Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, alkolün bağırsak florasını bozarak bazı kanserlerin gelişimini hızlandırdığını belirtti.
İzmir’de açıklamalarda bulunan Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, alkol tüketiminin kanserle olan ilişkisine dair önemli bilgiler verdi. Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi bünyesinde çalışan Görümlü, alkolün başta bağırsak mikrobiyotasını etkileyerek bazı kanser türlerinin oluşumunda ve yayılmasında etkili olduğunu söyledi.
6 farklı kanser türüyle bağlantılı
Aşırı alkol tüketiminin özellikle yemek borusu, baş ve boyun, meme, kalın bağırsak, karaciğer ve mide kanseri riskini artırdığını belirten Görümlü, “Ancak insanların yarısından fazlası alkolün kanser riskini artırdığını bilmiyor. Bu çok endişe verici” dedi.
Gençlerde kanser artıyor
Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği’nin 2024 raporuna göre, son 10 yılda 50 yaş altı bireylerde meme ve kalın bağırsak kanseri vakalarında ciddi artış olduğu görüldü. Görümlü, bu artışta alkol tüketiminin de etkili olduğunun altını çizdi.
Alkol, bağırsak bakterilerini değiştiriyor
Bağırsaklarda yaşayan mikrobiyomun kanser gelişiminde rol oynadığını vurgulayan Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, “Alkol bu yapıyı bozarak kanserlerin oluşumunu kolaylaştırabilir. DNA hasarına yol açabilecek bakterilerin sayısı artarken, bağışıklık sistemi olumsuz etkileniyor” ifadelerini kullandı.
Kadınlarda meme kanseri riski daha yüksek
Görümlü, “Alkol tüketimi, östrojen seviyelerini artırarak kadınlarda meme kanseri riskini yükseltebilir. Kadınlar için günde 1, haftada 7 kadeh; erkekler için ise günde 2, haftada 14 kadeh üzerindeki tüketim, yüksek risk grubu olarak kabul ediliyor” dedi.
Kalp için içilen şarap kanseri tetikleyebilir
Uzun yıllardır kırmızı şarabın kalp sağlığına faydalı olduğu söylense de, yeni araştırmalar bunun tartışmalı olduğunu gösteriyor. Görümlü, “Az veya orta düzeyde içki içenlerin, içmeyenlere göre kansere bağlı ölüm riskinin daha yüksek olduğu görüldü” dedi.
Korunmak mümkün
Toplumun çoğunluğunun alkol-kanser ilişkisini bilmediğini belirten Görümlü, şu uyarılarda bulundu:
“Kanser vakalarının yaklaşık %40’ı değiştirilebilir risk faktörlerine bağlı. Alkol, tütün, kötü beslenme, obezite, hareketsizlik ve toksik çevresel etkenler azaltıldığında birçok kanser türü önlenebilir.”