Artık sadece İnegöl belediye başkanının kim olacağı değil, Büyükşehir Belediye başkanının da kim olacağı, bizi ilgilendiriyor.

Bu husus Belediye meclis üyelikleri için de geçerli.

Mevcut Bursa Büyükşehir meclisi ; 7 merkez ilçe temsilcisi 55 üye, 7 ilçe belediye başkanı ve Büyükşehir belediye Başkanı'ndan oluşuyor.

Ancak bu sayı Mart 2014 sonrasında 100 olacak. Büyükşehir'in sorumluluk sınırlarına İnegöl Belediyesi de dahil olacak.

Peki, Bursa Büyükşehir'e İnegöl'den kaç meclis üyesi gidecek?

Uygulama şöyle;

Meclis üyelikleri nüfusa göre belirleniyor.

Yasaya göre, 5 ilçe belediye meclisi üyeliğine karşı 1 Büyükşehir Meclisi Üyesi belirleniyor. Seçilmiş üyelere, Büyükşehir Belediye Başkanı ile 17 ilçenin belediye başkanları eklenecek.

İşte bu yasaya göre İnegöl'ün Büyükşehir'e göndereceği meclis üyesi sayısı: 7

Önümüzdeki yerel seçimde, İnegöl Belediyesi meclisine seçilecek olan 31 isimden hangilerinin Bursa Büyükşehir Meclisine gideceği ayrı bir gündem olacak.

Meclis adayları arasında sadece Belediye meclisine seçilme yarışı değil, Büyükşehir meclisine de seçilme yarışı yaşanacak.

Rekabetin artacağı günler uzak değil...

SAADET BELEDİYE'YE TALİP

Saadet Partisi'nin aday adaylarına dair bir yazı yazmıştım.

Söz konusu yazımla ilgili Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü aradı.

Sütçü aday adaylarımız 5 isimle sınırlı değil diyor. Başka sürpriz isimler çıkarabileceklerini de söylüyor.

Yerel seçim stratejisi ve aday isimleri üzerinde titizlikle çalıştıklarını vurguladı.

Sütçü; "İnegöl belediyesi Milli görüş hizmetlerine yabancı değil. Tekrar İnegöl halkını Milli görüş hizmetlerine kavuşturma zamanı geldi ." diyor.

Hayırlısı olsun, diyoruz biz de...

MISIR MI, DOĞU TÜRKİSTAN MI?

Gazetemiz Rabia işareti ile çıkmaya devam ediyor. Biz bu işaretle Mısır'daki mücadelenin şahsında tüm mazlumları sembolleştirmek istedik.

Çok olumlu tepkiler aldığımız gibi, bu işareti yayınlamamız sebebi ile aboneliğini kesen birkaç abonemiz de oldu.

Mısır duyarlılığımıza tepkili idiler. Aynı duyarlılığın Doğu Türkistan, Musul, Kerkük vb coğrafyalar için de gösterilmediğinden yakındılar.

Eleştirilere katılıyorum. Daha önce de yazdım. Mazlumun dinine, ırkına ve ülkesine bakılmaz. Tüm mazlumlar için aynı duyarlılığı göstermeliyiz. Mısır coğrafyası ve mazlumları ne kadar önemli ise Doğu Türkistan ve mazlumları da o kadar önemlidir. Bana ne Mısır'dan diyemeyeceğimiz gibi bana ne Doğu Türkistan'dan da diyemeyiz.

Mazlumları birbirinden ayırt etmemiz söz konusu değil. Mesele Arap ya da Türk olmak değil. Mesele; mazlum olmak, mesele; mazlumdan taraf olmak...

Daha önce Musul, Kerkük ve Doğu Türkistan konusunda aynı duyarlılığı gösterememişsek bu hepimizin vebalidir.

Ancak geçmişte iyi duyarlılık gösteremedik diye Mısır konusunda da aynı hataya mı düşelim? Haksızlık karşısında yine sessiz mi kalalım? Yanlışı yanlışla kapatmak en büyük yanlıştır.

Mısır'daki darbe karşıtı mücadeleyi milat kabul ederek, hiçbir zülüm ve haksızlık karşısında sessiz kalmamalıyız...

.