Özer Yılmaz yazdı

Cumhurbaşkanımızın, Siyonist İsrail, ABD ve İngiltere’yi eleştirmesinin karşılığı, terör olayı olarak karşımıza çıktı. Emperyalist devletlerin, ülkemizin birliğine, dirliğine ve bütünlüğüne göz diktikleri, terör olaylarını desteklemelerinden anlaşılmaktadır. Daha on iki canımızın şehit olmasının acısı geçmemişken, Siyonist İsrail’in Gazze’de yaptıkları devam ederken, 9 canımız daha şehit oldu.

Siyonist İsrail’in koruyucusu ve kollayıcısı terörist ABD emperyalist emellerinden vazgeçmedikçe bu coğrafyaya barışın, sükûnetin, huzurun gelmesi mümkün değil. Barış için ve barışı korumak için ABD’nin girdiği hiçbir toprakta ya da hiçbir ülkede bu zamana kadar barış, sükûnet ve huzur olmamış, barış o topraklara gelmemiş. Barış ve huzur olsun diye ABD’nin organize ettiği hiçbir organizasyon olumlu olarak sonuca ulaşmamış. ABD, dünyanın en büyük terör finansörü ve terör destekçisi. Bu anlamda ABD’nin her türlü varlığı açık olarak hedefte olması gerekiyor.

ABD ve ortaklarının barış ve huzur getireceğiz iddiasıyla girdiği bütün topraklarda gözyaşı, kan ve insan hakları ihlalleri olmuş.

Irak halkını Saddam zulmünden kurtaracağım diye Irak toprakları işgal edildi. Irak halkının ne ırzı, ne namusu ne de devletleri kaldı. Kadınların, kızların çoğunun namusuna halel geldi.  İnsanlar sebepsiz yere öldürüldü, petrolleri çalındı ve şu anda egemenliği olmayan parçalı bulutlu bir ülke olarak ABD’ni izin verdiği kadarıyla hayatına devam etmeye çalışıyor.

Emperyalist ülkeleri tehdit ettiği iddiasıyla El kaide militanlarını barındırdığı, halkının Taliban militanlarının zulmü altında olduğu kabul edildiği Afganistan, ABD ve müttefikleri tarafından işgal edildi. Burada da Irak’ta yapılanlardan farklı bir uygulama yapılmadı. Sömürecekleri ya da çalacakları bir şeyin kalmadığını anladıklarında işgalde kullandıkları ağır silahlarını, güvenliklerini tehdit ettiğine inandıkları Taliban militanlarına bırakarak Afganistan’dan defolup gittiler.  

Irak ve Afganistan da yapılanın bir benzeri Suriye’de yapıldı, yapılıyor. Suriye’nin yeraltı kaynaklarının yüzde yetmişinin olduğu bölge hırsız ABD tarafından işgal edildi. Bu bölgeden çıkarılan ve Suriye halkının öz varlığı olan yer altı kaynakları ABD tarafından çalınmakta, elde edilen gelirlerle ülkemizin huzurunu bozmaya çalışan terör gruplarına peşkeş çekilmekte.

Gazze halkının topraklarını zorla çalan Siyonist hırsız İsrail’in yaptığı zulümleri görmezlikten gelen ve aynı zamanda alenen destek veren hırsız ABD ve destekçileri, Yemen’in bir bölgesinin hâkimi olan Gazze halkına destek veren Husiler’i,  cezalandırmak amacıyla uçak gemilerinden fırlattığı füzelerle vurdu.

Maddi çıkar ve ruhlarını teslim ettikleri ticaret söz konusu olunca aslan kesilen emperyalist ülkeler, ne yazık ki İslam coğrafyasında yapılan soykırımlara seslerini çıkarmamakta. Bu günaha İslam ülkelerinin başlarında bulunan satılmış yöneticiler de ses çıkaramıyor. İslam ülkelerinden ses çıkmayınca emperyalist Siyonist ülkeler her türlü soykırımı yapma yetkisini kendilerinde görüyorlar. 

Toprak yaşam demek, toprak can, canan demek. Toprağına sahip çıkmayan namusuna, dinine sahip çıkamaz. Siyonist İsrail’in Gazze halkı için yaptığı soykırım hareketine karşın Kassam Tugayları’nın yaptığı her eylem meşrudur. Bu insanların topraklarını korumak için yaptığı her eylem meşru ve haklıdır. Yapılan eylemler asla terör olarak değerlendirilemez.

Bekliyorum Siyonist İsrail Devletinin yıkılışını. Bekliyorum emperyalist ABD’nin tarihin küflü sayfalarına gömülüşünü. Bekliyorum emperyalist ABD’nin ülkemden defoluşunu. Bekliyorum Kürecik ve İncirlik Üslerinin kapanışını. Bekliyorum bağımsız Filistin Devletinin kuruluşunu. Bekliyorum Müslümanların sömürge düzeninden kurtuluşlarını. Bekliyorum güneşin ülkemin üzerinde özgürce parlayışını. Bekliyorum insanlarımızın özgür ruhlarının, özgür topraklar üzerinde yükselişini.