Türkiye’de banka dolandırıcılığı mağdurları için emsal niteliğinde bir karar Ankara’dan çıktı.
“Paranın güvenliğini sağlamak bankanın tam yükümlülüğüdür”
Mahkeme, “Güven ve itibar müessesesi olan bankanın, dolandırıcılık olayını engelleyebilecek teknolojileri kullanmakla yükümlü olduğu” tespitinde bulundu. Bu kararla birlikte, bankaların müşterilerin hesap güvenliğinden tam sorumlu olduğu hükme bağlandı.

Olay, Ankara’da yaşayan Mehmet Salih Çevik’in 25 Ekim 2021’de dolandırıcılar tarafından arandığı ve kendisinden alınan bilgilerin ardından hesabından 35 bin TL’nin transfer edildiği şikâyetiyle başladı. Eşinin uyarısıyla gerçek bankayı arayan Çevik, işlemin durdurulmasını talep etti ancak para çekimi tamamlandı.
Çevik’in avukatı Kenan Maçoğlu aracılığıyla açılan davada, banka savunmasında “şifre güvenliği müşterinin sorumluluğundadır” iddiasında bulundu. Ancak Ankara 6. Tüketici Mahkemesi, bilirkişi raporlarını inceleyerek müşterinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, asıl yükümlülüğün bankada olduğunu belirtti. Mahkeme, 35 bin TL’nin ticari faiziyle birlikte müşteriye ödenmesine hükmetti.
Bankanın istinaf başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, 29 Mayıs 2025 tarihinde bankanın itirazını reddetti.

Mahkeme, “bankanın en hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu” ilkesine dikkat çekerek, paranın güvenliğini sağlamanın bankanın asli görevi olduğuna karar verdi.
Bu kararın ardından, Mehmet Salih Çevik, bankadan çalınan parasını faiziyle geri aldı.
Karar, benzer dolandırıcılık mağdurları için emsal oluştururken, finans sektöründe müşteri güvenliği konusunda yeni bir dönemin kapısını araladı.





