Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayına ilişkin Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri’ni yayımladı. Buna göre Türkiye’nin kısa vadeli dış borç (KVDB) stoku, bir önceki aya göre 21 milyon dolar azalarak ekim ayı itibarıyla 165,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış borçları gösteren kalan vadeye göre KVDB stoku ise 226,0 milyar dolar olarak kaydedildi.
Bankalar Kaynaklı Borç Arttı
Bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre yüzde 0,8 artışla 73,4 milyar ABD doları oldu. Merkez Bankası yükümlülükleri ise aynı dönemde yüzde 0,4 azalarak 27,6 milyar ABD doları seviyesine indi.
Yurt içi bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler yüzde 16,7 azalarak 7,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Yurt dışı yerleşik bankaların yurt içindeki mevduatı ise yüzde 0,5 düşüşle 19,4 milyar ABD doları oldu.
Mevduat ve Diğer Kalemler
Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları yüzde 0,4 artışla 21,1 milyar ABD dolarına yükseldi. Aynı gruba ait Türk lirası cinsinden mevduatlar ise yüzde 9,2 artarak 25,1 milyar ABD doları seviyesine çıktı.
Diğer sektörler kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre yüzde 0,7 azalarak 64,7 milyar ABD doları olarak hesaplandı.
Ticari Krediler ve Döviz Dağılımı
Dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan ticari krediler yüzde 0,7 azalışla 59,2 milyar ABD doları olurken, nakit kredi kaynaklı yükümlülükler yüzde 1,1 gerileyerek 5,5 milyar ABD doları seviyesine indi.
Döviz kompozisyonuna bakıldığında, kısa vadeli dış borç stokunun yüzde 34,5’inin ABD doları, yüzde 26,8’inin euro, yüzde 23,0’ının Türk lirası ve yüzde 15,7’sinin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.
Kalan Vadeye Göre Görünüm
Kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunda, bankalar ve diğer sektörlerin kredi ve tahvil yükümlülükleri yaklaşık 65,4 milyar dolara gerilerken, yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’deki bankalarda tuttuğu mevduat stoku yaklaşık 65,6 milyar dolara yükseldi.
TCMB verileri, ekim ayında kısa vadeli dış borçta sınırlı bir gerilemeye işaret etti.
