiremiyoruz. İçkinin su gibi aktığı sözüm ona gençlik festivallerini, insanımızı uyuşturan ve yozlaştıran saçma sapan dans ve şarkı yarışmalarını da içimize sindiremiyoruz. AK Parti politikalarının gereği olarak, belediyelerin çeşitli vesilelerle ve devamlı olarak halkımızı uyuşturmak için yaptıkları konser ve eğlence programları içimize sindiremiyoruz. Eyüp Sultan hazretlerinin dizi dibinde içki firmasının sponsorluğunda yapılan ve çılgınca içki tüketilen festivalleri içimize sindiremiyoruz. Bir taraftan asgari ücret sefalet ücreti haline dönüşürken, diğer taraftan sözüm ona bilmem kaç bin dolarlık kişi başı milli gelirin çeşitli vesilelerle işbirlikçi ve yandaşların cebine aktarılarak dolar milyarderlerinin her geçen gün hızla artmasını, içimize sindiremiyoruz. Kutlu doğum haftasında imamlarımızın bir bayan görevli öncülüğünde yaptığı programı içimize sindiremiyoruz. Uygulanan politikalar sonucunda uyuşturucunun ilköğretim çağına kadar inmesini, zinanın suç olmaktan çıkarılmasını ve bunların sonucunda aile yapımızda oluşan tahribatı içimize sindiremiyoruz. Bizi komşularımızla düşman edecek olan Füze Kalkanı projesini, topraklarımızın yabancılara satışının önünün açılmasını içimize sindiremiyoruz. Bugüne kadar CHP olarak tek kelime bile şikayetçi olmadığınız bu konulardan biz memnun değiliz"

"MİLLİ GÖRÜŞ VATANSEVER BİR GÖRÜŞTÜR"

Açıklamasında AK Parti iktidarına da yüklenen Urgun: "Çağın teknolojisini kabul etmediğimizi bildirenler, şu anda bir bir AKP iktidarı tarafından satılan fabrikaların, kurumların kimin zamanında yapıldığına bir baksınlar. Gerek ağır sanayi hamleleriyle, gerekse milli çıkarlarımızı ödün vermeksizin savunan anlayışıyla, para musluklarını rantiyeciye değil, millete açan yegane partidir Saadet Partisi. Kıbrıs harekatıyla Karlofça"dan sonra kazanılan ilk toprağın adıdır Milli Görüş. Dolayısıyla Milli Görüş vatan sever bir görüştür. Yaşanabilir Bir Türkiye"yi, Yeniden Büyük Türkiye"yi hedeflemekte ve İnanç değerlerimize uygun Yeni Bir Dünya kurmak gibi büyük ufuklara yelken açmış aydınlık bir partidir Saadet Partisi" diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Editör: Özkan Duran