Bursa’nın Gemlik ilçesinde yaşanan müsilaj krizi, deniz ekosistemini tehdit etmeye devam ediyor. Gemlik Sahilleri'nde havaların ısınmasıyla birlikte yüzeye çıkan müsilaj, balık yumurtalarını öldürerek üreme dönemini olumsuz etkiliyor. Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Dalarel, bu durumun balıkçılık için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve Marmara Denizi’nin artık atık çukuruna dönüştüğünü söyledi.
Müsilaj Nedir?
Müsilaj, deniz yüzeyinde meydana gelen alg patlamalarına bağlı olarak suyun kirlenmesiyle oluşan ve balıkların yaşamını tehlikeye atan bir durumdur. Özellikle sıcaklık arttıkça bu algler hızla çoğalır ve deniz yüzeyine çıkarak, balıkların üreme alanlarını öldürür.
Bursa'da Sahil Kıyısında Görülen Tehlikeli Durum
Gemlik sahillerinde müsilajın kıyıları tamamen kaplaması ve denizin kahverengiye bürünmesi, bölgede yaşayan halkı endişelendirdi. Deniz yüzeyindeki bu katmanlar, balıkların yumurtalarını yüzeye taşıyarak ölümlerine yol açıyor. Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dalarel, bu durumun gelecekte balık sayısının azalmasına ve ekosistem üzerinde büyük tahribatlara yol açacağını vurguladı.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin yıllardır atık çukuruna dönüştüğüne dikkat çekti. Sarı, Marmara Denizi’nin bu kirliliği temizleyebilmesinin artık mümkün olmadığını ve müsilajın bu kirli ortamın bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti.
Prof. Dr. Sarı, acilen tüm kurumların bir araya gelerek atık yükünü azaltması gerektiğini ve her bir litrelik atığın dahi denize gitmemesi gerektiğini vurguladı. Müsilajın yüzeye çıkmasının ardından alınacak önlemlerle, Marmara Denizi’ne daha fazla zarar verilmeden bu durumun önüne geçilebileceği ifade edildi.
Gemlik Körfezi'ndeki bu kriz, yalnızca balıkçılığı değil, tüm deniz ekosistemini tehdit etmeye devam ediyor. Müsilajın önlenmesi için hem yerel yönetimlerin hem de halkın duyarlı olması gerektiği konusunda uzmanlar, daha fazla zarar vermemek için ortak bir çözüm planı geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.