Antalya Diplomasi Forumu'nda konuşan ünlü iş insanı Acun Ilıcalı, iş dünyasında mesai saatlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Ilıcalı, geleneksel mesai saatlerine karşı çıkarak, işe gitme saatlerinin esnek olması gerektiğini savundu.
Ilıcalı'nın ifadelerine göre, günün erken saatlerinde işe gitmenin zorunlu olmaması gerektiğini vurgulayan iş insanı, "8'de kalkarsın, 9'da çıkarsın 10'da işe gelirsin. Hani ben demiyorum ki öğleden sonraya kadar yatalım. Ama sabahın 6'sında 7'sinde yollara döküleceğimiz bir şey yok arkadaşlar. Bir şey kaçırmayız yani" şeklinde konuştu.
Ilıcalı, bu yaklaşımın çalışanların daha verimli ve mutlu olmalarına katkı sağlayabileceğini düşünüyor. Geleneksel iş saatlerinin, modern çalışma düzenine ayak uyduramadığını ve esneklik sağlanması gerektiğini belirten Ilıcalı, bu sayede iş hayatındaki stresin azalacağını ve çalışanların işlerine daha odaklı olabileceğini ifade etti.
Ayrıca, Ilıcalı'nın sözlerinde vurguladığı gibi, bu yaklaşımın sadece iş dünyasında değil, genel olarak toplumda yaşanan yoğun trafik sorunlarına da çözüm getirebileceği düşünülüyor. Esnek mesai saatleri, trafiği daha dengeli bir şekilde dağıtarak şehirlerdeki ulaşım sorunlarını hafifletebilir ve çalışanlara daha rahat bir iş hayatı sunabilir.
Acun Ilıcalı'nın bu çıkışı, iş dünyasında mesai saatlerine dair geleneksel düşünce kalıplarını sorgulayan bir perspektifi yansıtıyor ve iş dünyasında esnek çalışma modellerine yönelik farkındalığı artırıyor.
Antalya Diplomasi Forumu'nda önemli bir konuşma yapan ünlü iş insanı Acun Ilıcalı, mesai saatleri konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ilıcalı, gençlik oturumunda Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim ile birlikte katıldı ve iş dünyasındaki çalışma saatlerine dair önemli görüşlerini paylaştı.
Ilıcalı, iş dünyasındaki mesai saatlerine ilişkin eleştirilerini dile getirerek, sabahın erken saatlerinde işe gitme zorunluluğuna karşı çıktı. "8'de kalkarsın, 9'da çıkarsın, 10'da işe gelirsin. Hani ben demiyorum ki öğleden sonraya kadar yatalım. Ama sabahın 6'sında 7'sinde yollara döküleceğimiz bir şey yok arkadaşlar. Bir şey kaçırmayız yani." ifadelerini kullandı.
Ilıcalı, mesainin sabahın erken saatlerinde başlamaması gerektiğini savunarak, işe başlamanın daha geç bir saatte, yani 10.30'da olması gerektiğini vurguladı. Bu konuda daha esnek bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini dile getirdi. "Ben de 12'de başlasın demiyorum. Zaten 8'de kalkarsın, 9'da çıkarsın 10'da işe gelirsin. Hani ben demiyorum ki öğleden sonraya kadar yatalım. Ama sabahın 6'sında 7'sinde yollara döküleceğimiz bir şey yok arkadaşlar. Bir şey kaçırmayız yani. Bu iki saatle bir şey kaçmaz." şeklinde konuştu.
Ayrıca, Ilıcalı, gençlerle yapılan özel oturumda iş dünyasında çalışanların daha mutlu ve huzurlu bir şekilde işlerine gitmeleri gerektiğini vurgulayarak, bu konuda işverenlerin ve çalışanların birlikte daha uygun bir çalışma düzeni oluşturmaları gerektiğini belirtti. Bu görüşmeler, iş dünyasındaki çalışma saatleri konusunda daha esnek ve insan odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekliliği konusunda önemli bir tartışma başlatabilir.
